Cem Öksözoğlu

Van Gölü civarında Türkler ve Türkçe

Cem Öksözoğlu

Bugün ki yazımızda Van ve civarında bulunan Türk varlığı üzerine kısa bir değerlendirme yapmaya çalışacağız.

 

Esasında Anadolu'ya Türk akınları ilk keşif amaçlı olarak 11.yüzyılın başında yapılmışsa da 1040'lı yıllardan itibaren Selçuklu ordularının Doğu Anadolu'ya girişi, hatırı sayılır bir Türk nüfusunun bölgeye yerleşmesine sebep olmuştur. Orta Asya'da Moğol baskısından kaçan Türkler, Anadolu'nun Türk nüfusunun daha da artmasına sebep olacaktır. İşte bu sebeplerdendir ki Anadolu'nun Türklerle ve Türkçeyle buluştuğu yerlerin başında Van Gölü ve çevresi gelmektedir.

 

Bölgenin dili, özellikle Azeri Türkçesinin etkisi altındadır. Bu etkiyi yapı, ses ve söz dağarcığı yönünden görebiliriz. Anadolu'nun iç kesimlerinde bilinmeyen, ancak Azeri sahasında ortaya çıkmış birçok kelimeye Van Gölü çevresinde rastlayabiliriz.

Burada tek bir ağızdan söz etmek mümkün değildir. Bölgenin çeşitli zamanlarda ve halen değişik sebeplerle göç alması, sosyolojik farklılaşmaların yanında dil değişimlerini de beraberinde getirmiştir. Yörenin Türk yurdu olmasından sonraki nüfus hareketliliği ile ilgili tarihi ve güncel şu bir kaç durumu sayacak olursak bölgedeki etkileşimi ve değişimi daha iyi anlamış oluruz:

 

Safevî- Akkoyunlu, Akkoyunlu-Osmanlı ve özellikle Safevî - Osmanlı hâkimiyet mücadelesi sırasında bir takım Türk boyları yer değiştirmiştir. Evliya Çelebi Menzil-i Avşarlı Sultan bahsinde Osmanlılardan kaçarak İran'a geçmiş 10.000 Türkmenlik Avşarlardan söz eder.  Stephan Gerlach 1576'lı yıllarda Erzurum, Bağdat ve Van çevresinden her gün birçok kişinin İran'a göçtüğü rivayetini verir.  Ancak İran tarafındaki bazı toplulukların da Türkiye'ye geçtiğini öğreniyoruz.

 

Osmanlı-Karamanoğulları mücadelesi sonucunda Van, Karaman bölgesinden göç almıştır. 1468 yılında Osmanlıların eline geçen Karamanoğulları toprakları uzun zaman Osmanlıya direnmenin acısını pahalı ödemiştir. Şikariye göre yalnız Aksaray'dan 38.000 kişi göç ettirilmiştir.

Kendisi de Konya'dan Van'a göçmüş bir aileye mensup olan Kaya Kayaçelebi, "Doğunun Yıldızı Van (Her Yönüyle)," eserinde bu olay hakkında özetle şunları kaydediyor: Karamanoğulları ile Osmanoğuları arasında devam ede gelen mücadeleler Osmanlıların lehinde sona erince bölgeyi kontrol etmek için gönderilen Rum Mehmet Paşa'nın Konya ve Karaman'da sergilediği zulümden pek çok Türk ailesi o zaman Safevilerin elinde bulunan Van'a göçmek zorunda kaldı. Van'da şimdi bile bu acı hatıranın izlerini taşıyan Karamanlılar mevcuttur. Bu göçe katılan Türk boyları arasında Bayatlar, Turgutlar ve Varsaklar vardı. Bunlar Van ve Abağa ve Maku'ya (o zaman Maku serdarı da Bayat boyundandı) yerleşmişlerdi. Kayaçelebizadeler, Temurzadeler, Şabanzadeler, Camuşçuoğulları, Devecioğulları, Dilaveroğulları, Altayoğulları, Kaplanoğulları, Suvaroğulları, Aşuroğulları, Leventoğulları, Karacehennemoğulları, Çilingiroğulları, Şerifefendioğulları, Akifpaşazadeler, Odabaşıoğulları, Boyaoğulları, Şeyhbenderoğulları 15. yy'ın sonlarında Van'a yerleşen Türk ailelerdendir. Bugün Van'da Kayaçelebizadeler Akköprü mahallesinin, Şabanzadeler  Şabaniye mahallesinin, Temurpaşazadeler ise Şamran mahallesinin ilk sakinleri olarak bilinir.

 

Sayın okurlar görüldüğü üzere Van ve çevresindeki Türk nüfusun varlığı bir kısım tarafından iddia edildiği gibi Cumhuriyet sonrası yapılan iskân faaliyetlerinden çok daha öncedir.

19.yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren Yine Kuzey Azerbaycan'ın ve özellikle Karabağ'ın Ruslar tarafından işgali sebebiyle Van Türk göçü almıştır. Güney Azerbaycan'daki çeşitli olaylar yüzünden de Van ve çevresi Türk göçü almıştır.

 

Bu göçlerden dolayı Van'a yerleşenler ile ilgili araştırmalar yapan değerli Sosyal bilimci Orhan Türkdoğan, Güneydoğu Kimliği, adlı çalışmasında Kuzey ve Güney Azerbaycan üzerinden gelen Türk aşiretleri için şu tespitlerde bulunmuştur:

 

Küresünni ağzı üzerinde yaptırdığımız derlemelerde Küresünni aşiretinin yoğun olarak yaşadığı yerler: Saray ilçesi, Van'a bağlı Şahbağı (Beyüzümü) Köyü, Alaköy, Karagündüz, Kasımoğlu, Ağartı (Ayanıs), Otluca Köyü, Göllü, Yumrutepe, Gülsünler, Ortanca, Kıratlı, Edremit'e bağlı Köprüler (Gem); Çaldıran'a bağlı Kilimli, Metkulu, Umuttepe, Güngören, Yassıtepe köyleri ile, Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı köyü Küresünni köyleridir.

 

Van merkezde, İskele, Sıhke (Bostaniçi), Selimbey mahallesi, Bahçıvan mahallesi, Abdurrahmangazi mahallesi, Cevdetpaşa mahallesi, Vali Mithat Bey mahallesi Küresinlilerin yoğun olarak yaşadığı yerleşim birimleri olarak gösterilebilir.

1915 yıllarına gelindiğinde de Ermeni olaylarında binlerce kişi, başka bölgelere göçmek zorunda kalmıştır. Bunların sayısı bilinmemekle birlikte bölge nüfusunun büyük yara aldığı aşikârdır.

 

 Van'ın yaşamış olduğu bu büyük trajedinin bölgenin Türk nüfusu üzerinde yaratmış olduğu etki de azımsanmayacak boyuttadır. Tarihçiler tarafından yapılan çalışmalar 1915-1918 sürecinde Vanlı Müslümanların yüzde 62'sinin Ermeniler tarafından öldürüldüğü gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu veriler bizim de tezimizi doğrulaması açısından da önemlidir.

 

Cumhuriyet sonrası Van nüfusu 1927 yılı nüfus sayımına göre yaklaşık 7000 dolayındadır.

Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren Van ve civarına çeşitli bölgelerden Türklerin yerleştirildiği görülmektedir. Bu dönemde Van'a ülke içinden iskân edilen nüfusun ekserisinin Trabzon, Sürmene, Çoruh ve Arpaçay gibi il ve ilçelerden getirildiği görülmektedir.

 

Kısaca özetlemek gerekirse, Birinci Umumi Müfettişlik verilerine göre 1928 ile 1937 yılları arasında Van'da iskân edilen muhacir, mülteci ve naklen yerleşenlerin durumu şöyledir: Küresünni aşireti 5.028, Bürükanlı aşireti 7.373, Ahıskalı 217, Bulgaristanlı 212, Kırımlı 15 ve Müteferrik 700 kişi olmak üzere toplam 13.545 kişi iskân edilmiştir.

 

1960'lı yıllarda Karadeniz'den çeşitli sebeplerden dolayı özellikle Özalp ve civarına Türk göçü olduğu bilinmektedir.

 

Son olarak 1980'li yıllarda Afganistan'ın Ruslar tarafından işgaliyle bu ülkedeki Kırgız Türklerinin bir bölümü Van'a yerleştirilmiştir. İlk önce Erçek'e bağlı Karagündüz köyüne yerleştirilen bu topluluk daha sonra Erciş'in Ulupamir köyüne taşınmıştır. Bugün 3000 kadar Kırgız Türkü bu köyde yaşamaktadır. Malatya'ya giden bir grup da buraya göç etmiştir. Bu Türk topluluğunun yerel ağız üzerinde etkisini söylemek şimdilik mümkün değildir. Kırgızların Van'da dünyaya gelenleri hem yerli hem de merkezî Türkçenin özelliklerini taşımaktadır. Söz dağarcığı yönünden yavaş yavaş Türkiye Türkçesinin sözcüklerini tercih etmeye başlamışlardır.

Sonuç olarak görüldüğü üzere Van ve civarı Türkler için Babü's Selamdır(giriş kapısı). Çeşitli nedenlerden dolayı yüzlerce yıldır sosyolojik olarak bayağı hareketlilik yaşamış bir bölge olarak göze çarpmaktadır. Bu durum Van bölgesine yüzyıllardan beri hem Anadolu'dan hem İran'dan hem de Trans Kafkasya bölgesinden Türk göçlerinin yaşanmasına da neden olmuştur. Bu çeşitliliğe rağmen dil özelliği olarak Azerbaycan Türkçesi özelliği Van ve civarında günümüzde de hâkim olmaktadır. Fakat farklı dil özelikleri de mevcuttur.

 

Son dönemlerde Van kenti ve halkı terörden dolayı yoğun bir göç ve kültürel dezenformasyona uğramasına rağmen yüzlerce yıldır yaşattığı kültürünü devam ettirmeye çalıştığını da söyleyebiliriz.

 

Bugün siyasi mülahazalara konu olmasına rağmen Van ve civarı Türk'ün kültürünü öz olarak yaşatmaya çalıştığı müstesna bir vatan köşesidir.

 

İyi Okumalar. Kalınız sağlıcakla!

Yorumlar 3
hasan tahsin 11 Şubat 2025 16:18

ELİNİZE SAĞLIK GAYET GÜZEL BİR ARAŞTIRMA YAZISI.

Makbule Yeşilyurt 05 Kasım 2022 07:29

Çok güzel bir yazı yazılan ailelerin çogunu tanıyorum vede onlardan biri olan vanlı olarak ellerinize sağlık

Makbule Yeşilyurt 05 Kasım 2022 07:29

Çok güzel bir yazı yazılan ailelerin çogunu tanıyorum vede onlardan biri olan vanlı olarak ellerinize sağlık

Yazarın Diğer Yazıları