Ümit Kayaçelebi

Cemal Süreya sözleri

Ümit Kayaçelebi

Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın. Kimisi içine atar çığlıklarını.

Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk.

Hiç kimseyi, rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez.

Öyle büyümüş ki içimizdeki yalnızlık. Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz.

Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.

Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk. Büyüyünce kalbin paramparça olacak.

Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.

Düşenin dostu olmaz' derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.

Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.

Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.

Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar.

Baktım gülüşünden güzel şiir olur, ben de sevdim gitti.

Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil can kenarı olsun.

Biz kırıldık daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza

YAZMAM DAHA AŞK ŞİİRİ

Oydu bir bakışta tanıdım onu

Kuşlar bakımından uçarı

Çocuk tutumuyla beklenmedik

Uzatmış ay aydınlık karanlığıma

Nerden uzatmışsa tenha boynunu

Dünyanın en güzel kadını oydu

Saçlarını tarasa baştan başa rumeli

Otursa ama hiç oturmaz ki

Kan kadını rüzgardı atların

Hep andım ne yaşanır olduğunu

En çok neresi mi ağzıydı elbet

Bütün duyarlıklara ayarlı

Öpüşlerin türlüsünden elhamra

Sınırsız denizinde çarşafların

Bir gider bir gelirdi işlek ağzı

Ah şimdi benim gözlerim

Bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor

Bir kadın gömleği üstümde

Günün maviliği ondan

Gecenin horozu ondan

 

Gül

Gülün tam ortasında ağlıyorum

Her akşam sokak ortasında öldükçe

Önümü arkamı bilmiyorum

Azaldığını duyup duyup karanlıkta

Beni ayakta tutan gözlerinin

Ellerini alıyorum sabah kadar seviyorum

Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz

İstasyonda tren oluyor biraz

Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım

Gülü alıyorum yüzüme sürüyorum

Her nasılsa sokağa düşmüş

Kolumu kanadımı kırıyorum

Bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı

Ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene

 

Bir Çiçek

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,

Bir yanlışı düzeltircesine açmış;

Gelmiş ta ağzımın kenarında

Konuşur durur.

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,

Güverteleri uçtan uca orman;

Aldım çiçeğimi şurama bastım,

Bastım ki yalnızlığımmış.

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Yazarın Diğer Yazıları