
Dünden bu güne Van da futbol ve Vanspor (1)
Ümit Kayaçelebi
Bazen insan şöyle bi dikiz aynasına bakıp geriye baktığında vay be ne günlerdi o günler diye hayıflanıyor.
Zaman su gibi akıp giderken tüm güzellikleri de alıp götürmüş de haberimiz bile olmamış şimdi ah vah da etsek nafile ve boş..
Hayatın neresine baksak hep dediğimiz şey şu; Keşke o günler hiç bitmesiydi keşke hep o insanlar olsaydı!..
Lakin edebin adabın iflas ettiği sevginin saygının yerini nefretin kinin şiddetin aldığı günlere gelip çıktık. Artık başların ayak ayakların baş olduğu, boynuzun kulağı geçtiği kötü zamandayız.
Siyasetin tadı tuzu yok, ticarette sözün senet olduğu günlerden çekin bile kıymeti harbiyesinin olmadığı günleri yaşıyoruz.. Sinema derseniz o eski rejisörler o eski aktör ve aktiristler yok, Edebiyat yerlerde sürünüyor, musiki derseniz esamisi bile okunmuyor.
Hal böyleyken ya spor ne alemde derseniz?.
Hele özellikle futbol derseniz
Önce bir zaman tüneline dalarak bir bakalım dün de Van’da futbol nasıldı ondan sonra bu günlere gelerek bir mukayese yapalım.
Bizler Van’da doğduk van’da yaşadık büyük şehirlerde yaşayan sporseverler futbol severler kadar maalesef şanslı olmadık. Ne Ali Sami Yeni, ne 19 Mayıs ne de alsancak stadını , ne Mithatpaşa’yı, Ne Tevfik Sırrı Gür, İzmir Olimpiyat, ve diğer büyük şehir stadyumlarını görme şansımız olmadı.
O zaman ki Futbol takımlarını, futbolcuları antrenörlerini hep ya gazetelerde gördük veya spor dergilerinde gördük ve oralarda takip ettik. Büyük şehirlere yakın değildik gitme maç görme imkânımız hemen hemen yoktu.
Sinema meraklıları ise sadece sinemalara gelen o zamanki bankaların maç çekimlerini sadece kısa özet olarak sinemada görebilme şansı oldu hepsi o kadar.
Mahalle aralarında top koştururken kaleci olanlar kendilerini Turgay, golcüler kendilerini, Metin, Lefter gibi görürlerse de onlar o futbolcuları hiç göremediler o devrin starlarını yıldızlarını hep hayallerinde yaşattılar.
Ama gerçek olan ise bizim burada toprak sahamızda top koşturanlardı. Biz de onları hep yücelttik övdük ve onları biz lakaplandırarak Van Futbol tarihine mal ettik Eski sahada tribün yerine yüksek toprağ yığını üzerinde durduğunda maçı seyrederdi taraftar. Sahanın bir tarafı askeriyeye aitti öbür tarafta Yüzbaşı oğluna aitti.
Jandarma gücü maçları biraz zor olurdu maçın neticesi ne olursa olsun mutlaka bir arbede çıkardı. Zaten Jandarma gücü maçlarında acayip bir asker taraftarı oluyordu. Takımlarını o yıllarda Van’da o denli çılgınca teşyi eden bir taraftar yoktu. Bazen de heyecanlarına gem vuramıyorlardı istemeden de olsa.
Jandarma gücü gol attığında o asker kardeşler keplerini havaya atarlardı bir bakardınız havada yüzlerce kep arzı endam etmiş.
Bu olup bitenler hep maçın heyecanından ileri geliyordu. Bu tansiyonlu maçlar çoğalınca Jandarma Gücü sahadan çekildi.
Van’da amatör lig de o yıllarda Van Gençlik, Şen Gençler, Yol Spor, Akın Spor, Göl Spor ve Jandarma Gücü. Daha sonra başka takımlar geldi. Göl Spor sonra İki Nisan, Akın Spor sonra Erek Spor oldu.
‘Şöyle 60-70 sene öncesine gittiğimiz zaman ülkemizde profesyonel futbol takımı olarak baktığınızda en çok İstanbul takımları daha sonra İzmir takımları geliyordu.
Anadolu takımı olarak 60 lı yıllara kadar yalnız Adana’da Füze Selaminin (Selami Kazancı) oynadığı Adana Demirspor vardı. Daha sonra 60 lı yılların başında Bursaspor, Eskişehirspor derken ilerleyen yıllarda Türkiye 1.ligi Anadolu takımların daha çok katılmasıyla daha bir renklendi.
İşte o yıllarda Anadolu da amatör ligler de oynayan oldukça fazla takım vardı..
.
Van halkı Lastikçi İrfanı, Kaleci Yıldırımı, Zeki abeyi ne kadar seviyorsa rahmetli gıneyi de o kadar seviyordu.
Bana kalecileri sorarsanız bana göre en iyi kaleci Fevzi Budak derim. Ona da Boksör Fevzi lakabını takmıştık. 60 model dediğimiz Şen gençlerin kalecisi İlhan benim için Fevzi Budaktan sonra gelen en iyi ikinci kaleci olsa da Kaleci Yıldırımı da yabana atmamak lazım.
Dünyada bizim top koşturduğumuz yıllarda böyle sahaya hep klasik anlamda yerleşirdi ve taktik teknik fazla öne çıkmazdı. Malumunuz bizim o tarihi eski dede baba sahası toprak bir zemindi yazın ustura gibi bilenir düşersen her tarafını zımparalardı. Kış olan da kar da bazen düşseniz her tarafınız yara bere içinde kalırdı.
Bazense yağmur yağanda bataklık gibi olur top alana top koşturana helal olsun. İşte bu sahada teknik taktik pek öne çıkmazdı önüne top atıldı mı koşacaksın top gelince de almak için koşacaksın. Açıkçası tamamen fiziğe bağlı oyun oynanırdı. Kim daha diri ise ayağının üzerine duruyorsa o kazanan oluyordu.
O zamanlar en kıymetli mevkiler 1*5*9 numaralı mevkiler ve o formayı giyen oyuncular en kıymetli futbolculardı. Ve herkese de o formayı kimse kolay kolay vermezdi. O formaları almak her baba yiğidinde hakkı değildi. Formayı bir alan bir daha da zor kaptırıyordu. Füze Uçundan, Lastikçi İrfandan, Hoca Remziden, Nigodan, Şef Şahabettinden, Hoca Remziden, Kaleci Fevziden, Kaleci Yıldırımdan, Çetin ve Metin Kardeşlerden ve daha burada sayılmayacak kadar çok değerlerimizden formayı kapmak öyle kolay mı?
O yıllarda Van’da futbol oynamak için imkânlar çok mahduttu. Toprak sahada yazın toz, kışın çamur içinde top koştururlardı bizim takımlar. Saha çizgilerini kireç dökerek çizer, patlayan topları kendileri götürür Pineci Yusuf da yamarlardı. Daha Subaplı topların kafa vururken patladığı araba pompasının hep şişirmek için yedekte tutulduğu zamanlar.
Futbol bu; toprak sahalarda, hele hele tarihi bir mekan olan o eski hatıralarımızda hala tazeliğini koruyan toprak sahada futbol bizim için çok güzel olaydı.
Van’daki o Van Gençlik ve Şen gençler rekabeti apayrı bir heyecan veriyordu futbol severlere. O maçlar Van’da şimdilerin tabiriyle zamanın derbi maçlarıydı. Van’da en çok taraftarın gittiği ve en çok sonucu beklenen maçları Van Gençlik ile Şen Gençler arasında oynanan maçlardı.
Her iki takımında Van’da isim yapmış şöhretli ve namlı futbolcuları vardı. Van Gençlik dendiği zaman ilk akla gelen Lastikçi İrfan’dı asıl adı Orhan Taciroğlu olmasına rağmen Van’da İrfan diye tanınıyordu. Rahmetli Van Gençliğin 5 numarasıydı yani o zamanların tabiriyle <Kale beyi> veya <Santrhaf> yani şimdinin liberosu en son adam, geçilmez adam Çanakkale aslanları gibi rakibe aman vermeyen kişi gibi mütalaa edilirdi.
Rahmetli Lastikçi İrfan topa gelişigüzel bi vururdu top sahanın duvarlarından çıkar gider topu alıp gelirlerdi.
O zamanlar futbol de en önemli oyuncular 1 numara 5 numara ve 9 numaraydı Buralara futbolcu alınınca da çok dikkat edilirdi.
Zaten o yıllarda böyle sistemler bilinmezdi herkes 1 den 11 e doğru forma giyer öyle sahaya dizilirlerdi. Şimdilerdekiler 50, 400, 23 gibi çeşitli numaralar giyerken onlar klasik numaralı formalarla sahaya çıkarlardı.
1 Numara kaleci, 2 numara sağ bek, 3 numara sol bek, 4 numara sağ haf, 5 numara santrhaf(Kale beyi) 6 numara sol haf, 7 numara sağ açık 8 numara sağiç 9 numara santrafor, 10 numara sol iç, 11 numara solaçık olarak sahada top koşturulurdu.
Van’da futbol tarihine dönüp baktığımız da en çok şampiyon olan en çok şampiyonluğa aday olan 2 takım vardı Van Gençlik ve Şen Gençler. Onun için bu iki takıma her zaman ve şimdi ayrı bir parantez açmak lazım.Van Gençliğin 1 numaralı formasını giyen de kaleci yıldırımdı onun kurtarışları hep dillerde dolanır hala. Ona gol atmak öyle kolay da değildi. Van’da kaleci olarak hala ilk akla gelen kaleci yıldırım olmuştur. Tabiî ki Fevzi Budağı da unutmayalım.
Ha bir de Van Gençlikte Füze Uçunu unutmayalım o bir efsane hala namı dillerde. Onun attığı voleler hala hafızalardan silinmemiştir. Biri yeter ki ona güzel bir orta atsın ayağına otursun voleyi çaksın kaleci ancak kalede görürdü. Yani kalecilerin korkulu rüyasıydı Uçun Olgaç nam-ı diğer Füze uçun.
Haksızlık etmeyelim Necmi Gökdere, Hoca Remzi (remzi Budak) İhsan Gülsoy, Sinan Alkan, Ferit Güner, Muşlu Kadir, Zamir Gür, Siverekli Nuri, Yavuz Ödemiş, Mehmet Güler, Niyazi Gül seven, Celal Özbahçeci Kemal Akköprü, İhsan Yamaç ve daha nice futbolcular vardı.
Gelelim Şen gençlere; Orda iyi futbolcular yok değildi. Çetin-Metin Saydan kardeşler, Suat Saydan, Zeki Oğuz, Kaleci Fevzi Budak ve Atilla, Emoş, Nevzat Çağan, Mithat, Her iki takımdan da aklımıza gelenler bunlar.
Diğer takımlarımızı asla yok saymıyoruz çünkü onlar da bizim için önemli isimlerden oluşan takımlardı. Lakin İstanbul’da ve Türkiye’de nasıl bir Fener Bahçe Galatasaray rekabeti varsa Van da da Van Gençler ve Şen Gençler her zaman albenisi ve süksesi olan iki takım olarak Van futbol tarihine geçmiştir.
DEVAM EDECEK.