Şahbettin Uluat

Konu değişimse en büyük bizim kuşak… (1)

Şahbettin Uluat

Konu değişimse en büyük değişim yaşayanlar bizleriz, bizim kuşak!

Bizden önce yürüyen dünya, bizim gelmemizle birlikte koşmaya başladı.

Biz gördük idare lambasını da, gaz ocağını da, gemici fenerini de, toprak tandır evlerinde pişen ve nefis kokan lavaş ekmekleri de.

Evet, motorlu taşıtlar, uçaklar, gemiler bizden önce de vardı ama onların hız ve konfor bakımından on kat daha iyileri bizim zamanımızda çıktı piyasaya.

Tuvaletleri dışarıda, bahçeli evlerde biz büyüdük.

Radyodan siyah beyaz televizyona bizim zamanımızda geçildi. Uzaktan kumandalı renkli televizyonlarla şimdiki diğer lüks modeller bizden sonra katıldı yaşamlarımıza.

Uydu cihazları bizim zamanımızın popüler ve çok pahalı araçlarıydı. Her babayiğit alıp kullanamazdı, biz gördük.İyice yaygınlaştığı günlerde İskele Mahallesindeki evimde çanak anteni çevirerek artık kendi başıma (çoluk çocuk yardım etmekten bıkmıştı) uydu taraması yaparken 500 defadan fazla merdivenden inip çıktığımı, o merakla bulduğum her uyduyu ayrı ayrı taradığımı incelediğimi ve hatta gökyüzünün uydu anlamında boş olan kuzey tarafında da günlerce tarama yaptığımı bir ben bilirim, bir de komşularım bilir.

Bu yaşımıza gelinceye kadar ne çok mektup yazdığımızı da en iyi biz biliriz. Öğrencilikte, askerlikte ne çok mektup gönderdik, ne çok mektup bekledik.

Bayramlarda tebrik kartı gönderdik sevdiklerimize, şimdiki sosyal medya mesajları gibi renkli ama teknolojisi daha düşük tebrik kartları. Üzerlerinde el yazılarımız, nefeslerimiz olan ve amacına, adamına göre manzara resminden hayvan resmine, hayvan resminden artist resmine, memleket resminden çiçek resmine varıncaya kadar çeşit çeşit tebrik kartı.

Sadece göndermedik o kartları zaman zaman ticaretlerini de yaptık. Çarşı içinde haberleşmenin merkezi PTT (açılımı Posta Telefon Telgraf) önünde bayram zamanlarında ne çok tebrik kartı satıp harçlığımızı çıkardık.

Yazının devamı yazarın Van ile Sohbet adlı kitabında…

Yazarın Diğer Yazıları