Van'da tarih tekerrür edecek mi?

Sakaryaspor maçı

1. Ligin en zor, en talihsiz fikstürüne sahip olmasına rağmen, Vanspor ilk çeyreği en düşük hasarla, hatta kazançla kapattı diyebiliriz. Zira, puan durumuna baktığımızda kafaya oynayan ilk 11 takımın tümüyle karşılaşmış, sadece Bodrumspor ve Bandırmaspor haricinde tümünden puan veya puanlar almayı başarmış bir takımımız var. Topladığı 17 puanla, play-off hattının hemen altında yer alan temsilcimiz, ilk 11 haftada sadece 2 mağlubiyet alırken kalesinde sadece 10 gol gördü. Hakan Kutlu ve talebeleri bu zorlu fikstürde, yeni yükseldiği ligde, antrenman sahası olmadan, uçak seferleri yüzünden iki gün önceden gidilen deplasmanlardan, yorucu ve yoğun tempoya rağmen hem kupada hem ligde yoluna doludizgin devam ederek doğrusu çok iyi bir sınav veriyorlar… 

Bana sorarsanız zor maçlar bitti şimdi keseyi galibiyetlerle doldurma vakti geldi. Fakat önümüzde sorunsuz geçmemiz gereken çok önemli bir viraj daha var. Sakaryaspor karşılaşması bu periyotta mutlak üç puan almamız gereken belki de en zor maç. Rakip üç haftadır galip geliyor. İlk haftalarda çalkantılı süreçler yaşayan ve yıldız futbolcusu Caner Erkin’in yaşattığı şokların ardından yakaladığı yükseliş trendi ile Sakaryaspor oldukça moralli olarak Van’a geliyor. Hafta içi kupadaki rakibini de 4-0 gibi bir skorla eleyen Sakaryaspor oldukça formda. Dolayısıyla tedbiri elden bırakmadan yüklenmemiz gereken atmosferi yüksek bir maç olacak. Ayrıca bu maçın diğer bir önemi, Sakaryasporla aynı puana sahip olmamız. Bu nedenle kim kimi alt ederse play-off hattına yükselecek ve büyük avantaj sağlayacak. Bu maçta en büyük silahımız, cefakâr seyircimiz olacaktır. Evimizde oynayacağımız bu kritik maçı kayıpsız atlatıp, şeytanın bacağını kırma vaktidir…

Tarih tekerrürden ibarettir derler. 1993 sezonunda Play-off yükselme grubu ilk maçımızda yine Sakaryaspor’la karşılaşmıştık. Bu maç aynı zamanda iki takımın tarihteki ilk karşılaşmasıydı.  Evimizde oynadığımız ve daha dün gibi hatırladığım o maçın favorisi Sakaryaspor’du. Atilla ve Gürçay gibi o dönemin flaş topçularına sahip olan yıldızlar topluluğu Sakaryaspor,  yükselme grubunun en iddialı ve en tecrübeli ekibiydi. Van’a kendinden emin ve olağanüstü bir havayla gelmişlerdi. Vanspor, tarihinde ilk kez yükseldiği Play-Off ta, hiç bilmediği bir grupta, böyle büyük bir maçta, kalburüstü bir rakiple karşılaşacağından taraftar olarak çok heyecanlıydık ve birazda çekiniyorduk. Maç başlamadan önce benim bulunduğum portatif tribünde Sakaryaspor'a büyük bir ilgi vardı ve sevgi gösterileriyle karşılayıp, onları tribüne çağırıp alkışlamıştık. Yani Van’a gelen her takıma gösterilen misafirperverlik Sakaryaspor’a da gösterilmişti. Müsabaka öncesi şans tanınmayan ev sahibi Vanspor ise grubundaki tüm takımlara göre daha önce 1. Lig (o zamanki süper lig) tecrübesi yaşamamış en toy takımdı. Nitekim maç başladıktan sonra 32. dakikada Sakaryaspor öne geçmişti. Ancak o sezon Van’da maç kazanmak rakipler için çok zordu. Bu şok golün ardından başarıya inanmış seyirci ve takım, çabuk toparlanmış 34 ve 38. Dakikalarda biri frikikten olmak üzere efsane golcümüz Hüseyin'in üst üste kaydettiği 2 golle Vanspor maçı kazanmış, rakibini yine alkışlarla Sakarya'ya göndermişti. Bu maçla ilk haftaya 3 puanla başlayan Vanspor, yakaladığı o havayla önce Bakırköyspor'u deplasmanda 1-0, ardından Aydınspor'u da Van'da 4-2 yenerek o devlerin arasında 3. haftada liderlik koltuğuna oturmuştu. Ve sezon sonunda Petrolofisi ile birlikte Süper lige yükselen 2. takım olmuştu…

Hedefleri olan bir takımın gidişatına yön veren en önemli etken iç sahada oynayacağı maçlardır. Takımın geçmişine baktığımızda, evinde kaybetmeden yürüdüğü sezonların mutlaka şampiyonluklarla sonuçlandığını veya şampiyonluk hedefiyle yola çıkılan sezonlarda evinde puan kaybetmediğini görürüz. Örneğin 1993-94 sezonunda Vanspor evinde 34 maç yenilmeden Süper Lige çıkmıştı. Bu yüzden Vanspor'un o dönemdeki lakabı ''Evinde Aslan''dı. Aynı şekilde Rıdvan Dilmen’le tekrar Süper Lige yükseldiği 1999-2000 sezonunda yine evinde oynadığı ilk maç olan Malatyaspor dışında hiç puan kaybetmediğini görürüz, keza 2. Lige Belediye Vanspor olarak yükseldiği 2008-2009 sezonları Mehmet Tuğrul döneminin kesintisiz yükseliş trendine bakın, yine evinde oynadığı ve hiç kaybetmediği maçları görürsünüz…

Bu nedenle geçtiğimiz hafta Erol başkanın müjdelediği süper lig hedefini başlatmak istiyorsak, bu maçta galibiyetten başka bir ihtimal düşünmemeliyiz. Eğer bu maçı kayıpsız atlatırsak ilk yarı bitiminde en kötü ihtimalle play-off’un içinde yer alır, sezon sonunda da süper lig hedefimize adım adım yaklaşmanın fitilini ateşleriz…

 Lige her yönüyle renk katan, asalet veren takımımızla gurur duyuyoruz. Geçtiğimiz hafta yine asil bir duruş sergileyen takımımız, Adanademirspor’un durumuna empati ile yaklaşarak fedakârca mücadele eden Adana’nın gençlerini üzmeden, maça asılmadan aldığı galibiyet çok anlamlı idi. Ayrıca Kasımpaşa, Amedspor, Serik, Manisa, Ümraniyespor gibi takımların bile ilk turda elendiği hafta içi kupa mesaisinde, yine gençlerle çıktığı maçta Fatsa Belediyespor’u eleyen takımımız övgüyü hak etmiştir. Alt yapıya ve gençlere güven konusunda cesaret ve feraset gösteren teknik ekibi kutlamak gerek…

Böylece as takımı dinlendirerek Sakaryaspor maçına daha dinamik, mental olarak da moralli giren bir takım izleyeceğiz. Cefakâr taraftar, kupada ve ligde yoluna emin adımlarla devam eden takımını canlı izlemek için bu haftayı iple çekiyor. Heyecan had safhada ve kupada tur atlayan takımını iki cephede sonuna kadar desteklemeye hazırlar. Hayran oldukları futbolcularını omuz omuza mücadele ederken görmek ve iç sahada artık puan kaybetmeden ilerlemesini sağlamak en büyük arzuları.  Cefakâr taraftara güzel bir galibiyet hediye etmek ve en önemlisi iç sahada puan kaptırılan Bandırma ve Pendik maçlarına inat bu kez kayıpsız geçip üç puanı cebe koymak gerek.

 Yıllar önce Sakaryaspor maçı ile başlayan Vanspor efsanesi, tekrar süper ligi hedefleyen yeni jenerasyonuyla yine tarihi bir galibiyete imza atarak seyircisini selamlayacağına inanıyoruz…