İkram Kali

Van'ın ilk pastanesi Doğan Pasta Salonu ve Nuri Usta

İkram Kali

Eskiden şimdiki gibi ne adım başı modern  kafeler, restoranlar ne de bugünkü gibi farklı hizmet sunan şık mekanlar vardı.  Sosyal, toplumsal ve kültürel değişimin bir parçası olan pastaneler eskinin  buluşma noktalarıydı. İlk aşkların yaşandığı, o masum ve kaçamak duygularla pastaların yendiği, limonataların içildiği,  o ilk bakışların ilk heyecanların tek adresi pastanelerdi…  İş adamlarının, yolcuların, şairlerin buluştukları, edebi, siyasi, güncel sohbetlerin, görüşmelerin yapıldığı hatta şiirlerin yazıldığı yerlerdi pastaneler.

 

Ülkemizin batısında pastacılık Ermeni veya Rumların tekelinde olsa da Anadolu'ya  ilk olarak 19'uncu yüzyılda gelmiş. 1800'lü yıllarda Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın çıkardığı isyanı bastırmak için dönemin padişahı Rusya'dan yardım ister, gelen yardım sonucu  isyan bastırılır. Bu durum Osmanlı-Rus yakınlaşmasını  doğurur. Yakınlaşma ile Rus Çarı gelişmekte olan Çarlık ekonomisini canlandırmak için kapılarını Doğu Karadeniz halkına açar.  Doğu Karadenizliler (özellikle Rize ve Çamlıhemşinliler) 1.Dünya Savaşı esnasında çalışmak için gittikleri Rusya'da, dünyada hamur işini en iyi yapan Ruslardan pastacılığı öğrenirler.  Daha sonra vatanlarına geri dönen Hemşinliler Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde pastane açarak pastacılığı başlatırlar. Böylece Hemşinli ustalar eliyle pastacılık işi Türkiye'de hızla gelişmeye başlar.

1915'te Rus işgali, Ermeni isyanına maruz kalarak yakılıp yıkılan Van'da  on binlerce Vanlı   hayatını kaybeder. Van  2 Nisan 1918'de düşman işgalinden kurtulur. Kurtuluş sonrası yeni Van şehrinin kuruluşu Bağlar Mevki/Van Ovası olarak adlandırılan bugünkü yerinde şekillenir. 1927'de toplam nüfusu 70 bin olan kasaba görünümündeki Van şehir merkezinin nüfusu ancak 6 bin 981 kişidir.   Bu yıllarda şehrin tek alış veriş, yeme içme ve buluşma   merkezi,  açıldığı yıllarda adı Yeni Çarşı olan bugünkü Cumhuriyet caddesidir. Cadde etrafında  kerpiç, karkas mimariden yapılan tek ve çift katlı dükkânlar, iki üç katlı küçük oteller, kıraathaneler, lokanta ve evler yer alır.

 

Şehir nüfusunun 10 bin rakamına ulaşabildiği 1940'lı yıllarda Van'da tek bir pastane yoktur. Bu yıllarda Rusya'da pastacılık öğrenerek memleketi  Hemşin'e geri dönen Hemşinli gençler arasında Haşim Nuri Sönmez de yer alır.  Askerlik çağı olan H. Nuri Sönmez'e vatan görevi için çağrı gelir.  Sönmez ailesiyle vedalaşarak  uzun bir yolculuk sonrası Jandarma olarak   Van Toprakkale kışlasına teslim olur. Askerlik görevinin yanı sıra mahfelde (orduevi) aşçı ve pasta ustalığı yapan H. Nuri Sönmez vatani görevini tamamlayıp terhis olduktan sonra sevdiği ve iyi dostluklar kurduğu Van'a yerleşme karar verir.

 

Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Hacıoğlu Fikret Akyol'un Diyarbakır'a çalışan Oto Şark firmasının garajının olduğu iki katlı, karkas mimariye  sahip  otel, içkili gazino, Van Postası Gazetesi ve kahvehanenin yan yana olduğu  birleşik yapının ( Akyol Pasajı'nın yeri)  caddeye bakan tarafında, basamakla çıkılan asma katlı işyerini kiralayarak lokanta açar. Çalışmayınca bir yıl sonra lokantayı pastaneye dönüştürür.

H. Nuri Sönemez Vanlıların tanımıyla Nuri Usta Van'da bir ilki gerçekleştirir.

 

Ve…

 

Pastane kültürünün Van'daki  ilk adresi hizmete açılır.

 

Bugünkü Akyol Pasajı Cem-Ka Mağazasının yerinde sabahın ilk ışıklarıyla kapısı açılan,  gece geç saatlere kadar müşterilerine hizmet veren, girişte ve ailelere mahsus asma katında koltuklar, masalar, geri kısmında mutfak, bir köşede lavabo, girişte sağ tarafta kasa ve arkasında çikolata kutuları dizilen raf ile çift vitrininde iştah kabartan kocaman kakaolu  kekler, pastalar ve çikolatalar sergilenen… Tavanında yaz aylarında serinletici  kocaman pervane dönen, kapısının üstünde Doğan Pasta Salonu, altında H. Nuri Sönmez  yazılı tabela bulunan Van'ın ilk ve tek pastanesi Doğan Pasta Salonu müşterilerini güler yüzle karşılar. Bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek isterim. İşletmenin adı Doğan Pastanesi değil. Doğan Pasta Salonu'dur.

 

Vanlıların ağız tadı ve damak zevki Nuri Usta ile zenginleşir…

 

Sevgililerin, yolcuların, düğünü, nişanı, yaş günü gibi özel günleri olanların, sevdiklerini mutlu etmek isteyenlerin, farklı  bir mekan özlemi çekenlerin uğrak yeri Doğan Pasta Salonu olur.

Kısa sürede Vanlılardan yoğun ilgi gören pastane güzel iş yapmaya baslar. Çamlıhemşin'den evlenen Nuri Usta genç eşini  Van'a getirerek Tepebaşı Mahallesine  imalathanesinin yanında ev kiralayarak sıcak bir yuva kurar.

 

Tesadüf  bu ya. Birkaç yıl sonra Nuri Usta'nın kayınbiraderi Galip Atakan'ın da vatani görev yeri eniştesi gibi Van olur. Galip  Atakan askerlik sonrası Nuri Usta ile birlikte çalışırken Van'ın ilk noterlerinden, Nevzat Tüfenkçi'nin kız kardeşiyle evlenir. Nuri Usta'dan ayrılan Atakan, Ankara Gençlik Parkı'nda semaver çayı ile ünlü Atakan Çay Bahçesi  açarak iş hayatını Ankara'da sürdürür.

 

Personeliyle birlikte çalışmaya devam eden Nuri Usta da Erciş'te pastane açan yeğeni Cengiz Sönmez'i  ve Çamlıhemşin'den diğer yeğeni Yunus Sönmez'i yanına alır.  Cengiz Sönmez amcasından ayrılarak Alçekiç Pasajı'nın üstünde Otantik Restaurant adıyla içkili lokanta açar, beklendiği gibi çalışmayınca kapanır.  Cengiz Sönmez  de Nuri Usta'nın yanına dönerek birlikte çalışmaya devam eder.

 

Van'a lezzet ve renk katan Doğan Pasta Salonu uzun yıllar kaliteli ürünleriyle Vanlılara başarıyla pastane hizmeti verir. Ayrıca yetiştirdiği usta ve garsonlarla yeni pastanelerin açılmasına da öncülük yapar. 

 

1970'li yıllarda Akyol ailesi Doğan Pasta Salonu'nun bulunduğu kerpiç-karkas iş yerlerini yıkarak yerinde bugünkü Akyol Pasajı'nın yapımını kararlaştırır. Şehrimizin ilk pastanesi yıkılarak maziye karışır.

Nuri Usta, yeğenleri Yunus ve Cengiz Sönmez ile  birlikte eski belediye yanındaki Özel İdare Müdürlüğü binası altında Tuşba Pastanesi  adıyla  modern dekorla döşenen pastane açar. Aile mesleğine dönüşen pastanecilik daha sonraki yıllarda yeğenlerinin çocukları Erdoğan, Fatih, Barış  Sönmez tarafından devam ettirilir.

 

Nuri Usta yeğeni  Yunus Sönmez'in 1973 yılında   hayatını genç yasta kaybetmesiyle yıkılır. Bu acıdan 4 yıl sonra da Nuri Usta  hayata veda eder. Vanlıların tonton amcası Nuri Usta, yakınları ve Vanlı dostlarının omuzlarında Garipler Mezarlığına defnedilir.

 

Doğan Pastanesi'nin devamı niteliğindeki Tuşba Pastanesi  müşterilerine uzun yıllar  kaliteli hizmet vermesine karşın kapanarak Tusba Color fotoğraf stüdyosuna dönüşür. Sönmez ailesinin  Nuri Usta ile başlayan pastacılık serüveni bu şekilde  son bulur.  Cengiz Sönmez  de 2009 yılında hayata gözlerini yumar.

 

Geride unutulmaz anılar, emekler ve bir şehre kazandırılan pastacılık mesleği kalır.

 

Nuri Usta'nın 50 yıldır Van'da yaşayan, Van'ı terk etmeyen diğer bir yeğeni, DSİ 17. Bölge Müdürlüğü'nden emekli İsmail  Sönmez amcası Nuri Usta'nın Van'da ilk pastaneyi açarak  efsaneleştiğini, onun üzerine  kimsenin dondurma ve kek yapamayacağını, ayrıca  Vanlı pastacılar Bahattin Çalışır, İsmail Koçak, Hüsnü Siyahtaş ve daha birçok ustanın Nuri Usta'nın yanında yetişerek mesleğe katkı sağladıklarını söylüyor.

 

Van eşrafından, yakın tarihimizi ve sosyal olayları iyi bilen mahalle komşusu Turan Haydaroğlu Nuri Usta'nın pastacılığından övgüyle  söz ediyor. Pastacılığı Nuri Usta'nın  Van'a getirdiğine  ve ilk pastaneyi onun açtığına dikkat çeken Haydaroğlu,  Nuri Usta ile  Tepebaşı Mahallesi'nde komşu olduklarını, çocukluk dönemlerinde pastanenin  açıldığını, çeşit çeşit tatlı tuzlu pastalar, yaş pastalar, börekler, çörekler, baklavalar yaptığını anlatıyor. Eşekler sırtında Erek Dağı'ndan getirilen kar buzlarıyla el ile çevrilen fıçılarda  iptidai imkânlarla Nuri Usta'nın nefis vanilyalı dondurma yaparak pastanede sattığını  belirtiyor.

 

Turan Haydaroğlu öğretmenlik yapan bir kızı olan, şakacı değerli bir şahsiyet olan Nuri Usta'yı Vanlıların çok sevdiğini söylüyor. Asçılıkta Van'ın lezzet ustası,  özellikle kendisine has fırınağzı et yemeği ile ün yapan  Şeref Şahin de lezzetli pastalar yapan, ustalar yetiştiren  Nuri Usta'nın Van'da iz bırakan değerli bir esnaf olduğunu anlatıyor.

 

Dede baba, mahalle komşumuz olan rahmetli Nuri Usta  bizim gibi binlerce müşterisinin damağında lezzet, gönüllerinde sevgi bırakmıştır. Vanlıların saygıyla andığı Nuri Usta ve bol kepçe dondurma aldığımız,  limonata içip kek yediğimiz kentimizin hafızasında farklı bir yeri olan Doğan  Pasta Salonu'nu unutmak mümkün değildir.

 

Zor koşullarda kentimizde başlayan pastacılık gelişerek günümüzde farklı bir yere ulaşabilmişse, pastacılık mesleğinde başarılı  Vanlı ustalar çıkmışsa, yeni pastaneler açılmışsa, sosyal, toplumsal ve kültürel değişim yaşanmışsa  bunda Nuri Usta ve  Doğan Pasta Salonu'nun  büyük payı vardır.

 

Kent ve toplum yararına yapılan hizmetler hiçbir zaman boşa gitmez ve unutulmaz. 

Yazarın Diğer Yazıları