Şahin Akçap

Mültecistan

Şahin Akçap

Suriye'deki iç karışıklıklar ve Işıt güçlerinin bu topraklar üzerinde konuşlandırılmasının sonuçları kara bir fotoğrafa dönüşerek yansıyor dünyaya.
Yüzlerce ve binlerce insan ölümle ve onursuzlukla yüzleşmemek yuvalarını terk ederek Türkiye sınırına koşuyor.
Her gün sığınmacıların insan tüccarları tarafından deniz yolu ile kaçırılmaya çalışılırken hayatlarını kaybettiklerine tanık oluyoruz.
Dünya ne kadar acımasız bir dünya oldu farkında mısınız?
Sosyal medyada kuyuya düşen bir kedinin kurtarılmasıyla ilgili fotoğraflar, videolar paylaşma ve beğeni rekoru kırarken yurtsuz kalan binlerce insanın dramını görmezden geliyor insanlık.
Bütün bu acıların sorumlusu kendi düşüncelerini bile yönetemeyen politik liderlerin Ortadoğu ve benzeri ülkelerdeki iç karışıklıklara sözde destek vermek için yarattıkları karmaşa ve çözümsüzlük neden oluyor. Sırf anılan coğrafyada stratejik yer kapmak ve petrolün üzerine konmak isteyen çok uluslu devletlerin bölgede söz sahibi olmasına payandalık yapmak.
Türkiye sadece ülkesinden kaçan sığınmacılara kapılarını açarak yardımcı olamaz. Önemli görev üstlenmek ancak bölgedeki barışın sağlanması için yürekli kararlar almak ve bu kararları dünyaya kabul ettirmekle olur.
Sovyetler Birliği ve beraberindeki ülkelerde rejim sonrası yaşanan dağınıklıkta halklarının ne acılar çektiğini gördük. Karadeniz Bölgemize akın eden Rus sığınmacıların yarattığı sosyal olaylar hala belleğimizde taze birer anı. Rus kadınlarının Karadenizli kadınlara yaşattığı kuma ya da parçalanan yuvalar üzerindeki etkileri unutulabilinir mi?
Aynı sorunu bugün Suriye halkı yaşıyor. Işıt belasından kaçan insanlar sığındıkları Anadolu topraklarında hayata tutunmak için kuma olmaya bile razı olabiliyorlar. Sosyal veriler Güneydoğu'da boşanma davalarının ciddi bir sayısallığa yükseldiğinin sinyalini veriyor. Zaten işsizliğin kol gezdiği yurdumuzda Suriyeli sığınmacıların da yükü giderek ağırlaşan bir kambura dönüşüyor.
Türkiye sığınacak insanlara kapısını açar, insanımız konukseverdir demekle iş bitmiyor. Bir lokma helal ekmek için çırpınan insanlarımız rızkını bir adım öncesini göremeyen basiretsiz siyasilerin yarattığı ve siyasi açmazların ürünü olan mültecilerle paylaşmak istemiyor. Güneydoğu kentlerimizde her gün biraz daha derinleşen huzursuzluk giderek patlama noktasına yükseliyor.
Ve bütün bu iç karartıcı tablo önemli bir gerçeğin de altını çiziyor… İç barışını kaybeden ülkelerin içine düşeceği karanlık ve dönülmez yolun yaratacağı paramparçalığı!
Türkiye bu ibret veren durumdan mutlaka ders çıkarmalı barış ve huzura sımsıkı sarılmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları