
Berlin Panteri Turgay Şeren
Ümit Kayaçelebi
Çocukluk yıllarımız olan 50 li yıllarda ve 60 yıllarda daha televizyonun olmadığı ve maçların da radyodan anlatıldığı zaman maçın içindeki isimler hep aklımızda kalırdı.Onun yanı sıra bizim eve hep gazete dergi geldiği için orada takımların ismini görür futbolcuların ismini oradan öğrenirdik.
Türkiye 1.ligi 1959-1960 sezonu itibariyle başladı ve o gündür bu gündür bazen Galatasaray, bazen Fenerbahçe bazen Beşiktaş derken 70’li yıllarda Trabzon da şampiyonlar kervanına katıldı. Daha sonraları ise Bursa Spor Ve Başak Şehrin şampiyonlukları var.
O yıllarda en çok ismi konuşulan ve bizim gibi mahalle takımlarında oynayan çocuklar ve gençler için numuneyi imtisal futbolcular vardı.
Biri kaleye geçse kendini Berlin Panteri Turgay sanır, öteki Fenerbahçeli ise kendini Leftere (Yaz deftere ver Leftere dedikleri) benzetir Beşiktaşlısı kendini Mikro Mustafa benzetir yine Galatasaraylısı ise kendini kral Metin Oktay sanırdı. Kimide kendini Şenol Birol gol modunda görürdü.
Hasılı kelam örnek alınan futbolcuların başında gelen isimler hep bunlar olurdu. Ve çok kişi bunları örnek alarak kendini ispat etmeye ve kendini geliştirmeye çalışırdı. Ve bu heves ve hülya ile o heyecanla çoğumuz mahalle aralarında ve toprak sahalarda çayır sahalarda top koştururduk.
İşte o günlerde çok ünlü kalecilerde vardı yok değildi haklarını yemek de olmaz. Bir yanda Çadır Tiyatrolarında film setlerinden ayrılmayan gece kuşu Varol Ürkmez, Beşiktaş’ın kalecisi Necmi Mutlu, Fenerbahçe kalecisi Özcan Arkoç, (Almanya’dan transfer olmuştu) Göztepe’nin kalecisi Ali Artuner, Altaylı Tanzer, Hacettepe Kalecisi Baskın , Trabzon’un unutulmaz kalecisi Şenol Güneş, G.Saray Kalecisi Nihat Akbay bunlar yaşadıkları zamanın unutulmaz kalecileri idiler. Bütün bunlara rağmen zamanının en ünlü en çok isminden bahsedilen kalecisi de Turgay Şerendi.
Futbol kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçiren, hem sarı kırmızılıların hem de milli takımımızın efsane kalecisi ve Süper Lig'in 2016-17 sezonunun isim sahibi Turgay Şeren'in 'Berlin Panteri' lakabını nasıl aldığını biliyor musunuz?
Mustafa Kemal Atatürk'ün kalem müdürü Sabit Şeren’in oğlu olarak 1932 yılında Ankara Keçiören'de dünyaya gelen Turgay Şeren'in ismini de Mustafa Kemal Atatürk “Türkay” olarak koymuştur. Ancak Galatasaray Lisesi’ndeki Fransız öğretmenleri “Turgay” şeklinde seslendikleri için Şeren, “Turgay” olarak tanınmıştır.
Galatasaray Lisesi'nde futbolla tanışan Şeren'in ilk mevkisi santrafordu. Ancak 15 yaşında A takımla birlikte ilk kez maç yaparken efsaneleşeceği yere, kaleye geçti. Performansıyla hemen fark yaratan Şeren'e ilk lakabı bu dönemde takıldı: Geçilmez kale... Turgay Şeren; Galatasaray kalesini korumaya başladıktan 1 yıl kadar sonra da ilk kez milli takıma çağırıldı ve 1950'de İran'ı 6-1 mağlup ettiğimiz maçta kaleyi korudu.
Galatasaray'ın Avrupa arenasına ilk kez çıktığı 1956-1957 sezonunda, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Romanya'nın Dinamo Bükreş ekibiyle 26 Ağustos 1956'da oynadığı maçta kaleyi koruyan isim de yine Turgay Şeren oldu. Şeren, futbolculuk yaşantısındaki ilk ve tek kırmızı kartı ise 1962 yılında Beşiktaş ile oynadıkları ve 1-1 berabere biten derbi maçta gördü.
Kariyerindeki son resmi maçta, 11 Haziran 1967'de Karşıyaka ile oynanan müsabakada kaleyi koruyan Turgay Şeren, 2 Temmuz 1967'de ligde forma giyen oyuncuların oluşturduğu karma bir takım ile Galatasaray arasında yapılan jübile maçıyla futbola veda etti.
Turgay Şeren, sarı-kırmızılı forma altında 55 maçta Fenerbahçe'ye karşı görev yaparak, derbi tarihinde en çok maça çıkan oyuncu oldu.
Turgay Şeren, 18 yıllık futbolculuk kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçirdi. Efsane kaleci, sarı-kırmızılı forma altında 369 lig, 18'er kupa ve Avrupa kupası maçı olmak üzere toplam 405 karşılaşmada görev yaptı.
Şeren, Galatasaray'da 3 İstanbul Profesyonel Lig, 2 Süper Lig ve 3 Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı.
Turgay Şeren'in futbol kariyerinde ilginç bir anektod daha var. 1959 yılında Arjantin'in River Plate takımı ile anlaşmasına rağmen Galatasaray'ın yüksek bonservis bedeli istemesi nedeniyle Şeren'in bu transferi gerçekleşmedi.
Ancak deneme antrenmanları sırasında River Plate forması altında üç hazırlık maçına çıkan Şeren, Güney Amerika'da futbol oynayan ilk Türk oyuncu oldu.
Refleksleri, hızlı karar verebilme özelliği, kalede yer tutmada ustalığı ve attığı uzun mesafeli degajlar sayesinde takımını en doğru şekilde atağa çıkaran Şeren, adeta Türkiye'de kalecilik mevkisinde çığır açtı.
Turgay Şeren efsanesi 17 Haziran 1951'de oynadığı bir milli maçta tam anlamıyla destanlaştı. Berlin Olimpiyat Stadı'nda Türk Milli Takımı dönemin en kuvvetli ekiplerinden biri olan Batı Almanya'yı 2-1 mağlup ederken, Avrupa futbolunun en önemli futbolcularına karşı yaptığı kurtarışlar Turgay Şeren'e "Berlin Panteri" lakabının verilmesine neden oldu.
Almanların o gün forvetinde yer alan efsane golcüsü Fritz Walter de yıllar sonra Turgay Şeren'in performansını "Ben şu kalecinin Berlin'de bizim karşımızda yaptıklarını hayatım boyunca ve ondan sonra hiçbir kalecide görmedim" ifadelerini kullanarak en güzel şekilde özetlemişti...
Herkes devrini yaşar ve semadaki yıldızlar gibi zamanı gelince kayıp gider. Turgay da efsane bir kaleci idi ve bu gün aramızda olmasa bile onu hala Berlin Panteri diye hatırlıyor ve yâd ediyoruz.
KAYNAK: TRT SPOR