
Vanspor iyi yolda
Dr. Erdal Orman
(Iğdırspor-Vanspor maçı)
Uzun yıllar sonra birinci ligde oynamanın keyfini sürüyoruz. Maçlarımız naklen yayınlanıyor, beş ayrı kameradan çekimler yapılıyor, üstelik VAR sistemi sayesinde haklarımız gasp edilmiyor, emeklerimiz boşa gitmiyor. Bir de üstüne, ikisi deplasmanda olmak üzere, ilk 3 maçta tutturduğumuz 7 puanlık namağlup bir seriyle, lige taş gibi bir başlangıç yapıyoruz. Adeta tüm rakiplere 1. Lige ‘’yeni gelmedik, geri geldik’’ dedirtirken, yirmi beş yıl önce Süper Ligde hissettiğimiz o muhteşem heyecanı tekrar yaşamaya başladık. Şehirde ve şehrin dışında yaşayan tüm Vanlı futbolseverler olarak, tarihi belleğe sahip bu takımın başarılarıyla yeniden doğmuş gibi hissediyor, gurur duyuyoruz…
Bu hafta ligin en iddialı ve en pahalı takımlarından Iğdırspor’a karşı deplasmanda güzel bir mücadele verdik. İlk iki hafta sergilenen oyuna bakarak bazı yorumcuların Vanspor’un farklı yenileceği şeklinde beklentisine karşılık üstün oynayan, galibiyeti kaçıran taraf Vanspor oldu. Iğdırspor’un Fofana, Bruno gibi ligin kalburüstü golcülerine top bile göstermeden, kıyasıya mücadele eden takımımız, her hafta oyun anlamında üstüne koyarak ilerliyor. Bu maçta taraftarına keyif ve umut veren oyunuyla lige yavaş yavaş ağırlığını koyan Vanspor, futbolcusu, hocası, yönetimiyle her türlü övgüyü hak ediyor doğrusu. Aslında geçen hafta bunun sinyallerini vermişti takım. Şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olan ve kadro derinliğiyle, zengin yedek kulübesiyle, Vanspor’un 3 katı değere sahip Erokspor’u, üstelik seyircisinden mahrum olarak çıktığı maçta, bir de penaltı kaçırarak yenmeyi başarmıştı. O karşılaşmada takımımız Boluspor maçındaki tipik defans hatalarını yapmadan, Hakan hocanın taktiksel oyununu sahaya yansıtarak, uzun toplarla hücuma çıkıp, rakibini de hataya zorlamıştı. Nitekim bu sayede, uzun toplarla çokça buluşan Vlachomitros daha 28. dakikada Onur Ulaş’a kırmızı kart gördürdü ve Erokspor’un oyun planını bozarak gardını düşürdü. Bu ligi iyi tanıyan Hakan Hoca her maça rakip takıma göre bir oyun kuruyor. Rakiplerine çok iyi çalışıyor ve her müsabakada ayrı bir taktikle savaşıyor. Örneğin geçen hafta Kanga, Kayote, Amilton gibi muhteşem forvetlere sahip Erok’u stoperler yerine Ramirez ve Regis gibi kanat oyuncularımızla durdururken, bireysel yetenekli Cedric ve Vlachomitros’la Erok’u yıprattı ve sonuç aldı.
Iğdırspor maçında da yine 3’lü defans oyunu tercih eden Hakan hoca, bu maçta 3-5-2 sistemiyle göze hoş gelen bir mücadele izletti. İlk yarı Iğdırspor topa daha fazla hâkimdi ve topla oynama yüzdesi neredeyse 55’e 45 civarında idi. Hakan hoca aslında bunu bilerek yapıyor. Rakibinin topla oynamasına izin veriyor. Böylece rakibinin oyunu açmasını, boş alan bırakmasını sağlıyor ve o açıklardan havadan uzun paslarla tehlike yaratacak pozisyonları zorlayıp sonuca gidiyor. Maçtaki o pozisyonların birinde 28. dakikada Traore’nin ceza sahasında buluşturduğu Vlachomitros’un vuruşunda defanstan dönen topu önünde bulan Cedric’in şutunda top direği yalayarak auta çıkmıştı. Zor gol yiyen, uzun paslar ve duran toplardan gol atan tipik bir Hakan Kutlu takımı olmaya doğru giden Vanspor’dan bu hafta güzel bir taktik daha izledik. İlk iki maçta köşe vuruşlarında ceza sahasında oluşturduğumuz kaostan gol bulma taktiği oldukça güzel tutmuştu. Bu maçta da 45+3. dakikada mükemmel bir korner organizasyonu ortaya koydular. Ramires ve Erdem’in köşe noktasında oluşturduğu çalışılmış pozisyonda, Erdem’in milimetrik pasında topla buluşan Vlachomitros,’un zayıf kalan ama tehlike yaratan vuruşunu kaleci Furkan çizgide durdurmasa, bu maçta da kornerden bir gol bulacaktık. Ve 1. Ligin en sevdiğimiz özelliği olan VAR sistemi, ikinci yarının hemen başında Regis’in iptal edilen penaltı ile alakası olmayan pozisyonunda imdadımıza yetişti. Daha sonra Hakan Kutlu’nun hamleleriyle tam zamanında ve isabetli oyuncularla yapılan değişikliklerle Vanspor, artık sahanın hâkimiydi. Son 20 dakika neredeyse tek kale oynayan Vanspor, baskısını inanılmaz derecede artırdı. 83. dakikada yine duran toptan bulduğumuz kafa golü, ofsayt gerekçesiyle iptal olurken, oyuna girdikten sonra tüm topları olumlu kullanan Mehmet Maniş çıktı sahneye. Sebahattin Destici’nin Cedric’i buluşturma düşüncesi ile gönderdiği uzun topa Mehmet Maniş’in deparında kaleci ile karşı karşıya kaldığı vuruş, yandan auta çıktı…
Ve hepimizin çokça hayıflandığı o pozisyon… 90+6. dakikada gol umudumuz Cedric, yine Sebahattin’in isabetli uzun pasını, sırtı dönük olmasına rağmen iki kişi arasında, topu önüne alıp hızlıca rakiplerini geride bıraktı. Biraz geç kaldığı vuruşta kaleci Furkan’ın başına çarpan top, 3 puanımızı aldı götürdü. Uzun süredir gözlerimizin aradığı Bekircan Kara bu maçta süre aldı. Jeferson ve Mehmet Maniş’le birlikte oyunun son bölümünde maçı domine ettiler. Hakan hoca yeri geldikçe kadroda tuttuğu tüm oyunculara şans verecek gibi görünüyor. Seyircinin sahada görmek istediği bir diğer isim Hasan Bilal’de hocanın taktiğine uyan, uygun bir maçta mutlaka süre alacaktır. Bu maçta kaleci Çağlar yine göz doldurdu. Çağlar’ın önde stoper gibi durmasına da artık alıştık. Ayaklarına çok hakim olan, isabetli paslarla oyunu önde kurmamızı sağlayan Çağlar endişelerimizi azaltırken, sayesinde sahada bir kişi fazla gibi oynuyoruz. Forvet hattındaki Vlachomitros ve Cedric’in rakip defansı ekarte eden hızları umut veriyor. İvan Cedric gerek Erok maçında ve gerekse Iğdır maçındaki hızı, adam geçme yeteneği, takipçiliği ve sırtı dönük olduğu topları bile ustaca önüne alma kabiliyeti göz dolduruyor. Erok maçında 45+1 de 3 kişinin arasından sıyrılarak, ceza sahasına sızıp, penaltı kazandırması ve 59. dakikada yine korner atışında oluşturduğumuz karambolde, Erdi’nin vuruşunda son dokunan Cedric, topu ağlarla buluşturmayı bilmişti. Bu ligde kesinlikle adından söz ettirecektir. Bu maçta son dakikada kalecinin kafasına çarpan top gol olsaydı, İvan Cedric muhteşem performansını perçinlemiş olacaktı… Vlachomitros ise hızıyla dikkat çekiyor. Bu hızı sayesinde Erok maçında Onur Ulaş’a gördürdüğü kırmızı kartı bu kez nerdeyse onu durdurmaya çalışan Iğdır sporlu Burak Bekaroğlu’na da göstertecekti. Keşke birazda son vuruşlarda şanslı olsaydı. Iğdır maçında kornerden gelen top yerde sekmese güzel bir gol atacaktı. Yine Erok maçında sol ayağıyla kullandığı talihsiz penaltı da şansızlığı diyebiliriz. Diğer oyunculardan Traore ise sanki yerini 3 maç olmasına rağmen hala benimsememiş gibi gözüküyor. Eski takımı Keçiören’de oynadığı gibi ön libero mevkiinde daha efektif olabilir. Ancak takdir Hakan hocanın. Ayrıca bu maçta görüldü ki Traore’ye özel bir görev vermişti ve bunu başarıyla yerine getiren Traore’yi sahada tebrik edip, ikinci sarı kartı görmeden de oyundan aldı…
Bu maçta Vanspor neredeyse sıfır pas hatası ile oynarken, sağlam savunma ve havadan uzun paslarla denenen, çok etkili hücum organizasyonları izletti bizlere. Mehmet Özcan ve Erdi kusursuzdu. Foffana’ya adım attırmadılar. Sebahattin Destici’nin hem savunma hem de hücumdaki etkili oyunu gerçek anlamda şahaneydi. Defanstan gönderdiği uzun hava topları ile Cedric ve Vlachomitros’u sürekli besleyen Sebahattin, Hakan Kutlu’nun en önemli görev adamı olarak ön plana çıkıyor. Seyircinin çok merak ettiği Mehmet Maniş, sonunda bu maçta süre aldı ve oldukça da etkili oldu. Hatta neredeyse gol buluyordu. Böyle hızlı oyuncular bize oyunun son anlarında puanlar kazandırabilir. Hakan Kutlu’nun oyun düzeninde Sebahattin, Vlachomitros ve Cedric üçlüsü hücumda çok etkili oluyor. Ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golümüz ve Cedric’in ilk yarı direği yalayan usta vuruşu ve son dakikada kaçan golü ile bu zorlu deplasmandan hak ettiğimiz 3 puanı alamadan dönüyoruz. Her şeyden önemlisi oyun anlamında oturmuş bir takım gördük. İlerisi maçlar için içimiz daha rahat. Bu son derece çetin deplasmanda kaçırılan 3 puana üzülsek de, Vanspor’un maçtaki ortaya koyduğu inanılmaz mücadelesi, hırslı oyunu 6 puana bedeldi diyebiliriz. Sergilenen bu oyunu ve mücadeleyi sürdürdüğü takdirde Vanspor bu ligin en korkulan takımı olmaya aday…
Bu ligin en tecrübeli hocalarından Hakan Kutlu’yu saçma ön yargılara yenik düşmeden takımın başına getiren yönetimi, bu profesyonelce yaklaşımından dolayı tebrik ediyorum. Su molasında bile oyun tahtasını sahaya getirip taktik veren Hakan hoca, kazanma isteği ve hırsıyla bizlere güven veriyor. Sahada oyuncularına taktiklerini harfiyen yaptıran ve maç içinde ya da sonunda da futbolcusunu tebrik eden, motive eden adeta sırtını sıvazlayan bir hoca. Örneğin geçen hafta Erok maçında yıldızlaşan ve maç sonu sahaya uzanan Erdi’yi yerden kaldırıp tebrik etmesi, bu hafta da Traore’yi maç esnasında kutlaması gözden kaçmadı. Bu yönüyle futbolcularıyla güzel bir bağ kuran Hakan hoca, seyirciyle de iletişimde oldukça başarılı. Geçen hafta idmanda yanına gelen küçük taraftarların fotoğraf ve imza isteğini sabırla yerine getirirken, Iğdır maçında taraftar grubumuzun bir yakınına maç sonrası açıklamasında taziye dilemesi de kente aidiyet hissi taşıdığını gösteren düşünceli bir davranıştı. Bu yönleriyle şehrimizle çabuk bütünleşen Hakan Hocamızı, taraftar olarak bizlerde çok sevdik… Ayrıca maç sonu veya hafta arası verdiği demeçlerde kullandığı dil ve açıklamalar profesyonelliğe yakışır seviyede. Hakan Kutlu, son derece itidalli bir şekilde takımın bu yıl ligde kalıcı olmaya hedeflendiğini söyledi. Bazı taraftarlarca tepki çeken açıklaması aslında çok yerindeydi. Bu sayede geçen sezon düşülen hataya düşülmedi. Çünkü geçen sene Vanspor için 2. Ligin en pahalı takımını oluşturduk diye lanse edilince tüm ekipler takıma karşı gardını almıştı. Böylece en pahalı takımı yeniyorum ya da puan aldım demek için rakipleri Vanspor’a ayrıca motive oluyordu. Neredeyse şampiyonluğa mal olacak bu tür iddialı ve abartılı açıklamalar yerine, son derece makul bir hedef olan ligde kalıcı olma söylemi oldukça yerindedir. Önümüzdeki hafta yine seyircisiz oynayacağımız önemli bir Bandırma maçı var. Bu maçı kayıpsız geçip liderliğe oturma fırsatı yakalayabiliriz. Milli araya kadar alacağımız puan ve puanlarla zorlu fikstürümüzde üst üste oynayacağımız Çorum, Sivas, Amed ve Erzurum maçları ligdeki gidişimizi belirleyecektir…
Buradan bir parantezde Erol temel Başkan’a açmak istiyorum. Erol başkan, yıllar sonra bu takımda ilk defa kurumsallaşmanın temelini attı diyebilirim. Lig başladığından beri kendisini hiç ön planda tutmadan, ortalarda gözükmeden, fakat takımı da yalnız bırakmadan yönetiyor. Oysa daha futbolcunun teri soğumadan, duşa girmesine izin vermeyip, tamamen kendi egosunun peşinde, maç sonunda futbolculara nutuk atan, basına iki demeç vereceğim diye futbolcusunun istirahatinden çalan, ne egoist başkanlar geldi geçti bu kulüpten. Her şeyden önemlisi geçen yıldan bu yana takımını kimseye muhtaç etmeden, maddi destek dilenmeden, ajitasyon yapmadan gayet profesyonelce yürütüyor bu işi. Erol Temel; Eski yönetimlerin bile bıraktığı devasa borçları kapatarak transfer tahtasını açtırması ve takımın ihtiyaç duyduğu, hocanın raporuna istinaden her türlü fedakârlığı yaparak transferlere devam etmesi bu işte ne kadar samimi olduğunu gösteriyor. Ayrıca Erol Başkan ve ekibi takımı kötü niyetli, para avcısı menajerlere yem etmeden, scout departmanının ve hocanın isteklerine göre yürüttüğü transfer politikasını alkışlıyorum. Özellikle Türkiye liglerinde alışılmadık ülkelerden, Yunan ligi, İspanyol, Portekiz ligi görmüş futbolcular ve Barca’nın 2 numarasından getirttiği sıra dışı oyuncularla başarılı bir vizyon ortaya koyan transfer komitesinin de hakkını teslim etmek lazım. En son Fırat Can transferinde küçük ama önemli bir görsel detay vardı. Önce Vanspor bayrağı ve formasıyla fotoğrafı çekilip sonra basına duyurusu yapılan bu transfer, kurumsal bir takım olma yolunda emin adımlarla gittiğimizi net gösteriyor…
Son olarak şahane bir misafirperverlik gösteren Iğdırspor kulüp yönetimi ve taraftar grupları ile Iğdır halkını da alkışlamadan geçemeyeceğim. Doğu takımlarının bu düşman çatlatan dayanışması çok ümit verici. Kardeş takımımız Iğdırspor’a başarılar diliyorum. Hiçbir deplasmanda takımımızı yalnız bırakmayan taraftar gruplarımızın ve sosyal medyada geniş kitlelere yayın yapan Vanspor fanlarının ligdeki her takıma Vanspor’un geçmişinden gelen kucaklayıcı tavrını, ayrım gözetmeksizin centilmence yürütmeye gayret etmesi önemlidir. Vanspor’un uzun yıllara dayanan futbol kamuoyundaki sempatik yerini koruması açısından bu gereklidir. Ayrıca Iğdır maçında alınan ölüm haberiyle taraftar grubumuzun maçı yarıda bırakıp Van’a dönmesi de güzel bir dayanışma örneğiydi. Vefat eden kardeşimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Camiamızın başı sağ olsun...
Sözün kısası, bu haftaki oyunu ve bitmez tükenmez mücadele azmini terk etmezse, bu takımın ligde kalmak bir yana play-off oynaması işten bile değil. Hafta içi açıklanmasını beklediğimiz en önemli ihtiyaçlardan sol stoper transferiyle savunmayı da sağlama alacak olan takımımızı hep destek, tam destekle alkışlamaya devam edeceğiz…
Sağlıcakla kalın.