Tek alışveriş çift ödeme
Şahbettin Uluat
Nakit para taşımak saymak vermek para üstü almak giderek tarihe karışıyor.
Bugün artık neredeyse her yetişkinin ve hatta bir kısım yetişkin olmayanın cebinde bir ya da birkaç banka hesap ya da kredi kartı var. Hepimiz her gün o kartları kullanarak çeşitli alışverişler yapıyor ve çoğu ödemelerimizi elimizdeki kartı makineye göstererek tamamlıyoruz.
Giden düzen, kendi kuralları ile avantajları ile sorunları ile giderken, gelen de yine kendi avantajları ve sorunları ile geliyor. Ödeme şekilleri değişiyor ama ödeme alışkanlıkları aynı hızla değişmiyor. Yani kartla alışveriş yaparken çoğumuz ödeme süreçlerini dikkatle izlemiyoruz. Nakit para ile sorunsuz yapılan ödeme günlerinin alışkanlığıyla yapılan işlemi kontrol etmiyor, etme gereği duymuyoruz. Yanlış yapıyoruz.
*
13 Ağustos günü Van'daki çok şubeli, ülke çapında faaliyet gösteren marketlerin birinde 249.90 TL. tutarındaki alışverişim sonrası kredi kartı göstererek ödememi yaptım. Post cihazı sesli tepki vermedi ya da ben işitmedim. Kasa fişi de çıkmadı.
Kasada görevli arkadaş internet bağlantı sorunları yaşadıklarını söyleyerek kredi kartımı yeniden okuttu, işlemi tamamladı, ürünümü ve fişimi alıp çıktım.
Normal koşullarda hiçbir zaman ödemelerimi ayrıca kontrol etmeyen ben, evde boş bir anımda kartımı iki kez okuttuğum aklıma gelince şüphelenip mobil bankacılık kayıtlarına baktım ve çok şaşırdım. Aynı tutar iki saniye arayla iki kere çekilmişti.
Yeniden ilgili markete döndüm. İşlemi yapan görevli arkadaşı bulup durumu söyledim. O bana hatanın bankadan kaynaklandığını, zaman zaman benzer sorunlar yaşadıklarını, tutarın ertesi gün banka tarafından hesabıma iade edileceğini söyledi.
Ancak para ertesi gün de yatmadı.
Bu kez gidip marketin o şubesinin sorumlusuna durumu anlattım. İşlemi yapan ve olayı hatırlayan kasiyer de bana destek verdi. Sorumlu genç hemen banka ile telefon irtibatı kurdu, durumu anlattı, birtakım notlar aldı. Bilgilendirmek için benim de telefon numaramı istedi. Sorunun çözüleceğini bildirdi. Tamam deyip çıktım.
Telefonuma ve hesabıma bir şey gelmeyince iki ya da üç gün sonra da gittiğimde mağaza sorumlusu beni tanıdı ve tereddütsüz noktayı koydu: para dört ya da on dört gün içinde hesabıma iade edilecekti.
Çıkarken arkamdan seslendi.
"Yine de sorun olursa biz buradayız."
İki çalışan da durumu kabul ediyorlardı ama sorun bir türlü çözülmüyordu.
Böyle bir durum karşısında ilgili market yetkilisi, bankanın ilgili birimlerine gerekli bildirimleri yapmışken banka neden ağır kaldı, işi uzattı, onu anlayamadım.
Şu ana kadar hesabıma yapılmış bir iade yok. Bekliyorum. Dört gün tamamlandı sıra on dört günde. Aksatmadan kontrol edeceğim. Olmazsa yine markete gitmem gerekecek.
*
Bir gazete köşe yazarı olarak her gün kartlarla milyonlarca işlem yapılırken, çoğu kart sahibi mobil bankacılık bile kullan(a)mıyorken; kullananlar da, kontrol adına dönüp bakmıyorken, toplumu aydınlatmak, ilgilileri uyarmak adına bunu yazmak zorunda olduğumu düşündüm.
İçimdeki o küçük şüphe olmasaydı yani dönüp mobil bankacılıktan kontrol etmeseydim henüz ancak kanadından tutmuş olduğum söz konusu para hesabımdan kanatlanıp uçmuş olacaktı.
Görünen o ki, kimi sistemler tam oturuncaya kadar her birimiz ve her ödemede birer mağdur adayıyız.
Dıt sesiyle ödemesi kolay ve güzel oluyor ama kontrolü elden bırakmamak koşuluyla.