
Aziz Dostgülü anarken
Ümit Kayaçelebi
15 Aralık 1930 yılında Çatak’ta doğan Aziz Dostgül, 1956 yılında girdiği Polis Enstitüsünü 1958 yılında bitirir. Çatak'ın ilk polis şeflerinden biri, hatta ilki olan Aziz Dostgül’ün görev yeri İstabul’du. Dürüstlüğü, cesurluğu ve rüşvet yenemezliyle tanınan Aziz Dostgül, İstanbul’da nam salmıştı.
Aziz hemşerimiz, Çatak’tan, Van’dan ve çevre illerden İstanbul’a giden her hemşerisine sahip çıkar, onlara yardım ederdi.
“1960'ların İstanbul'unda rüşvetin, adam kayırmanın, Ankara bağlantılı çıkar ve gayr-i meşru ilişkilerin hüküm sürdüğü bir ortamda Aziz Dostgül, İstanbul Ahlak Zabıta Şefliğine
Atanmıştı.
O dönem, her polis şefinin müdahale etmeye cesaret edemediği(çünkü ucunda sürgün ve mesleki soruşturma korkusu vardı) kirli ilişkilerin hüküm sürdüğü İstanbul’un Beyoğlu
Semtinde"Lüks Nermin" adıyla maruf(bilinen) Şaziye Topçu Zeren adında bir "patroniçe" vardı. Bu patroniçe, hatırı sayılır sayıda politikacıyı "ahbap" edinmiş, isteklerini onlara
Yaptıran bir "pansiyon" işletmecisiydi.
İstanbul ve Türkiye’de nam salmış, İstanbul’un ilk yerli maması olan Lüks Nermin, Beyoğlu Taşlı Tarla’daki Nermin Apartmanı’ndaki ‘Birleşme Evi’ni turistik pansiyon
Belgesiyle çalıştırıyordu. Pansiyon görünümlü fuhuş hane, bazen ahlâk polisi tarafından basılıyor; ‘icra-ı faaliyet’ halindeki küçük kızlar ve müşterileri hastaneye sevk ediliyordu.
Ancak, polis ne zaman pansiyona gelse, Lüks Nermin bağırıp çağırmaya başlar ve ağzına gelen küfürleri sıralardı. Hattâ görevini yapan polis memurlarını açıktan tehdit ederdi.
Onları ‘kuş uçmaz, kervan geçmez’ yerlere tayin ettirmekle korkutmaya çalışırdı. Bu yüzden "Lüks Nermin"'in mekânını basmaya her polis şefi cesaret edemezdi. Böyle bir ortamda
İstanbul Ahlak Zabıta Şefliği'ne atanan Aziz Dostgül, bu fuhuş haneyi basmaya karalıydı. Ve 1966 yılının Haziran'ında "Lüks Nermin"'in mekanı dahil birçok benzer yere baskın
Düzenleyen Aziz Dostgül, 24 Temmuz 1966 tarihli Hürriyet Gazetesinde bu baskın, şu başlıkla veriliyordu: "Lüks Nermin'in fendi Aziz'i yendi" Haberin detayı şöyleydi:
"Lüks Nermin" olarak tanınan ünlü "turistik randevucu" Şaziye Zeren, bir ay kadar önce "evini basarak" kızlarını hastaneye sevk ettiren Ahlak Zabıtası Şefi Aziz Dostgül'ü
Görevinden etti. Baskın sırasında Aziz Dostgül'e "Bu işte suyun kaynadı. Yakında kökünüzü kazıyacağım" diyen Lüks Nermin, dediğini yaptı ve Dostgül'ün polis okuluna tayin
Edilmesini sağladı. Her devrin "büyükleri" ile dostluk kurmasını bilen işletmeci kadın, Tarlabaşı'ndaki "birleşme evi"ne turistik pansiyon belgesi almayı başarmıştı. Lüks Nermin,
Baskından bir hafta sonra Ankara'ya bir heyet göndermiş ve bundan bir hafta sonra, çevresinde dürüstlüğü ve "rüşvet yemezliği" ile tanınan Aziz Dostgül'ün tayini çıkmıştı.
Fuhuş tarihinin önemli figürü Lüks Nermin, mesleğe Rumeli Han’da başlamıştı. Polis baskınından ve basının projeksiyonlarından bıkmış, lüks semtlerden Osmanbey’de karargâh
kurmuştu. Müşterileri seçkin kişilerdi; portföyünde politikacılar, bürokratlar, milyonerler, yazarlar, vb. gibi toplumu yöneten, şekillendiren şahsiyetler vardı. Yassı ada’daki
İfadesi dikkate alınırsa, devrin çok önemli idarecileri yanındaydı; isteklerini karşılıyordu ve ricalarını iletiyordu. Mesela ülkemize konuk gelen bazı devlet başkanları ve
Başbakanların ‘ihtiyacını gideriyordu! O dönemin gazeteleri, hicap edip isim vermemiş, ama hizmetlerinin geniş listesini de yayınlamıştı. İddialarına bakılırsa, Lüks Nermin
Sadece lüks-bol paralı kişilere hizmet vermiyordu. Bir yandan da - zorunlu! - devlet hizmetini de başarıyla yapıyordu.
1959’da Türkiye’yi ziyaret eden, Endonezya’nın Kurucu Devlet Başkanı Ahmet Sukarno’yu gönderdiği kız aracılığıyla - bilmeden! - ‘bel soğukluğu’na duçar etmiş, istemeden bir
Diplomatik krize sebebiyet vermişti: - anlatılana göre! - Endonezya, Türkiye’ye nota vermişti… Yazıl(a)mayan politikacıların isimleri uzun bir liste oluşturuyordu."
(Hürriyet Gazetesi, 24 Temmuz 1966 )
Döneminin tanığı bir gazetecinin kaydettiğine göre, Lüks Nermin’in devlet katında bile saygınlığı vardı. Lüks Nermin denilince, duvardan duvara halılı, gayet loş ışıklandırmalı,
‘baby doll’ kızların servis yaptığı, sermayelerinin vahşi avratlar olduğu bir koca ev anımsanırdı. Polis baskını yeme korkusu olmayan bir randevuevi…
Lüks Nermin, çok kindar ve despot bir kadındı. Ayağına çelme takan bazı polislerden intikam almayı başarmış biriydi.. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde Ahlâk
Zabıtası Şefi Aziz Dostgül’ü de sürdürmüştü. Dostgül, çevresinde ‘rüşvet yemez’, ‘torpil yapmaz’, ‘fuhuş tüccarlarına nefes aldırmaz’ bir devlet memuru diye tanınmıştı.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Haydar Özkın, Dostgül’ün her icraatını destekliyor ve yanında olduğunu hatırlatıyordu. Özkın’ın ifadesine göre, Aziz Dostgül doğru yoldaydı
ve kimse ona dokunamazdı.
Lüks Nermin, ‘bela’ diye nitelediği Aziz Dostgül’ün yerini değiştirtmek için Ankara’ya heyetler göndermiş; - kendi adamlarından oluşan bu heyet, İstanbul’daki bar ve pavyon
gibi turistik yerlerin sık sık basıldığını, müşterilerinin rahatsız edildiğini iletmişlerdi. Heyetin Ankara’ya gidişinden bir hafta sonra, Dostgül’ün tayini çıkmıştı.
Tarihe ‘muhafazakâr’ diye geçtiği iddia edilen iktidar sahipleri, ‘kamu hizmeti yaptığını’ iddia eden bir mamanın isteğini yerine getirmiş, fuhşa savaş açmış bir ‘kamu görevlisi’ni
Sürdürmüştü.
Aziz Dostgül, konuyla ilgili açıklamasında:"Göreve geleli bir yıl oldu. Lüks Nermin lakabıyla bilinen Şaziye Zeren'in turistik pansiyon işletmecilik ruhsatı olmasına rağmen,
Pansiyonu fuhuş amaçlı kullanıyordu. Küçük yaşlardaki çocukları bar ve pavyonlarda çalıştırıyordu. Bunu engellemek için bu tür yerlere baskın düzenledik. Belli ki, bazı çevreleri
Rahatsız etmişiz. Ben devlet memuruyum, gittiğim her yerde görevimi layıkıyla yaparım ."demişti.
İki tayin emrine rağmen, İstanbul Emniyet Müdürü Özkın ile, Aziz Dostgül'ün bağlı olduğu 2.kısım Ahlak Zabıta Müdürü Vedat Sokullu, Aziz Dostgül’ü desteklediklerini ifade
Ederek, Dost gül’ün tayininin durdurulması için ellerinden geleni yapacaklarını beyan etmişlerdi.
Uzun yıllar görev yaptıktan sonra 4 Mart 1980 tarihinde genç yaşta çok genç aramızdan ayrılan Aziz hemşerimizi rahmet ve saygı ile anıyoruz. Mekânı cennet olsun.
Kaynak: Ali Yavuz - Hürriyet Gazetesi 2021
Yazıyı bana ileten Perihan Dostgül hanımefendiye de teşekkür ediyorum.