Mustafa M. Atilla

İpi göğüsleyen sizsiniz…

Mustafa M. Atilla

Zorunda değilsiniz!

Zorunda olmadığınızı net bir şekilde değişimden sonra anlayacaksınız.

Eğer istemiyorsanız anneniz olmak zorunda değilsiniz.

Eğer istemiyorsanız babanız olmak zorunda değilsiniz.

Annenizin annesi, babası veya babanızın annesi, babası da olmak zorunda değilsiniz.

Annenizin tarafından annenizin annesinin annesi de,

Babanızın tarafından babanızın babasının babası da olmak veya onlar gibi düşünmek zorunda değilsiniz.
Gözünüz, saçınız, kafa yapınız, ten renginiz, çeneniz, boyunuz onlara çekmiş olabilir, ama sizden önce yaşamış veya hayatlarının baharında diyemiyeceğim ailenizin içinde ki beğenmediğiniz insanlara benzemek istemiyorsanız, olmak zorunda hiç değilsiniz.

Baştan söyleyeyim, kulağınızda küpe olsun..

….. Özel yaratılma esnasında ki doğumunuzdan önce milyonlarca
spermi geride bırakıp ( nal koklatan ) birinci gelen, ipi göğüsleyen bizleriz,

demek ki başarının ilki burada başlıyor: değişim ise yaşadıkça,anladıkca başlıyor, bu yüzden;  onlardan,tümünden size bir miras kalmasını istiyorsanız, onların güzel huylarını, güçlü yanlarını, beceri de başarılarını, iyi ve doğru yanlarını alın, mecburi birkaç genetik yapıdan başka yanlış olan her şeylerini kendinizden uzaklaştırın, değiştirin,  bırakın başbaşa kalsın.

Bu değişim hemen olabilecek birşey olmadığı için uzun yıllara yayılacağından, endişesiz bir değişim olacaktır. Zaman zaman içinizde ki bir ses bu konuda çatallanabilir de, biri: doğru yoldasın devam et der,diğeri acaba haksızlık mı yapıyorum der geriye sıçratabilir. Fakat uzun emekler sonunda değişimde ki artıları kazanan fark yaratan siz olabilirsiniz.

Her anne,her baba için söylemenin yanlış olduğu değişim; umutsuz vakalar  diye tabir ettiğim, herşeyi ben bilirim,ben yaparım diyen,hep yanılgı da ısrar eden,negatif enerjiyi bedenin de biriktiren,geçimsiz, somurtkan,inadım inat diye tabir ettiğimiz, vitaminsiz insanlar içindir, “yazdığım bu reçete”
Babanın özel bir gününde küçük kız çocuğu, babası için özel bir hediyeye karar verir, bir kutu hazırlar; fakat içinde hiç birşey yoktur. O gün geldiğinde verir, baba açar ve içinde bir şeyin olmadığını görünce bu ne!! şaka mı, dalga mı geçiyorsun diyerek kızar, bağırır,azarlar.. küçük kız gözyaşları içinde babacığım ama ben o kutunun içine, senin için öpücüklerimi koymuştum der. Baba anlasa 
da ufaklığa o sevimsiz anı yaşattığı yetip artmıştı bile.

Yine bir baba; içinde allah korkusu,sevgisi olan  dindar bir gençle,.. kız çocuğunun yazgılarında ki tesettürlü aşk evliliği kararına, yanılgı içinde ki itirazları onlara sevimsiz anları yaşatması, olmak zorunda olmadığımız insanların fakir düşünceleri.

Çokça yazılıp çizildiği halde, eğitimli eğitimsiz nasipten payına düşeni devşiremiyen bu insanların kendince doğru zannında ısrarcı tutum ve davranışları, kırılmış kalplerin,heba edilmiş yılların,yırtılan sayfanın, sorumlusu,

İşte;

Değişmesini istediğimiz karakterdeki düşünce yolculuğu, genlerle alakalı veya sonradan kazanılmış, biriktirilmiş negatif huy ve davranışların nesilden nesile,,babadan anadan çocuğa yansıyan, görgüyle de alakalı, ana fikriyle de taklite iliştirilen, çoğunlukta eski insanların birçoğunun yapılarını anlatır bize.
Tam tersi, takıntıdan uzak, yaşanması unutulmaz gelenek ve göreneklerle hayata renk ve zevk katan, unutulmayan insanlar bugün için bizlere hey gidi filankes, ne güzel bir insandı, nasıl müthiş adamdı, Allah…. rahmet etsin dedirten unutulmaz isimler olarak akılda kalanlar’dı… Bir çoğu idol olarak hafızalarda kaldı, bir kısım da aradaki sıcaklığı kışa çevirdiği için rol modelliği başlamadan bitirirdi. 

Buna nazaran olumsuz davranış ve düşünceleri benimseyip hayatların da yer veren birçok insana da hala rastlamak mümkün.

Yine yeri vakti gelmişken, zorunlu değişimin aile bütünlüğünde ki en yoğun yaşanan kırgınlıkları;... Bugün için (miras)mal paylaşımından kaynaklanan açgözlülük; çoğunlukla bu sonuç yine geçmişten süregelen, olmak zorunda olmadığınız fermentesin de hata yapılan insanların gerekli düşüncesi ile alakalı, değişimde çarpıları çok olan zihinsel çöküntüler.

Bugün değişimde ki bir güzelliği de dede torun ilişkisinde o kadar güzel yaşıyoruz ki!

Diyor ki küçük çocuk dedesine …’’Hadi seninle dart oynayalım dede, ben atayım sen harikasın de’’... !!!
Galiba bu konu yerinde patinaj yapmıyor, değişimde:....zorunda olmadığımız düşüncelerde  tatile çıktığımız en güzel zaman dilimi.. 

Kıymetli okurlarım.

Yazarın Diğer Yazıları