Erol Çelik

Ali Saraçoğlu

Erol Çelik

1926 yılında Erciş’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu Erciş’te, liseyi Van’da okudu. Gençlik yıllarında tahsilini tamamlamak için gittiği İstanbul’da edebiyat dünyası ile içli dışlı oldu. Vatan Gazetesinde yazarlık yaptı. 1952 yılında 681 üyelik numarası ile Türk Dil Kurumu ailesine katıldı. Kurumun yayın organı olan Türk Dili Dergisinde çeşitli yazıları yayınlandı. 1956 yılında Van’da “Kıraç” adında aylık bir edebiyat ve sanat dergisi çıkardı. 1957 yılında İstanbul’a yerleşti. İstanbul’da bir süre mali müşavirlik ve danışmalık da yapan Saraçoğlu 07 Nisan 1996 tarihinde aramızdan ayrıldı.

1977 yılında genç yaşta kaybettiği oğlu Mustafa’nın anısına “Sen Hiç Oğul Emzirmedin mi Kör Kurşun” adlı şiir kitabını yayınlattı. Uzun yıllar emek verdiği, 3 Ocak 1993 yılında tamamladığı “Ercişli Emrah” adlı648 sayfalık araştırma kitabı ölümünden 3 yıl sonra Kültür Bakanlığının 01.09.1999 tarih ve 4279 sayılı onayı ile 3000 adet bastırıldı.

 Erciş folkloru üzerine araştırmalar yapıp bunları gazetelerde yayınlatan Ali Saraçoğlu, Ercişli Emrah’la Erzurumlu Emrah’ı birbirinden ayrıt eden, Ercişli Emrah gerçeğini ortaya çıkaranlardan biridir. Ömrünün 37 yılını Ercişli Emrah ve Emrah ile Selbi hikâyesini araştırarak geçirmiştir. 1979 yılında Kültür Bakanlığı yetkilileri ile birlikte Erciş’te konferans vermiş, Ercişli Emrah’ın gün yüzüne çıkarılması, şiirlerinin derlenmesi ve Emrah gerçeğinin herkesçe kabul edilmesi için büyük çaba sarf etmiştir. Bugün bilinen Ercişli Emrah şiirlerinin birçoğu Ali Saraçoğlu tarafından derlenmiş ve yayınlanması sağlanmıştır. 1. Uluslararası Türk Folklor Kongresine bildiri sunmuş, Ercişli Emrah’ın uluslararası tartışılması gereken bir halk şairi olduğu tezini gündeme taşımıştır.

Ali Saraçoğlu’nun yayınlanmış roman, deneme, makale ve şiirleri bulunmaktadır.

ERCİŞ

Destan denemesi

 (Meşe (Eskişehir), Sayı 2, Haziran 1946, s. 7)

Hasretinle düştük yola

Salkım salkım dizidizi

Boz turnam konarsa göle

Çıkarmasın içten bizi.

 

Yaylan yaylaların piri

Bağrında Türklüğün narı

Buram buram yağan karı

Eritir de yazı, yazı.

 

Deliçay deli güneye

Ses verir sese güneye

Yiğidi yadlar kınaya

Olur yelin yiğit nazı.

 

Başına ağ, al kofusu

Saçında çiğdem kokusu

Ozan dişinin uykusu

Sargın yanak, sorgun yüzü

 

Erliği dile getirir

Gönülle bile getirir

İnler gurbeti getirir

Âşık sazı, âşık sazı

 

Oyun dönse bel kıvrılır

Türkü coşsa dil kıvrılır

Davul vursa tel kıvrılır

İçe akar atasözü

 

Yağmur yağar sel dolanır

Kervan göçer yol dolanır

Bahar gelir gül dolanır

Konar kanda erlik özü.

 

Hançeri vur, hançer sarı

Yaram olsun salkım sarı

Bağrıma bastırsam karı

Sönmez yanar ata közü.

 

Gül açar gülleri açar

Petekte balları açar

Gurbette yolları açar

Yayla güzü, yayla güzü.

 

Saraçoğlu dizdi destan

Deme övdü seni kasten

İçi bağ, etrafı bostan

Erciş erlik, erlik düzü 

Kaynak: Ercişli Emrah, Ankara,1999 T.C Kültür Bakanlığı Yayınları, Ali Saraçoğlu               

Dünden bugüne Erciş, 2008, Selahattin Koşar, sayfa 384

Bütün Yönleri ile Tarih ve kültür Hazinesi ERCİŞ, Mayıs 2007, Celal Gazioğlu, sayfa 657

 

 

Yazarın Diğer Yazıları