Ümit Kayaçelebi

Bir Edremit masalı 4

Ümit Kayaçelebi

Dedeler kuşağından sonra Edremit yine fena değildi ama dede ve babalar ahrete veya başka yerlere çekip gidince at kurtul, sat kurtul diyerek birçoğu yerini yurdunu sattı maalesef. Bu hal Edremit’e ve Edremitliye mahsus bir hal değildi. Van’da aynen böyle oldu. Niye Edremitli ye kızalım ki? Bu sefer Edremit dışından az da olsa gelenlerle o eski hava teneffüs edilemedi.

Hâsılı kelam dün dede, babaların bin bir zahmet ve meşakkatle alıp kurdukları yerler yurtlar hazıra salâvat derler ya o misal herkes satmaya ve batıya göçmeye başladı. Gitmeyenlerde Van’da moda olduğu gibi yerlerini müteahhitlere vererek site veya villalara yöneldiler.

İşte şimdiki torun kuşağının yaptığı budur ve artık istesek de istemesek de Van gibi taşlaşmaya betonlaşmaya başladı. Artık dozerler greyderler vahşi canavarlar gibi ağaçları yerle bir ederek site veya villalara yer açmaktalar.

Yani yeşil Edremit te artık yaşayanlarda ve gelip görenlerde ne acıdır ki Edremit’in site ve villalarla kuşatıldığını görmekteler. Her yerin beton binalarla kuşatıldığı bir manzara yürekleri burkmakta ve gelecek için endişeleri artırmaktadır. Vah Edremit Ah Edremit demek zamanıdır şimdi.

Dede ve baba malları şimdi kazanmayanlar insanların hiçte canını incitmiyor şimdi o saydığım insanların babaları mezardan başlarını kaldırsalar geride bıraktıklarının yüzlerine tükürürler.

Lakin lüks yaşama daha çok ev sahibi olma sevdası ile Edremit artık müteahhitlerin işgaline uğradığı ve tam gaz site ve villa yapma yarışına girdikleri bir yer olmuştur Edremit.

Her gün çeşitli vesilelerle burada gezip dolandığım zaman o yollardan o bahçelerden geçtiğim yerlerde eski günler hatırıma geliyor ve ister istemez özlüyor ve üzülüyorum.

Ne güzel bahçeler vardı o bahçelerde havuzlar olurdu bazen o arklardan akan suyun sesi adeta bir musiki gibi gelirdi kulaklara. Büyükler ağaçlara yastık koyarak yaslanırlar altlarında loplar gel keyfim gel. Mis gibi hava su şırıltıları etrafta böceklerin havayı çınlatan cır cır sesleri bunlar ancak yaşanır ve anlatılmaz ve onlar o kuşak çok güzel yaşadılar eski Edremit’te.

Havuzun başında güneş battıktan sonra akşam yemeği yenir hemen ardı sıra semaverler kaynar hedik mi dersiniz gavurga mı dersiniz nice tadımlık yiyecekler gelir. Kimi büyüklerde 8’lik tütünleri tabakalarından çıkardıkları sigara kağıdı ile sarar nice bir keyifle sigaralarını tüttürürlerdi.

Bizim de büyükbabamız rahmetli emekli Başmuallim Ziya beyin de iki katlı bir evi vardı hatta kapısında da ikinci el bir kamyonumuz bile vardı ki bu Kamyonun marşı bile yoktu önden kolla çalışıyordu. Tabi kamyon bir müddet sonra randıman vermedi ve üç paraya satıldı gitti. Bu kamyonu Cevdet Okultaş ve Akgün Arar ne ettilerse bir türlü rayına oturtamadılar onları da rahmetle yad ediyorum.

Dedemin Van’da da icara verdiği buğday yonca tarlaları vardı onları da ekip biçme de sıkıntı olunca aciz oldu hem kamyonu hem de evi satınca artık Edremit’le olan ilişkimizi sonlandırdı.

Behiye ve Cemile nenelerim ikisi de Edremitliydi. Edremit’le geçmişten bu güne aidiyet bağımız olması hasebiyle şimdi de Edremit’te ikamet ettiğim için geçmiş ile bu güne baktığımız zaman geçmişi özlüyor bu gün ise hiç mutlu olamıyorum. Edremit şu anda o eski Edremit değil artık eski TOKİ’si, Yeni TOKİ’si kiracıları ve bir de ta şehre uzayan uzantısıyla o eski Edremit’ten fersah, fersah tatsız tuzsuz bir yer.

Güzel günler geride kaldı o güzel insanlar da göçüp gidince Edremit şu an da ruhunu kaybetmiş yerini taş binalara terk edip yeşilin haline ağladığı bir yer olmuştur Edremit.

Urartular, tarihin neredeyse tamamına tanıklık eden yapılar ile günümüzde hala kendinden bahsettiren bir uygarlık. Van’ın Gürpınar ilçesinden hem kent merkezinin su ihtiyacını karşılamak hemde çevre köylerin bundan yararlanmasını sağlamak amacıyla inşa edilen Menua Kanalı Urartu Kralı Menua tarafından yaptırılmıştır. 2800 yıllık 53 kilometre uzunluğuna sahip Menua (Şamran) Kanalı, günümüzde varlığını korumaya devam ediyor. Etrafında bulunan yerleşim yerleri tarafından hala kullanılan yapı, Urartu mimarilerinin en önemli eserlerinden bir tanesidir.

Şamran bile türkülere konu olmuş ve her zaman halk arasında dillendirilmiştir. Bu gün bile Edremit dendiği zaman “Edremit Van’a bakar” türküsü akla gelir.

Edremit Van'a bakar

İçinde Şamran akar

Öyle bir yar sevmişem

Her gören ona bakar.

O süsem o sümbül o gül o bağıdır

O inci o mercan beyaz gerdanındır

Oynamak sıçramak eğlenmek çağındır,

Kale dibi kayalık

Dibinde oynar balık

(Denizde dolu balık)

Kızın gönlü oğlanda

Oğlan da kıza (ona) yanık,

O süsem o sümbül o gül o bağındır

O inci o mercan beyaz gerdanındır

Oynamak sıçramak eğlenmek çağındır.

Devam edecek. 

Yazarın Diğer Yazıları