Erdal Yamaç ve gönül telini titretenler
Şahin Akçap
Erdal Yamaç çocukluğumuzun kahramanlarındandı.
Saz, cümbüş, klarnet… Yani telli, üflemeli tüm enstrümanları çalabilen bir ağabeyimizdi. Tıpkı Van Arnis Köy Enstitüsünü bitiren ve usta bir müzik öğretmeni olan Azer Güven ağabeyimiz gibi.
Ne kadar değerli örneklerdi onlar. Yol gösteren, bize müzikle var olmayı öğreten ağabeyler.
Erdal Yamaç Van Endüstri Meslek Lisesinin bandosunda klarnet çalıyordu. Belki yazıp anlatmışımdır okurlarıma. Yineliyorsam bağışlamanızı diliyorum. Erdal Yamaç abi bandonun bilinen marşları yanı sora o günlerin popüler parçalarını da törenler esnasında hem de protokolün önünde geçerken çalar inanılmaz alkışlar alırdı. Engin Çağlar’ın esmer benzeri yakışıklı Erdal ağabeyimizin Dağlar Kızı Reyhan parçasını klarnet ile çaldığında tören yerinde öğrenciler yeri göğü inletirdi.
Gün geldi evlendi eşi ile birlikte Aydın’a yerleşti.
Geçen gün sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta karşılaştık. O iyi yürekli ağabeyimiz müzik adamı emekli olduktan sonra sazını bırakmamış en son yerleştiği Söke ilçesinde kendisi gibi müzikseverlerle bir koro oluşturarak gönül tellerini titretmeye devam etmiş.
Uzun bir telefon görüşmemizde yaşam öyküsünü de yüreğimizin bir köşesinde kalmak koşuluyla anlatınca, belalı bir süreçten sevdalısı olduğu müziğe sarılarak nasıl başarıyla geçtiğini de öğrenmiş olduk. Her hayat içinde acısı ve tatlısı olan uzun bir soluklu öykü değil miydi?
Erdal Yamaç kendi kuşağından derleyip toparladığı o canım halk türkülerini yeni kuşaklara taşımaya devam ediyor. Başarabilirsem en son koro çalışmalarından birini bu yazının içine aktarmaya çalışacağım videosuyla sunmaya çalışacağım.
Onları unutmayacağız, unutturmayacağız. Onlar bizim vazgeçilmez değerlerimiz.
Erdal Yamaç ve korsusunu oluşturan tüm arkadaşlarına saygı ve selamlarımı gönderiyorum.
Onlara gururla:
“İyi ki varsınız!” Diyorum.
