Şahin Akçap

Altın ağaçlar yurdu

Şahin Akçap

Dostlarımla:

 

“Dağlarından bal ovalarından yağ akan Anadolu!” Betimlemesi üzerine ne çok söyleşilerimiz olmuştu.

 

Çocuklarımız değerini bilsinler diye bir de radyo tiyatrosunda yayınlanır umuduyla:

 

“Altın ağaçlar yurdu.” İsimli bir öyküyü de kaleme almıştım.

 

Zeytin ağaçlarından söz ediyorum.

 

Ege ve Akdeniz Bölgesinin insanının geçim kaynağından.

 

Hani barışı simgelesin diye güvercinin gagasında gösterilen… Geçmiş zamanlarda mutluluğu sonsuzlaştırsın diye dalından taç yapılan zeytin…

 

Ege’ye bir sahil kasabasına konuk olduğunuzda sevdiklerinize armağan olarak satılan zeytin ürünleri hiç dikkatinizi çekti mi?

 

Ham maddesinden kolonya, parfüm, sabun, krem yapılan ve şık şişelerde pazarlanan zeytin dünyanın ve yurdun dört bir yanından gelen turistlere sunulan en güzel hediye olarak ilgi çekmeye devam ediyor.

 

Kimya endüstrisinin ve gıda sanayinin olmazsa olmazı zeytin ağaçlarının gövdesine şimdilerde baltalar inip kalkıyor.

 

Soma’nın bir köyünde altı bin zeytin ağacı bir gecede nasıl kesilir, köklerinden sökülüp atılır?

 

Hani zeytin…

 

Her sofranın vazgeçilmezi!

 

Yoksul sofralarının baş tacı zeytin için çıkarılan ölüm fermanının:

 

“Yaşlı ağaçları ayrıştırıyoruz, yenileriyle değiştiriyoruz, ıslah ediyoruz.” Bahanesi hangi akılın yanlışı olarak yazılacak tarım ekonomisinin tarihine?

 

Bugün Akdeniz ülkelerinin en önemli tarım kazanımı olan zeytin ağaçlarına karşı bizim ülkemizde yapılan katliamı hangi vicdana sığdırabiliriz?

 

Bugün perakende fiyatı on beş liranın üzerinde olan işlenmiş sofralık zeytini pazara getiren üreticiden ham haliyle taban fiyatı iki liradan tüketiciyle buluşturuluyor. Bu amansız kıyım devam ettiği sürece o fiyatların ikiye, üçe katlanacağını kıyıcılar hiç mi düşünemiyorlar.   

 

Altın ağaçlar yurdunu çölleştirmeye çabalayanlara kim çıkıp:

 

“El insaf!” Diyebilecek?

 

Hani:

 

“Yaş kesen baş keser.” Diyen atasözümüze olan saygımız?

 

Hani:

 

“Yarın kıyamet kopacağını bilseniz bile fidan dikin!” Diyen Peygamberin Hadisine verdiğimiz önem?

 

Ve:

 

“Fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönmeli yurdumun.” Şarkısını çocuklarımıza öğretirken hiç mi iki yüzlüğümüzden arlanıp sıkılmayacağız?

 

Rahat bırakın!

 

Çekin baltalarınızı, kazmalarınızı altın ağaçlar yurdunun yemyeşil bedeninden!  

Yazarın Diğer Yazıları