Faik Kumru

El Öpmek

Faik Kumru

“El öpmek”, “ayak öpmek”, “el etek öpmek”, “el pençe divan durmak” gibi birçok hareket var ki insanı insanlığından çıkarıyor. Ne kişilik bırakıyor ne de gelecek adına örnek teşkil edecek bir yaşam tarzı. “El öpmek” fiilini bir âdet gibi gören ve değerlendirilenler elbette çıkacaktır. Ancak, bu, modern toplum hayatına artı bir katma değer sunmaktan fersah fersah uzaktır.

Nice gelenek, görenek, âdet diye kabullenilen birçok düşünce ve yaşam tarzı var ki medeni dünya açısından, bizim milletimize herhangi bir avantaj sağlamamıştır. Bir olgunun, kişi ve toplum yaşamına pozitif girdiler sağlaması, o şeyi “değer” seviyesine taşıyacaktır. Yoksa ata, dede, baba mirası diyerek sahiplenilen bütün her şey, müspet bir kazanım olmayacaktır.

Eskiye sahip çıkalım veya değerlerimizi korumaya çalışalım derken neye hizmet ettiğimizin bilincinde olmamız gerekmektedir. Her gelenek, temiz süzgeçlerden geçmemiş olabilir. İnsan olan bir yerde iyi şeyler olabileceği gibi, hayata yansıyan bazı eylemlerin de kötü olabileceği ihtimali gözlerden uzak tutulmamalıdır.

Bu hadise bazen kınanma gibi bir neticeyi de beraberinde getirmektedir. Yanlış bir meseleyi doğru olarak kabullenmek, hakikate yapılacak en büyük hakarettir. Bir de toplumdan topluma değişen birçok davranış şekilleri mevcuttur. Bir milletin iyi gördüğü bir tutuma, bir başka millet kötü vasfı koyabilmektedir. Misal olarak, “pezevenk” kelimesi Azerbaycan Türkçesinde “iş adamı” olarak geçerken, bizdeki anlamı ise malumdur.

Âdet diye her yanlışı kabullenmiş toplum, medeniyet yönündeki istidadını kaybetmiştir. Bu yeteneğini yitiren toplumun fertleri, birilerinin kulu ve kölesi olmaya hazır duruma gelmiştir. Her kapıya bende olan birinden, kendi olmasını beklemek boşuna olacaktır. İradi olarak kabul ettiği düşük seviyeyi terk etmedikçe “değerlerine” dönemeyecektir. Tecrübe edilmiş otantik kültürüne sırt çeviren bir millet, uygarlık merdiveninin temiz basamaklarına çıkamayacaktır.

El öperken rüku edilir, boyun eğrilir, sonra doğrulur insan. Dolayısıyle bu gibi fiiller insan fıtratına uygun davranış şekilleri değildir. Her insan kutsaldır. Her insan güzeldir. Her insan mükemmeldir. İyi ve istenen biri olmak için illa ki ve mutlaka birinden icazet almak gerekli değildir. Bir hareket, her ne kadar saygı gibi gösterilse de birini yüceltiyor ve diğerini ondan aşağı bir mertebeye düşürüyorsa, bu bir saygı değildir, düpedüz aşağılama girişimidir.

Hitap şekillerimiz bile sorunludur bizim milletin. Bazılarının güzel olması yanında, birçoğu bireyleri zoraki bir davranışa sevk etmektedir. Kendinden yaş itibariyle büyük birine ağabey, abi, abla diye hitap etmek çok anlamlı olmasa gerektir. Zorlama ilişki ve zorlama muameleler, kişileri kendi olmaktan uzaklaştırmakta ve iki yüzlü bir tutuma sevk etmektedir.

Bizim kültürümüzde var diyerek çoğu şeyleri olumlu bir hale getirmek, bu karmaşık meseleyi çözmeyecektir. Kültür diye tanımlanan sözler ve fiiller, değiştirilemez damgası taşımamalıdır. Medeni dünya zaviyesinden, bu geri kalmışlığımızı, manasız “kültür bunalımına” bağlamak, işin içinden kolay sıyrılmak demektir. Yanlışı dışarıda değil, içimizde aramak en akli yoldur.

Eğer “kültür bunalımı” tabirini yanlış olarak kullanmaya devam edecek, yabancı sahillere taş fırlatacak ve hakiki reçeteyi doğru şekilde kullanmayacaksak suçu kendimizde aramalıyız. En güzel tavırları tabiatımızın bir parçası haline getirecek isek, o güzel tutumlar; çalışmak, dürüst olmak, asla yalan konuşmamak, çalmamak, her hakka riayet etmek, adaletli olmak, merhamet göstermek, empati hissiyle hareket etmek vesaire güzel ahlak ile donanmak olmalıdır.

 “Kültür değeri” ismini dilimize yerleştirmek için gayret göstereceksek, kültür değerleri işte bu güzel ahlaki seviyeleridir. Başka yerde âdet, gelenek, görenek olarak gördüğümüz her yanlışı doğru hanelere yazmak ve bunu da doğru kabul etmek, gelecek kuşaklara bırakılacak kötü bir miras olur. Böyle bir kötülük hareketini de yalnızca kötü ve bilinçsiz insanlar yapabilir.

Eğer ki bir el öpülecek ise, o el, sâdece ve sâdece bir ananın ve bir babanın eli olabilir, başka değil. El öpmek sonra da öpülen eli alnına değdirmek, insanı alçaltan adi ve bayağı bir harekettir. Bu gibi anlamsız hareketlerin tez zamanda toplum yaşamından dışlanması, en erken vakitte terk edilmesi elzem ve gereklidir.

 

Yazarın Diğer Yazıları