
Sen bunu biliyorsun zaten…
Mustafa M. Atilla
Bu yaşıma geldim hala peşimi bırakmıyorsun,hep yanımda,hep yanı başımda sen nasıl bir şeysin böyle..
Ben mi? Evet sen,ben senin peşini bırakırsam eğer, O zaman görürsün neler olacağını,otur kalk bana dua et…
Seninle yaşamaya çok da meraklı değildim.Mecbur olmasam bir dakika bile durmaz çeker giderdim.Git öyleyse! gidemem ki elimde değil,merak etme günüm doldu mu sana nasıl Allah’a ısmarladık demeyi göreceksin.Kızma, tamam tamam kal.
Aslın da; senden memnunum ben..zarar da görmedim fazla laf da işitmedim.
Kal kal hadi kal,bir süre daha birlikte yaşayabiliriz.Senden şikayetçiyim ama koca altmış yılı birlikte devirdik,iyi günde kötü günde yan yanaydık, iç içeydik… Şaka yaptım ne kızıyorsun.
Sen kimsin? Biraz kendinden bahset.
Ben senin ruhunum,sana eşlik etmem için görevlendirildim. Seni yönlendiren,sana bunu yap bunu yapma diyen, ye diyen iç diyen, bu kötü bu iyi,otur kalk,yat uyu diyenim,..tamam güzelde yahu insanlar sabah saat ona, on ikiye kadar uyuyorlar.
Bense sabah ezanı dedi mi ayaktayım,uyandırıyorsun, uyuma diyorsun,biraz yalnız bırak da uyuyayım.
İtiraf edeyim ki hep yanımda olmandan usandım,... Günün yirmi dört saati yanında olduğumu mu sanıyorsun... Hep yanında değilim ki, gece seni uyuttum mu yanlız bırakıyorum zaten fazlasıyla.
Tamam hadi bunun sebebi namaz dedik,ya gün içinde herşeyime, her sözüme,her anıma müdahale ediyor,yok bunu yaptın, yok bunu yapmadın,yok keyfine,eğlencene çok zaman ayırıyorsun ne bu böyle sana mı soracam.Az ye bu zararlı,çok yeme yağlanırsın, tuzlu yeme tansiyonun çıkar,kollestrolün artar,şekerin yükselir,eskiden böyle şeyler pek söylemezdin.
Şimdi hep sağlık, hep sağlık.
Beni mi düşünüyorsun kendini mi?
Yine itiraf edeyim sürekli diyorsun ya,iyi bir birey ol,yardım da kusur etme,misafir ağırla, yedirmeyi, içirmeyi bil,güleryüz göster,hediyeleş,Allah’a kulluk borcuna öncelik ver, kolu komşunu kolla, saygı da kusur yapma, akrabaya,eşe ve dosta öncelik tanı,senin vazgeçilmezin olsun,işte bu beni sana bağlayan ve sevdirendir biliyor musun.Yoksa zor geçinirdik.
Hatırlar mısın altı yedi yaşlarında bahçeden zehirli bir şeyler yemiştim bir arkadaşımla birlikte,ben biraz fazla kaçırmışım ki ona birşey olmadı,olan bana oldu,lotiliğimden,
neredeyse seninle yolları ayırıyorduk, hastahane,doktor, falan derken toparladık durumu. Yoksa bu günleri göremezdik olan sana olurdu,benim yüzümden sende boylardın toprağın altını, tabi senin öyle bir sorunun yok, çıkar sıvışır, karışırdın arkadaşlarının yanına. Yok canım bırakmazdım seni, diye söyleyemiyorsun değil mi.
Peki; sorsana bana bir daha dünyaya gelirsen beni ruhun olarak ister misin,fifti fifti diyemem ama olabilir,neden olmasın…. Fakat hac ibadetim de bana o kadar yardım ettin ki sana müteşekkirim dostum.
Bana hep doğruyu gösterdin,doğruları fısıldadın,doğru insanları karşılaştırdın,doğru yapmayı anlatmaya çalıştın,velhasılı kelam bana doğru bir insan olmamda yardımı hiç kesmedin,ufak tefek yanlışlar olsada,o kadı kızında da olur diyip geçiverdin.
Ben yaşlandımsa,.. sende yaşlandın demektir,öyle değilmi ?,evlat yoksa sen eskidin mi?.Hayır öyle olmadığını biliyorum,gönlün herşeyi yapmak istiyor ben sana ayak uyduramıyorum sadece,itiraf ediyorum.
Mesela; Kalk atla arabaya Van’a git gez, dolaş, Van denizine gir serinle, kardeşin, akrabaların, güzel dostların var, onları ziyaret et,yüzlerinde ki o güler yüzü, kalplerindeki parıltıyı gör,ülkenin hiç ama hiç bir yerinde bulamayacağın lezzetleri tat,o temiz havasını tenefüs et,gölün üstünde gün batımını izle,anılarda kalan sokakları dolaş,işte bura onlarındı, onlar kalırdı,hey gidi günler de, sonra kimler geldi kimler geçti diyerek tekrar dön gel yaşam alanına diyorsun bana, ama ben bir daha ki seneye, bir daha ki seneye diyerek geçiştiriyorum.Haklısın artık ayak uyduramıyor bu beden bu cana,sana.
Anla artık.
Küçükken günde üç,lise yıllarında iki,ortayaş günlerinde haftada bir,şimdi kaleci bile olamadan maç yaptığımız,top koşturduğumuz günlere bedenim yenik düştü kusura bakma, takatim yok özür dilerim seni götüremiyorum artık sahalara. Yorulmuşum, yıpratmışım kendimi, ama çok ısrar edersen seyretmeye gidebiliriz.
Şu an ne istiyor gönlüm, biliyor musun genç ruhum?… Sen biliyorsun zaten; olsun,ben yine söyleyeyim,bu ruhu bu bedenle yol arkadaşı yapan mevlama önce övgü, ibadet sonra kalbinde zerre kadar toz olmayan insanlar ve ailemle dünya malından ve dünya meşgalesinden uzak vakit geçirmek,birazda gülmek,
DOSTUM…
Sende biliyorsun bunu zaten…