Dr. Erdal Orman

Vanspor 1. Lige çok yakıştı

Dr. Erdal Orman

Vanspor 3 - 0 Amedspor

Futbolun çok sevildiği bu kentte 94 yıllık şanlı bir maziye sahip Vanspor, 25 yıl sonra çıktığı 1. Ligde aldığı sonuçlarla yine renk katıyor, sempati topluyor, heyecan yaratıyor... Alışık olmadığımız bir gün ve saatte oynanan, alışık olmadığımız görüntülerle tamamlanan eşsiz bir karşılaşma izledik bu hafta… Vanspor, adına ve tarihine yakışır bir tavırla her takıma yaptığı gibi hem gelen takımı bağrına basmış, seyircisinden kulüp oyuncularına kadar her türlü ihtiyacını karşılamış, misafirperverliğini centilmenliğini göstermiş hem de sahada aslanlar gibi mücadele ederek haftalar sonra Amedspor gibi şampiyonluğun en güçlü adayından üç puanı almıştır.  Maçta özlediğimiz türden muhteşem görüntüler vardı. Gerek ekran başındaki futbol severlere, gerek tribünleri dolduran taraftarlara sahada ortaya konan mücadele açısından gerçekten de seyir zevki yüksek keyifli bir müsabaka izlettiler. Futbol tarihinde böyle maçlara çok nadir rastlanır. Hatta kardeşlik naralarıyla başlayan birçok maçın sonunda, en kötü düşmanlıklara dönüşen birçok müsabakayı hatırlarız. Oysa pazartesi günkü maçta Vanspor gol atıyor, tüm tribünler Amed diye tezahürat yapıyor. Vanspor 3-0 kazanıyor, maç sonunda Amed seyircileri Vanspor’u tribüne davet ederek alkışlıyor. İlk yarı Amedspor’un bariz üstünlüğü, direkten dönen şutları ve kaleci Çağlar’ın devleştiği sahnelere şahit olduk. Fakat maçın ikinci yarısında ise tipik bir Hakan Kutlu taktiğiyle sahada bambaşka bir Vanspor izledik. Oyuna hamle oyuncusu olarak aldığı tüm futbolcularından verim aldı. Maça giren Regis, Bekircan, Erdem ve Medeni skoru 3-0’a taşırken bir maçı hocanın nasıl değiştireceğinin en güzel örneklerinden birini gösterdi bizlere. Vanspor muhteşem seyircisiyle buluşunca gerçekten de bambaşka oynuyor. Hakan Hocanın 2. golde oyuncusuna koşması, o mükemmel golü atan Regis’in, Olare’nin ve oyundan alınmasına rağmen Jeferson’un kazanma arzusu seyirciyle olan hırslı, motive diyalogları ve mimikleriyle oyuncularımızın da seyircisini ne kadar özlediğini ve ne kadar da bu güce ihtiyaç duyduklarını ortaya koyuyordu…

 Ligde ilk 8 hafta şampiyonluğa oynayan devasa bütçeli kulüplerin bile altında kalacağı çok zorlu bir fikstüre sahip iken, takımımızın topladığı 12 puan ve ortaya koyduğu destansı mücadele bizleri gururlandırıyor. Ligin en üstündeki takımların tamamı ligden düşmesi kesinleşen Adanademirspor’la karşılaşmış 3 puanı zorlanmadan hanesine yazdırmıştı. Oysa Vanspor kendi dengi takımlarla bile henüz oynamamış, kazanacağı maçlar henüz gelmemişken ligin dişli takımlarının ifadesini bir bir almayı başardı. Erokspor, Çorumspor, Iğdırspor ve son olarak Amedspor gibi ligin en pahalı, şampiyonluğun en büyük adaylarından puanlar alarak herkesi şaşırtmaya devam ediyoruz…

Vanspor’un bu gücü özgürlüğünden geliyor. Tarihte iki kez yükseldiği süper ligde Fenerbahçe’yi, Trabzonspor’u yenip şampiyonları değiştiren sonuçlar aldığında da küme düşme mücadelesi verdiğinde de hiçbir zümreye, hiçbir güce, hiçbir siyasi oluşuma bel bağlamadan medet ummadan cefakâr taraftarının sonsuz desteği ve dönemsel olarak denk geldiği basiretli yöneticileri sayesinde bu gücü bulmuştur. Nasıl ki kimsenin şans vermediği play off maçlarında ortaya koyduğu mücadele ruhuyla, sarıldığı motive edici şartlarla kimseye eyvallah etmeden şampiyon olduysa ilk 8 haftalık 1. Lig mücadelesinde de karşısına çıkan en zorlu rakiplerle de aynı motivasyonla mücadele ediyor…

Dünkü maçın güzel görüntülerinin ardından bazı düşündürücü olaylar da yaşanmadı değil. Örneğin 5 maçtır bırak galip gelmeyi, gol bile atamayan bir takım, bir anda 2 gol üst üste bulunca Hakan hocanın sevinç refleksini abartılı bulanlar oldu. Ya da Jeferson’un şahane çalımlarla Brezilya ekolünden resitaller sunarak Bekircan’a attırdığı akıl dolu golü, görmezden gelen veya takımının sevincine ortak olmayıp, galibiyeti kutlamaktan imtina eden bazı yöneticilere kadar bir dizi saçmalıklar da yaşandı. Fakat burada Başkan Erol Temel’e bir kez daha tebriklerimi iletiyorum. Gerçekten de bu Başkan takımının başarısına kendini adamış. Maç öncesi geçen yıl Elazığ maçında bizi misafir eden değerli Amedspor yöneticilerinin jestine karşılık bu kez onları Van da ağırlayıp tüm masrafları karşılarken, maça galibiyet hedefi koyup takımını da motive etmişti. Maç sonrasın da ise Hakan hocayı tribünlere alkışlatan Erol Temel, yöneticiyim diyen kişilere futbol takımı nasıl yönetilir göstermiştir. Çünkü Erol başkan bir şeyi çok iyi biliyor. Yönettiği takımın sadece bir futbol takımı değil, koca bir toplum olduğunu çok iyi biliyor. Bu toplulukta A dan Z ye zıt olan birçok görüş veya aidiyet olabilir. Fakat en nihayetinde herkesi birleştiren oluşumunda Vanspor olduğunu çok iyi biliyor. Hiçbir şeyin Vanspor armasından daha üstün olmadığını da biliyor ona göre motive oluyor, mücadelesini veriyor. Futbolcusunu da hocasını da taraftarını da ona göre şartlandırıyor…

 Geçen hafta Vansporun Bodrum, Amed ve Erzurum maçlarından mutlaka puan veya puanlar alacağını söylemiştim. Çünkü genç, koşan, mücadele eden dinamik bir kadroya sahip olduğumuzu Hakan hocanın bu ligi en iyi bilen kurt bir teknik adam olduğunu ve ligin bizim için yeni başladığını söylemiştim. Evet, lig bizim için yeni başlıyor. Seyircisiyle bu takım muhteşem bir başlangıç yapmıştır. Bizlere düşen tam destekle, bu takımın yaşattığı gurur ve sevinci doyasıya yaşayıp 1. Ligin tadını çıkarmaktır. 

Dipnot: Hafta içi bir yerel gazetede! Yayınlanan ‘’Vanspor 1. Lige yakışmadı’’ yazısına, o yazıyı yazdıran editoryal ekibe, basın ahlak ve hukukuna yakışmayan nefret ve kışkırtıcılık kokan yazıyı kınadığımı ve haklarında sosyal medya aracılığıyla şikâyette bulunduğumu siz değerli okuyucularımla ayrıca paylaşmak isterim. Sevgiyle kalın.     

Yazarın Diğer Yazıları