Ömer Gündüz

Ramazan bereketiyle geldi

Ömer Gündüz

Aile meclisini toplayarak, "Bu Ramazan'da, şimdiye kadar yaptıklarımızdan farklı veya onları geliştirerek, Rabbimizin daha çok hoşuna gidecek neler yapabiliriz?" sorusu üzerinde konuşabiliriz. Herkes elinde bir kalem, kâğıt, defter; düşünür, yazar, söyler. Bende acizane düşüncemi bir kağıt üzerine yazdım ve bunu siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. Gelin bu Ramazan hep birlikte "İki günü eşit olan ziyandadır." Hadis-i Şerif gereğince; İslam'ın bir güzel hasletini o gün içerisinde gerçekleştirelim ve bunu bir aylık Ramazan boyunca devam ettirelim, başkalarına da bu güzellikleri tavsiye edelim.
Çünkü Müm'in, Müslüman inancı uğrunda sevap hanesine her bir gün için kendi katma değerini katmalı ve bu yolda ne gerekiyorsa yapmalı, gücünün yettiği kadarıyla cehd etmeli ve yorulmalıdır. Neden mi? Çünkü Kur'an-ı Kerim'de buyrulduğu gibi "Kim de Mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir" (İsra/ 19) mucibince bir emek, bir çaba göstermeliyiz. Neden mi? Çünkü Bediüzzamanın söylediği gibi "Cennet ucuz değil; Cehennem de lüzumsuz değil" ümidi ve korkusu ile Mevlamıza, bizleri bir kez daha bu mübarek Ramazan-ı Şerife kavuşturduğundan dolayı en büyük hamd ile şükretmeli, Ya Rabbi beni ana-babamı ve bütün sevdiklerimi hep birlikte bir sonraki Ramazana da kavuştur, temennisiyle dua etmeliyiz. Ve bu ayın bizler için verilmiş ikinci bir şans olduğunu düşünmeliyiz. Çünkü biz kullar yılın 11 ay süresince  günahlara ve kötülüklere dalmışken bizlere dur  ve kendi özüne dön uyarısını gösterecek tek işaret levhası; şeytanların bağlandığı, insanlar için rahmet ve bareket kapılarının açıldığı, "Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel... " diyen ecdadların torunları olarak bu sese kulak vermeli; bu ibadet ve güzellik ayını en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Değerlendirmeliyiz ki belkide bir sonraki Ramazana kavuşmamız mümkün olmayabilir. İyilikler ve ibadetler için bire yüz, bire bin verilen ve içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini içinde barındıran bu aya kavuşmamız nasip olmayabilir.
Evet yukarıda da bahsettiğimiz gibi akşamını teravih, gündüzünü de oruç ibadetiyle açılışını yaptığımız rahmet ayının ilk gününden başlayarak her gün bir güzel hasleti yerine getireceğiz. Allah için aç kalacağız, gün boyunca yemeden içmeden, açlığa sabır, susuzluğa sabır, günahlara bulaşmamaya sabır, nefsimizin her istediğini yapmamaya sabır, kötü konuşmamaya sabır... kısacası kötülüklere yaklaşmamaya ve her türlü iyiliği sürekli yapmaya gayret için İslam'ın en önemli ibadetlerinden bir tanesi olan "Sabrı" bu ay içerisinde en güzel bir şekilde öğrenme ve uygulama fırsatı da bulacağız inşallah.
Rabbimizin emri ve İslam'ın beş şartından biri olan oruç ibadetini huzur ve mutluluk içerisinde yerine getirerek Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in emri olan: "(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir."  (Bakara/ 185) ayetin gereğini yerine getireceğiz.
Mübarek Ramazan ayının, dünyada akan mazlum kanların durmasını, ülkemiz ve dünyanın savaşsız, huzur dolu günlere kavuşmasını ve tüm Ümmet-i Muhammed'in birliğine ve kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim.
 Selam ve dua ile...

Yazarın Diğer Yazıları