Faik Kumru

'Ya Ne Oluyor Ya?'

Faik Kumru

Depremin ve günümüzün belki de en acı kelimesi, küçük bir çocuğun şaşkınlık ifadesi, millet olarak kökten yıkılışımızın ibretlik cümlesi oldu.

Bir insan, sahip olduğu ilmi müktesebat ile gerçeği bulamıyorsa, o kişi o ilmin esaslarına ve o hakikatin umdelerine, ilkelerine ihanet etmiştir.

Yaşadığımız felaketler dizisi bizi mecalsiz, elsiz kolsuz bırakmıştır. Gücümüzü, kuvvetimizi, sabrımızı, sevgimizi, saygımızı tüketmiştir.

Her neyimiz varsa, bütünü elimizden alınmıştır. Malımız da mülkümüz de aklımız da vicdanımız da bunun yanında da en önemlisi yüreğimiz tükenmiştir.

Gündelik konuşmada sıradanlaşan iki cümle var. Teslim alınmış yığınların çaresizlik ritüeli. Naçar düşmüş, açık bir mapushanede sıkışan beşerin tükenmişlik ifadesi.

“Böyle bir şey olabilir mi?”

“Yapacak bir şey yok.”

“Böyle bir şey olabilir mi?” Sorusu, öfke, umutsuzluk ve şaşkınlık durumundan kaynaklanan bir çıkmazı ifade etmektedir.

“Yapacak bir şey yok.” Cümlesi ise, umudumuz tükendi, her şeyimiz bitti. Yapılacak çok şey var ama benim yapmaya gücüm de cesaretim de yok demektir.

Bir insan, kendi elini ve kendi kolunu iradesiyle bağlarsa, başkasından çözmesini istemesi insan kişiliğine ve şerefine yapılacak en büyük hakaret olur.

Hilmi Yavuz, “Klasik, zamana direnen yazıdır.” der. Yani, eski olup da hâlâ ismi anılan, yazdıkları okunan her kalem ve gönül erbabının eseri klasiktir.

Yazdığımız her şeyin yarınlara hitap edebilmesi ümidiyle.

Yazarın Diğer Yazıları