Ümit Kayaçelebi

30 metreden çatışa çatışa

Ümit Kayaçelebi

SABAH erkenden Zonguldak’a gelindi. Zonguldak, Fransız işgali altındaydı. Gemide yapılan ayrıntılı bir aramadan sonra Zonguldak Liman Komutanı Yüzbaşı Tilli, 5 silahlı Fransız askeriyle gemiyi işgal etti. Askerleri kritik yerlere dağıttı, kendi kaptan kamarasına yerleşti. Komutayı eline almıştı. Gemiyi İstanbul’a hareket ettirdi. C-27 gambotu, bir mil geriden Alemdar’ı izliyordu.

Haberin Devamı

Alemdar, İstanbul’a doğru hareket etti.

ROTA EREĞLİ

Gemi subaylarının sabırla bekledikleri an gelmişti. Tayfalarla kaşla gözle fısıldaşarak anlaştılar. İsmail Hakkı Kaptan beklenen parolayı verince İkinci Kaptan Ali Dursun Tevetoğlu, öteki subaylar ve tayfalar yüzbaşının ve Fransız askerlerinin üzerine atıldılar. Silahlarını alıp etkisiz hale getirdiler. Kaptanın neşeli komutu Alemdar’ı bayram yerine çevirdi:

‘İstikamet Ereğli, makineler fayrap!’

Serdümen Recep Reis neşe içinde Ereğli’ye dümen kırdı.

ÖLÜM YARIŞI

Alemdar’ın döndüğünü gören C-27, otuz metre yaklaştı. Alemdar’ın yönünü İstanbul’a çevirmesini istedi. Alemdar her şeyi göze almıştı. Tınmadı bile. Yoluna devam edince, ölüm yarışı başladı.

C-27 makinelileri ile ateşe başladı. Topuyla korkutmaya çalıştı. Fransızlar da ölür korkusuyla Alemdar’ı batırmaktan kaçınıyordu. Yanaşıp Fransızlardan alınan silahlarla karşılık verdiler.

TOPÇUYU DEVİRDİ

Çarkçıbaşı Adil Bey keskin nişancıydı, top nişancısını devirdi. Fransız gambotu ile Alemdar, karşılıklı türlü manevralar yapa yapa, didişe didişe Ereğli Limanı ağzına geldiler.

Deniz üzerindeki yırtıcı çatışma devam ediyordu. Serdümen Recep Reis şehit olmuş, üç tayfa yaralanmıştı. Kıyıya toplanan Ereğlililer alkışlayarak, bağırarak Alemdar’ı desteklemeye başladılar. Bazıları sandallara atlayıp Alemdar’a çıktılar ve çatışmaya katıldılar.

SAHİLDEN ATEŞ

Alemdar’ın kıyıya baştan kara etmesine engel olmak için C-27 kıyı ile Alemdar’ın arasına girdi. Bu kez de kıyıdaki Ereğlili Halil Ağa ile Rizeli Tatoğlu Ömer Ağa’nın çetelerinin yaylım ateşi altında kaldı.

Başa çıkamayacağını anlayınca mücadeleyi bırakıp kaçtı.

Bu yenilgiyi hazmedemeyen Fransızlar, Ereğli’ye bir zırhlı kruvazör ile iki muhrip yolladılar, süre belirterek bir ültimatom verdiler, esirlerinin, Alemdar’ın ve C-27 ile çatışanların teslim edilmelerini, kıyıdaki çetecilerin cezalandırılmalarını talep ettiler.

Ankara bu talepleri anında reddetti.

Bombalanma olasılığına karşı kadınlar ve çocuklar Ereğli’den uzaklaştırıldı. Erkekler savaşa hazırlandılar.

Türklerin kahraman Alemdar mürettebatını asla vermeyeceklerini anlayan Fransızlar, Yüzbaşı Tilli ile 5 askeri geri almak ve Alemdar’ı gözetim altında tutmakla yetindiler.

FIRTINADA KAÇIŞ

Baştankara edilip yarı yarıya batırılmış olan Alemdar yüzdürüldü. Eksikleri gizlice tamamlandı. Gemi kaçırılacaktı. Bunun için Fransızların denize açılamayacakları ve gemiyi izleyemeyecekleri bir Karadeniz havası bekleniyordu. Çok geçmedi, diledikleri gibi bir fırtına patlak verdi. Deniz canavarlaştı. Hiçbir devriye gemisinin denize açılmadığı, yolun temiz olduğu anlaşılınca Alemdar, 24-25 Eylül gecesi demirlerini keserek, sessizce Ereğli’den ayrıldı.

Amasra’ya ulaştı.

KÜÇÜK VE YAMAN

Rengi siyahtı, griye boyandı. Bezden yapılma sahte bir baca eklendi, böylece görünüşü değiştirildi. Yunan devriye gemilerine yakalanmadan Trabzon’a geldi ve Trabzon Deniz Ulaştırma Komutanlığı emrine girdi.

Bu küçük yaman gemi, Büyük Taarruz’a kadar stratejik deniz ulaştırmasının başarıyla sürdürülmesinde unutulmayacak hizmetler yapacaktır.

Turgut Ökman – Hürriyet – 26 Aralık 2005

Yazarın Diğer Yazıları