Artos Dağından Van Gölü seyri
Şahin Akçap
Güneyden Yüksek Denize kuşbakışını ya uçaktan ya da Artos Dağının kartal yuvalı zirvelerinden yapabilirsiniz.
Mor menekşelerin, zerinkadeklerin (ters lale-nergis çiçeği) çakırdikenleri arasında boylanıp sere serpe uzanıp gittiği gözün alabildiğince derinleşen ufkuna mavi bir pırlanta gibi yerleşip kalmıştır Van Gölü.
Süphan Dağı kuzeyinde, Artos güneyinde hükmeder maviliklere.
Biliyor musunuz? Van coğrafyasına hükmeden iklim dağların dorularındaki karın soğukluğunu taşımaz. Göl, o buzdan kuşatmayı ılık nefesiyle yumuşatır. Ve sağlı sollu esen rüzgârlar bulutların tembelleşmesine, oturup kalmasına izin vermez. Van’ın üç yüz altmış beş gününün yüzde doksanında hava açık ve güneşli, gökyüzü Van Gölü mavisidir. Onun için sever allı turnalar, keklik sürüleri ve rengârenk kanatlı kuşlar Van Gölü havzasını. Oraları rüzgâr kanatlı kuşların aşiyanıdır.
Doğa bin bir renkli ilmiğiyle örüp dokumuştur her bir yanı. Yeşil örtüsünde çatlan kuş, evelik, yemlik, kuş pepesi, yarpuz… Mor püsküllü çakırdikeninde yeşil vızvızalar, yükselen tepelerin yeşil bağrında doğunun muzu uşkun, bükülmez dallarının sert dikenleri arasında yemişan, kuşburnu, iğde ağaçları saklıdır. Yücelerden aşağılara doğru inildiğinde leylakların kokusu
Tıpkı İstanbul’un baharı gibidir Van Gölünün baharı. Birden yeşeren, çiçeklenen dağı bayırı gün yükselip, güneş tepeden baktı mı göz açıp kapayıncaya kadar gelir geçer. Geride kalan dağların eriyen, çözülen yamalı bohçaya benzeyen lacivertimsi görüntüsüdür bir fotoğraf olup yansıyan.
Van Havzasını görmeyenler ve bu güzellikleri yaşamayanlar bilsinler ki kayıpları cennetin seyridir.
