Mustafa M. Atilla

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM…

Mustafa M. Atilla

Geçen gün bir yazı kaleme almıştım.

’’Dünyayla konuşuyorum’’

Nasıl konuşabilirim ki derken,

Ona;

Sorular soruyor, cevap vermesini bekliyorum

bana dönmüyor.

Defaaten yüzlerce farklı soruyu soruyorum; Beni adeta

cevap yağmuruna sokacağı yerde soğuk bir esinti ile

benim küçük aklıma uygun, bildiğimizin dışındaki herşey de sessiz kalıyor.

Belli ki söyleyeceği çok şey var fakat suskun kalmak

bazı zaman içindekilerini anlatmanın en güzel yolu sanıyor.

Zorluyorum!

Tekrar tekrar ısrar ediyorum,konuşsun,anlatsın biraz,

tehdit bile ediyor,içindekilerini kussun diye haksız

ithamlarda bile bulunuyorum.

Sıkıştırdıkça yavaş yavaş cevap verecek renge

büründüğünde iyimi yaparım,kötümü yaparım

onuda bilmediğini fısıldıyor.Belli ki her şeyi içine atmış,

Güzel insanlar gibi kendi ömrünü suskun tamamlamak istiyor.

 

İnsan için yaradılmış olmanın soğuk duşunu da

yaşıyor olabilir, birlikte yaşamanın zorluğunu anlatmaya

çalıştığını da anlayabiliyorum.

Bir anda dikleniyor, kızgın ruh halini kelimelere döküyor.

DİYOR Kİ; Sizi sizden çok en iyi ben bilirim.

Çünkü üstümdesiniz,sizi ben taşıyorum.

Söylenmeye başlıyor birden.

Kafanızın içine yerleştirilen soğanın cücüğü kadar,

sizi yöneten akıl denen nesneyi;  bu dünyayı ben yarattım düşüncesiyle

kullanıyorsunuz! YA… gelin bir de bana sorun,

sizi; size benim gözümle bir de ben anlatayım.

 

İlk olarak neyi söylemek istiyorum biliyor musunuz,

Üzerimde yaratılan canlılar içinde en acımasız

olanı sizlersiniz.

İçiniz de, öyle acımasız,öyle

merhametsizler var ki üzerimde ki dağlardan birini kaldırıp üstüne fırlatıp

altında ezesim geliyor.

 

Siz insanoğlu; kucağıma masum bir yaradılışla

kainatın bir zerresi olarak bırakılıyorsunuz,bunun

farkında olduğunuzu da biliyorsunuz fakat bu belli vakti,

tüketme yolunda masumiyetten uzak yaşıyorsunuz.

 

Sizin dışınızdaki tüm canlılar sadece aç karınlarını

doyurmak için kendi yaşam sahasını belirleyip

hayatlarını idame ederken,siz insanoğlu karnını

tıka basa doyurduktan sonra, gözünü doyurmak

için yerle bir edecek,yıkıp indirecek kazanç

yollarını bıkmak tükenmek bilmeden arıyorsunuz.

 

Benim üstümdeki takdir edilen vaktinizi rahat ve zevki sefayı sürmek için talan etmeyeceğiniz alanın olmadığını bana gösteriyorsunuz

 

Bir kıtadan bir kıtaya giderek insanların yaşam alanını

daraltıp,kendi çıkarınıza kaydıracak kadar

vahşi hisleri

içinizin derinliğine yerleştirmiş başka bir yaratılmış bulamazsınız.

Gözünüz bir türlü doymuyor,her şey benim olsun,

bana ait olsun diye talan etmediğiniz bir tek dik dağlar

ve okyanuslar dan başka bir şey bırakmayan tek canlı sizlersiniz.

Bana verilen,yüklenen görev gereği size sunduğum

nimetleri eşit paylaşmıyor,paylaştırmıyor,haksız kazancı

zevkle bölüşüp yiyen siz insanlarsınız.

Mütemadiyen mevsim gereği uyutulup,kaldırılan,öldürülüp,dirilten

çiçeğini açtıran,meyvesini oluşturan tabiata;

zarar veriyor,

İsyankar bir düşünceyle soğuk oldu,sıcak yaptı,..yağdı,yağmadı,...

açtı açmadı,oldu olmadı,kurak gibi

şikayetleri inançsızca sıralayan sizlersiniz.

 

Benim bir parçamı koparıp öbür tarafa götüremeyeceğiniz

aşikarken,ölüm anına kadar toprak parçasının peşine düşen

sonra bırakıp giden tek aciz varlık sizlersiniz

 

Benim üzerimde yaptığınız tahribatın sonuçlarını hiç düşünmeden yan gelip yatan

varlıklarsınız.

Güneşin ısısına,ışınlarına tahammül gösteren

ben; size sunduğum tüm nimetlere karşı

sizin; bana karşı nankör,yıkıcı,yok edici,

doyumsuz davranışlar içine girmenizi

hazmedemediğim zaman da biraz yanardağ,

deprem,fırtına,dolu,sel gibi becerilerimle,anlayasınız diye, sizlere

ders veririm ki,bu da beni hem çok üzer

hemde rahatlatır.

Kendiniz için mühendislik ve mimari

tasarımları yükselttikçe sonucundaki sızlamalara katlanabilen yine sizlersiniz.

 

Bindiği,oturup yattığı dalı, kesip düştüğünde

hiç acı duymayan insanoğlunu, elimde olsaydı

üzerimden atar,görevimi hemen tamamlardım.

 

Diğer canlılara yaptığınız eziyet bile

üzerimden atmama yeter artar bile.

 

Beklediğin cevapların bir kısmı buydu

Mustafa M Atilla değilmi,

artık soru sormayı bırak, sizlerin lafıyla

nerede

inceyse oradan kırılsın. Sabrediyorum, mesajım o ki

Hakkımı çoğu insana helal etmiyorum,

bu böyle biline….

DÜNYA….

Yorumlar 2
Cahit akbaş 26 Haziran 2023 19:34

Yoğunluğundan dolayı yazılarını pek takip edemedim.benim can kardeşim yazın uzun olmasına rağmen sabırla okudum.yüreğone kalemine sağlık çok güzel bir yazı

Cahit akbaş 26 Haziran 2023 19:34

Yoğunluğundan dolayı yazılarını pek takip edemedim.benim can kardeşim yazın uzun olmasına rağmen sabırla okudum.yüreğone kalemine sağlık çok güzel bir yazı

Yazarın Diğer Yazıları