Şahbettin Uluat

Geçmişe Özlem (Bir Van Şiiri)

Şahbettin Uluat

Geçmişe özlemse, geçmişe özlem…

Ben, Van'ımın dünlerini özledim.

İskele Caddesi, yeşil kavaklar,

Kehriz akan günlerini özledim.

*

Sıhke'mizin şamama,  kavununu,

Haraba Mehle'nin tozlu yolunu,

Hem at arabası, hem paytonunu,

Yağlı kırbaç seslerini özledim.

*

Fidanlıkta erkenden yer bulmayı,

İp bağlayıp salıncaklar kurmayı,

Konu komşu birlikte oturmayı,

Semaver, çay, küllerini özledim.

*

Edremit'in bahçe ve bağlarını,

Baharda çiçeklenen dallarını,

Elma, kayısı, vişne, alçalarını,

Kat kat açan güllerini özledim.

*

Sac sobada geven, tezek yakmayı,

Damdan kar atana camdan bakmayı,

Lavaş ekmek, otlu peynir lokmayı,

Dürüp veren ellerini özledim.

*

Anamızın süpürdüğü eşiği,

Ninemizin salladığı beşiği,

Sobanın dibinde tekgöz pişiği,

Yumuşacık tüylerini özledim.

*

Yaz bahar, çember çevirip koşmayı,

Meyve tutmuş ağaçlara çıkmayı,

Kışın tepe, sokak, kızak kaymayı,

Yüz donduran yellerini özledim.

*

Denizde yıkanırdı yünlerimiz,

Taraktan geçerdi kuru ve temiz,

Teşi eğirirdi nenelerimiz,

Teşi değen dizlerini özledim.

*

Kendisine patik, herkese çorap,

Nene bir kazak da torununa yap,

Damat da umuyor, ayrı bir hesap,

Yün örgü el işlerini özledim.

*

Yazın tahta iskelede yüzmeyi,

Akköprü'nün deresinde gezmeyi,

Kışın karda kara lastik çizmeyi,

Gacır gucur hallerini özledim.

*

Renk, köken bakmadan selam vermeyi,

Bayram günü her komşuyu gezmeyi,

Hem hoş görülmeyi, hem hoş görmeyi,

Sıcak gönül dillerini özledim.

*

Ninem Cazı ile anam Fatma'yı,

Onların el, eteğini tutmayı,    

Ot süpürge, dibek, gazlı lambayı,

Eski tandır evlerini özledim.

*

Çat kapı çıkıp gelen ezeleri,

Leçekleri ağzında teyzeleri,

Bostanlardan fışkıran sebzeleri,

Kerdi tepen bellerini özledim.

*

Çamaşıra kazan kaynatılırdı,

Bulaşıklar kum, külle yıkanırdı,

Bebekler güzelce kundaklanırdı,

Sabun kokan bezlerini özledim.

*

Olmazsa olmazdı, çeyiz sandığı,

Leçeksiz kalmazdı çeyiz sandığı,

Kolay da dolmazdı çeyiz sandığı,

Dantelli el işlerini özledim.

*

Kavurga pişerdi, hedik pişerdi,

Pişerdi ve komşuya da düşerdi,

Kimin nasibiyse, oturur yerdi,

Paylaşan gönüllerini özledim.

*

Bazen Erek Dağı'nı yol ederdik,

Ya uşkuna, ya da kara giderdik,

Kara pekmez döker, kaşıklar yerdik,

Diş kesen tanelerini özledim.

*

Kuşçuların taklacı kuşlarını,

Tavuk, kaz, pişik; ev hayvanlarını,

Sabah nahırının toz dumanını,

 Toz toprakta izlerini özledim.

*

Gökyüzünde çalağanlar gezerdi,

Taraklı kuş seyrek gelir giderdi,

Serçe, saçakları yuva ederdi,

Yavru serçe seslerini özledim.

*

Geçmişe özlemse geçmişe özlem,

Düşlerime girer, her ne gördüysem.

Bir saklı yol yok ki, geçmişe dönsem,

Gidenleri, sözlerini özledim.

Yazarın Diğer Yazıları