İnsan denen gizemli canlı!

Daha geçen gün Cinnet başlıklı yazımda katillerin ruh yapısının altıdakilerin bulunabilmesi için toplum uzmanlarının sorumluluklarından söz etmiş, eğitimden, okuldan, çevre faktöründen söz etmiş ve tür caniliklerin değerlerini kaybeden ülkelerde ön plana çıktığını vurgulamıştım. 
Bizi "Küçük Amerika" diyerek benzetmeye çalıştıkları Amerika'da bir ilkokula manyağın saldırısını merak edenlere çok basit örnekler sunmadan önce gazetelerde yayınlanan Amerika'nın özgeçmişindeki kanlı saldırılarına bir göz atmalarını istiyorum.
* Haziran 2012: Colorado'daki Aurora kasabasında Batman Kara Şövalye filminin galasını basan James Holmes (24), 12 kişiyi öldürdü, 58 kişiyi yaraladı. Teslim olan Holmes'un davası devam ediyor.
* Ocak 2011: Tuscon, Arizona'da Kongre üyesi Gabrielle Giffords'ın konuşma yaptığı sırada silahlı saldırı düzenlendi. Giffords başından yaralanırken altı kişi ölmüş, 12 kişi yaralanmıştı.
* Şubat 2010: Alabama Üniversitesi'nde bir profesör Biyoloji Bilimleri Bölümü'nde ateş açarak üç meslektaşını öldürdü.
* Kasım 2009: ABD ordusunda psikolog olarak görev yapan Teğmen Nidal Hasan, Texas Fort Hood üssünde ateş açarak 13 kişiyi öldürdü, 42 kişiyi yaraladı.
* Mart 2009: Alabama'da işten çıkarılan 28 yaşındaki bir kişi araba sürerken rast gele ateş açarak 10 kişiyi öldürdü.
* Aralık 2008: Covina, California'da Noel Baba kostümü giyen bir kişi, bir ailenin Noel yemeğini basarak 9 kişiyi öldürdü, ardından evi yaktı.
* Şubat 2008: Chicago'da bir giyim mağazasını basan silahlı bir adam  altı kadını bağladıktan sonra beşini öldürdü. Saldırgan hâlâ bulunamadı.
* Nisan 2007: Virginia Teknik Üniversitesi'nde Seung-Hui Cho adlı bir öğrenci, okulda ateş açarak 32 kişiyi öldürdü, 15 kişiyi yaraladı. Olay, ABD'nin yakın tarihinde yaşanan en kanlı bireysel saldırı oldu.
* Nisan 1999: Colorado'daki Columbine Lisesi'nde iki öğrenci, 12 okul arkadaşını ve bir öğretmenini öldürdü.
Elbette sadece Amerika değil cinnet cinayetlerinin yaşandığı ülke. Tüm Batılı ülkeler her an infilak etmeye hazır bireylerini de toplumunun içinde barındırıyor.
Anne ve babalar kendilerine küçük bir zaman dilimi ayırdıklarında ve şöyle bir gezdikleri internet ve benzeri otun salonlarına bir baktıklarında şaşırtıcı görüntülerle karşılaşacaklardır. Çocukların bilgisayar oyunları içinde en çok ölümlü oyunları seçtiklerini hemen fark edeceklerdir
Bir makineli tüfek ve hedefe giren askerler, sivilleri takır takır yere seren çocukların ruh halini düşünürseniz eğer; bugün Amerika'da bir ilkokulda yirmi çocuk, altı yetişkinin nasıl kolayca öldürülebileceğinin fikrini edinebilirsiniz.
Ne yazık ki sevgi öğeli oyunlar ve seyirler arka planda kalırken şiddet içerikli olanlar ön planda!
İnsan denen gizemli canlıyı çok kolayca tutsak edebilen şiddet olgusu için birinci doğa sevgisi ve değerlerimizdir.
Amerika'da ki katil gencin hayatını inceleyen medyanın bize aktardıkları düşündürücüdür. Anne ve baba üst yönetici konumunda ve ekonomik hiçbir sıkıntıları yok... Ancak anne ve baba ayrı... Annenin yüzme havuzlu konutunda her şey gönüllerine göre. Ancak annenin kumar eğilimli oyun partileri saldırgan oğlun ruh yapısını kolayca ele verebiliyor. Bireyselliğe gömülmüş, çevresinden bir haber aile yapısından çıkan görünmez yanında öfkeyi tutan oğul kim bilir bir kediyi okşayacak kadar merhametli değil.
Yaşadığım onca yılda edindiğim tecrübelerden biri hayvan ve doğa ile iç içe yaşayan çocukların ve büyüklerin daha merhametli ve sevecen olduklarıdır. Kendisini doğanın bir parçası gibi gören insan sevginin liderliğini yapabiliyor.
Dileğimiz Amerika ve onun gibi saldırganlığı ulusal ve evrensel politika gibi gören ülkelerin toplumlarında yaşanan bu kanlı olaylara yönelmesi ve kısa sürede kudurabilecek insanlarının olmadığı bir yaşam ortamını onlara armağan etmesidir.
Kısacası sevginin ekseninde buluşacak doğa ve insani değerler bilinci, giderek zalimleşen dünyamıza özlediğimiz merhameti taşır...