Ümit Kayaçelebi

HANİFİ IŞIĞIN VAN ANILARI (2)

Ümit Kayaçelebi

Ardahan’da iznimi kullanırken bu arada tayinimin Van’a çıktığını öğrendim. Tekrar Çatak’a döndüm ve oradaki resmi ilişkimi kestikten sonra Van’a döndüm. Tayinim Şamranaltı Okuluna çıkmıştı.

222 Sayılı Kanuna göre Baş Öğretmen tabiri kaldırıldığından ben Şamranaltı İlkokulunda okul müdürü olarak vazifeye başladım. O yıllarda Baş Öğretmenlik vardı başöğretmenlik kanunla değiştirilince ben de müdür olmuştum.

Şamranaltında Hüsnü Yaylacı’ya ait bir evi Kastamonulu öğretmen olan arkadaşım Hüseyin Özkan ve Kardeşim İlhami ile birlikte ayda 75 tl mukabili tuttuk.

Van’da vazifeye başlayınca yeni dostlar edindim bunlardan biride Öğretmen Ali Laleci oldu. Ali Laleci o yıllarda Akın Spor kulübünde futbol oynuyordu. Bu arada beni Kulübün başkanı olan rahmetli Sinemacı Şefik Saydan ile ve Ruhi Kıran ile tanıştırdı.

Ben de o günden sonra Van Akın Sporda top koşturmaya başladım.  Üç yıl aralıksız Akın spor da oynadım ve daha sonra Akın Spor oldu Erek spor. Bende bir zaman sonra takımın değişmez 10 numarası oldum.

Van da hem öğretmenlik yapıyordum ve bir yandan da futbol oynuyordum.

Daha sonra futbol hayatımı Van İki Nisan spor kulübünde devam ettirirken akşamları serinde Van Gölü kıyılarına iner orada kendi kendime antrenman yaparken arada bir ay ışığında martı seslerinden gölün dalga seslerinden etkilendiğimde şiir yazardım.

Göl kıyısında ay ışığı, sazların sesi, ay ışığının yansıması, martıların ötüşü, göl yüzeyi  şiir yazmama ilham kaynağı oluyordu.

Van gölünün suları sodalı olması sebebiyle çoğu zaman çamaşırlarımı getirir deniz kenarında yıkardım.

Ben sadece Vanda futbol oynamadım. Daha sonra tayinimin çıktığı Cılavuz İlk Öğretmen okulunda, Ardahan Kurtuluş Spor da, Boğazlıyan Gençlik Spor da, Salihli Gürbüzler de, aranan ve istenen bir golcü idim.

26 Ağustos 1959 Van’ın nüfusu tabelada 17.200’ü gösteriyordu.Van’da 5 yıla yakın kaldım. Bu süre içerisinde gerek okulların ve çevresinde ve gerekse cadde ve sokaklarda mahallelerde Türkçenin dışında bir dille konuşulduğuna da hiç rastlamadım. Sadece eski buğday pazarı denilen yerde tek tük konuşmalara şahit oldum.

Bu arada Van’da Sayın İhsan Akyol’un çıkardığı Van postası ile sayın Remzi Perihanoğlu’nun çıkardığı Vansesi gazetesinde ve Servet Mehterbaşıoğlu’nun İki Nisan gazetesinde de yazılar yazdım şiirlerim yayınlandı.

Bir gün göl kıyısında antrenmana giderken öğrencim olan Naifin babası Bruki aşiretinden olan Bedir Ağa ile rastlaştımda:’ Bedir Ağa gel beraber antrenman yapalım dediğimde:’Müdürüm ben sana gurban olum, men düz yol da yürüyemiyem galdı ki şoğumda şıllığ atam!’ dedi gülüştük.

Van merkezden Şamran altına fazla otobüs seferi olmazdı. Ben de bunun üzerine kendime bir bisiklet aldım ve böyle gidip gelmeye başladım. Hüseyin Aksoy adlı arkadaşımda bisiklet aldı, daha sonra Mehmet Uygur ve Harun Tatar’da bize dahil oldu ve bazen de grup olarak gezmeye başladık.

Sosyal etkinliklere katılırdım. Piyeslerde rol aldım münazaralara ve bayram konuşmalarına dahil oldum.

27 Mayıs 196l tarihinde il bayram komitesi tarafından bayram konuşması yapmak üzere beni seçmişlerdi ve ben de o günkü milli eğitim müdürlüğü adına konuşmamı yaptım..

Benim sosyal aktivitemi ve sosyalitemi duyan ve fark eden o zamanın valisi Namık Kemal Şentürk kendi oğlunun da orada okuduğu Hüsrev Paşa Okuluna aldırttı. Bu okul da bir müddet çalıştıktan sonra Suvaroğlu Mahallesinde yeni bir okul açılınca adını da Van Kulu koydular.

Benimde tayinim buraya müdür olarak çıktı. Bu arada bir müddet vazifede bulunduktan sonra Erciş Yatılı Bölge okuluna atandım ise de burada çok kalmadan tekrar Van’a döndüm.

Van’da bir Van Gençlik-Erek spor  maçında topa bir kafa vurdum direkten döndü. Tekrar kafa vurdum bu sefer yine direkten döndü.  Top direkten döndüğünde Gençlik Spordan Turan ile çarpıştık  dizim döndü ve 105 gün ben toptan uzak kaldım.

Dizim iyileşince tekrar sahalara döndüm. Bu kez 3.000 Tl karşılığında İki Nisan spora transfer oldum. Van’dan ayrılıncaya kadar İki Nisan da takım kaptanı oldum.

Van’da iken tayin talebinde bulundum ve tayinim Balıkesir Manyas’a çıktı. Ancak buradan sözlendiğim için tayinimi durdurdum va Van’da kaldım.

29 Mart 1963 te Katip Mehmet Emin Özgüner’in kızı ile sözlendik.  22 Mayıs 1963 te Belediye de nikahımız kıyıldığında Nikahımızı rahmetli Selahattin Şanal kıyarken nikah şahitlerimiz Göl Spor Başkanı Mustafa Müftüoğlu ile Çatak PTT Merkez Müdürü Seyfettin Uğur bey idiler.

Düğün hazırlığı içindeyken önce eşimin dedesi 24 Aralık 1963 te sonra da babsı Katip Mehmet Emin efendi 8 ocak 1964 kalp yetmezliğinden rahmetli oldular.

Van’da bir maç sonrası eve gelip banyo yaptıktan sonra soba da yanmadığından hastalandım. Doktor Esat Gülcügil muayene sonunda zatürre olduğumu söyledi. Devlet hastanesinde 59 gün yattım. Tedavi müspet netice vermedi beni İstanbul’a gönderdiler tedavi için orada da 62 gün kalıp şifa bularak tekrar Van’a avdet ettim.Van’da rahatsızlığım esnasında o zamanki  İlk Öğretim Müdürü Kerim Tuncer bey bana çok çok yardımcı oldular.

11 Temmuz 1964 tarihinde düğün yaptıktan sonra bir müddet Binacı Mahmut Özgüner’in evinde kaldıktan sonra tayinim Manisa’ya çıktı Van’dan eşimle beraber ayrıldık. Uzun yıllar çeşitli yerlerde vazife yaptıktan sonra tekrar Van’a döndüm. Hayata bakış açım ve siyasi görüşümü bilen o zaman ki Van İl Milli Eğitim Müdürü bana adeta öcü gözüyle bakıyorlardı.

Bana sadece yakın düşen ve ilgilenen o zaman ki Gürpınar İlçe Merkez müdürü  olan sayın Ayhan Önem ilgilendi.

Van da Halk Eğitim merkezi Müdürü iken Rahmetli Ecevit köy-Kent projesini anlatmak için Van’a gelmişti. Halk eğitim merkezindeki toplantıda oğlum barışla resim çekilince o zamanki Günaydın gazetesinde yayınlanmıştı.Kendisi ile birlikte Özalp Döner dereye gittik ve oranın açılışını yaptı.

Bundan sonra da kısa bir süre sonra beni Niğde’ye atadılar ve ondan sonra da tekrar Van’a Eğitim Enstitüsüne  müdür olarak tayinim çıktı.1980 yılında babamı kaybedince hevesim söndü ve  41 yaşımda çok erken yaşta emekliye ayrıldım.

Değerli dostlar değerli büyüğümüz Muhterem ağabeyimiz Hanifi Işık amcamızın Van’daki hayatını yaşanmışlıklarını özetle yazmaya ve onu sizlere tanıtmaya çalıştım.

Çünkü kendisi ülkemizde ve yurt dışında da sevilen sayılan bir insandır.

Eniştemizdir hemşehrimizdir en az bir Vanlı kadar Van’a hizmet etmiş biri olduğu için onu yazmadan edemezdim.Kalemimin döndüğü kadar yazmaya çalıştım.

Muhterem ağabeyimize hayırlı ömürler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları