Vanspor’un Hatayspor karşısında aldığı 4-0’lık galibiyet, ilk bakışta farklı bir skor gibi görünebilir. Ancak yapılan haberlerde altı çizilen önemli bir detay var: Hatayspor sahaya ağırlıklı olarak genç oyuncularla çıktı. İşte bu gerçek, maçın okunma biçimini değiştiren asıl unsur.
Hatayspor’un düşme hattında olması zaten başlı başına bir baskıydı. Buna bir de genç ve tecrübesiz bir kadroyla sahaya çıkılması eklenince, maç daha başlamadan terazinin bir kefesi ağır bastı. Genç oyuncuların iyi niyetli mücadelesi vardı ama bu lig, özellikle deplasmanlarda, sadece enerjiyle oynanmıyor. Tecrübe eksikliği her pozisyonda hissedildi.
Vanspor ise bu tabloya karşı son derece profesyonel davrandı. Rakibin gençliğine bakmadan, rehavete kapılmadan, oyunu ciddiyetle oynadı. Haberlerde de vurgulandığı gibi, Vanspor’un farkı açtığı anlarda bile tempoyu düşürmemesi, bu galibiyeti “tesadüf” olmaktan çıkardı. Gençlerin hatalarını affetmeyen bir Vanspor vardı sahada.
Hatayspor cephesinde asıl kazanım, skor değil, bu genç oyuncuların edindiği deneyim olabilir. Ancak gerçek şu ki; düşme hattındaki bir takım için gençlerle sahaya çıkmak, bir tercih değil, bir zorunluluk görüntüsü veriyor. Bu da kulübün içinde bulunduğu ekonomik ve sportif sıkıntıların sahaya yansımasıdır.
4-0’lık skor Vanspor’un hanesine üç puan yazdı ama aynı zamanda futbolun acı gerçeğini de hatırlattı:
Bu ligde iyi niyet yetmez, direnç ve tecrübe gerekir.
Vanspor yoluna güçlü bir mesajla devam ederken, Hatayspor adına bu maç, geleceği kurtarma umuduyla bugünü feda etmenin ağır bir bedeli olarak kayıtlara geçti.
Kazandık Ama Yetmez: Vanspor İçin Devre Arası Uyarısı
Hatayspor karşısında alınan 4-0’lık galibiyet elbette moral verici. Sahadaki iştah, oyun disiplini ve skor üretme becerisi Vanspor’un doğru yolda olduğunu gösteriyor. Ancak futbol, dünü alkışlayıp yarını ihmal edenleri affetmez. Bu nedenle Vanspor için asıl sınav şimdi başlıyor.
Bu galibiyet rehavet sebebi olmamalı. Aksine, devre arasının ne kadar kritik olduğu bir kez daha görülmeli. Vanspor’un sezonun ikinci yarısına daha güçlü girmesi için bu arayı iyi değerlendirmesi şart. Fiziksel hazırlık, taktik varyasyonlar ve özellikle mental direnç üzerine yoğunlaşılmalı.
Sahadaki oyuna baktığımızda hâlâ aksayan noktalar var. Özellikle bazı mevkilerde alternatif sıkıntısı göze çarpıyor. 90 dakikayı taşıyacak derinlik henüz yeterli değil. Uzun lig maratonunda sakatlıklar ve cezalar kaçınılmaz; işte bu yüzden eksik mevkiler için doğru transferler artık lüks değil, zorunluluk.
Burada kritik olan “çok transfer” değil, nokta transfer. Takım dengesini bozmayacak, oyuna hemen katkı verecek, bu ligi bilen isimler tercih edilmeli. Aksi halde bugün kazanılan maçların sevinci, yarın telafisi zor puan kayıplarına dönüşebilir.
Vanspor’un elinde önemli bir avantaj var: Doğru bir oyun kimliği. Bu kimlik korunur, devre arası doğru planlanır ve eksikler akılcı şekilde giderilirse, Vanspor sezonun ikinci yarısında çok daha iddialı bir takım haline gelir.
Son söz net:
Kazandık, sevindik…
Ama hedefe yürümek için devre arasını kusursuz geçirmek zorundayız.
