Nedim İlikçi

ARŞİV BELGELERİNDE VAN ERMENİ İSYANLARI (1896-1916)

Nedim İlikçi

Değerli okurlar; Van coğrafi konumundan ötürü diğer illere oranla Ermenilerin isyanı için elverişli koşullara sahipti. Rus ve İran sınırına yakın oluşu ve sınırların yeterli denetime sahip olmaması Rus, İngiliz ve batı ülkeleri destekli Ermeni çetelerinin Van’da diğer illere nispetle daha rahat hareket etmelerini sağlıyordu. Komitacılar Van’da daha kolay örgütlenebiliyor, terör için gerekli silah ve mühimmatı daha rahat sokabiliyorlardı.

Van’da Ermeniler geniş ve verimli arazilerin sahipleriydiler. Müslüman ahaliye göre daha zengin ve müreffeh bir yaşamları vardı.  İlimizdeki ticaret büyük ölçüde Ermeni tüccarların elindeydi. Müslüman ahali Ermenilere oranla daha verimsiz topraklarda ziraat yapıyordu.  Ancak bu tabloya rağmen Müslüman ve Ermenilerin sosyal ve ekonomik iletişimleri iyiydi.

Vanlı Ermeniler kısmen isteyerek ancak çoğunlukla zorla, sahip oldukları bu zengin imkânları Ermeni komitacılarının hizmet ve himayelerine sundular. Komitacılar Osmanlı düşmanı ülkelerden aldıkları destek ile hem Müslüman hem de Ermeni halkı üzerine batılıların emelleri doğrultusunda zalimane baskı uyguluyorlardı. Direktiflerine uymak istemeyen Ermenileri, işbirlikçi diye yaftalıyorlardı. Onlara akla hayale sığmayacak işkenceler ve baskılar uyguluyorlardı. Baskılarla istedikleri sonucu alamıyorlarsa Ermeni halkını hunharca katlediyorlardı. Çünkü Ermeni komitacıları savaş ve ayrılık istemeyen Osmanlı Ermenilerini kendi emellerine en büyük engel olarak görüyorlardı. Sonuçta Ermeni komitacılar Ermeni halkının çoğunluğunu kendi saflarına almayı başardılar. Müslüman ve Ermeni halklarının hak etmedikleri ağır travmayı Müslüman ve Ermeni halklara yaşattılar.

Kitaptan, Rusya’nın Van Konsolos yardımcısı S.P. Olferyev’in 10 Nisan 1912 tarihli raporunun bir  bölümünü siz okuyucularla paylaşmak istiyorum: “Komitacılar, Ermeni köylerini dolaşarak Ermeni köylerinin silah ihtiyaçlarını tespit ediyorlar. Her köye nüfusuna ve servetine göre dağıtım yapıyorlar. Komite, okul, silah, koruma ve başka adlarla vergiler topluyorlar. Silah almaktan, bu vergileri vermekten kaçınanları köylerden çıkarıyorlar, nikâh, miras, seçim ve benzeri haklardan yoksun etmek gibi cezalar uyguluyor,  dayak ve ölüm hükümleri veriyorlardı. Bu koşullar altında doğal olarak hiçbir Ermeni için komite örgütüne katılmamak, verilen talimatlara uymamak söz konusu olamazdı.”diyor ve şöyle devam ediyor:” Aslına bakılırsa, daha önce de söylendiği gibi bu bölgede en küçük köylere varıncaya kadar rahat bir yaşam süren, servet ve ticareti elinde tutan Ermenilerdi. Islahat ve benzeri öneriler, Ermeni komitacılarından başka hiçbir Ermeni’nin aklından bile geçmiyordu. Her Ermeni halinden ve hayatından memnundu. Ortada memnun olmayan varsa, bunlar da memleketle ilgisi bulunmayan serseri komitacılardı. Ermeniler üzerinde müthiş bir baskı sürmekteydi. Fakat bu baskı, Osmanlı hükümeti tarafından değil Ermenilerin koruyucusu, haklarını savunucusu olduğunu iddia eden komiteciler tarafından geliyordu.”

Van’ın Selimbey mahallesinden Suvaroğlu Jandarma Rıza Çavuş’un zevcesi Vahide Hanım Rus işgalinde esir alınan Vanlı kadınlardan biridir. Esarette yaşadıkları olumsuzlukları Ermenilerin Van’a vali olarak atadıkları Aram Paşaya anlatma fırsatı buluyorlar. Haziran 1916 yılında alınan ifadesinin bir bölümünde Van’ın işgalinde yaşananları şöyle anlatıyor:”Kabulümüzü ve başımıza yapılan hakaretlere nihayet verilmesini Aram’dan rica ettik ve çok ağladık, yalvardık. Aldığımız cevap “ ölünceye kadar siz bu kahrı çekeceksiniz. Valiniz Cevdet Bey gelsin sizi kurtarsın.” gibi hiddetleri oldu.”… İfadesine devamla; “Rusların ve Ermenilerin hiçbir din ve mezhebin kabul edemeyeceği şenaat düsturları, insaniyetin kat kat fevkindedir. Bütün nevi beşere tavsiye ederiz ki, Ruslara esir olmaktan ise kendini ifna daha evladır. Bizim acımızı Allah Ruslardan alsın. Bundan başka niyazım yoktur.”

Kitapta Ermenilerden başka bölgemizde yaşayan Hıristiyan halklardan olan Nasturilerin I. Cihan Harbinde İngiliz ve Ruslarla işbirliği içinde ne tür faaliyetlerde bulundukları da ayrı bir başlık altında işlenmiştir.

“Arşiv Belgelerinde Van Ermeni İsyanları” isimli kitap Doç. Dr. Salih Mercan tarafından yazılmış. “Gece Kitaplığı” yayınlarından 2016 yılında piyasaya çıkmış ve 583 sayfadır.  Arşiv belgeleri ışığında 1886-1916 yılları arasında Van’da nelerin yaşandığını öğrenmek isteyen herkese bu kitabı okumayı tavsiye ederim. Kalın sağlıcakla….

 

Yazarın Diğer Yazıları