İkram Kali

Van hakkında bilmediklerimiz

İkram Kali

Doğduğumuz, yaşadığımız Van'ın tarihiyle kültürüyle ilgili birçoğumuz yeteri kadar bilgi sahibi değiliz. Ya eksik yada yanlış bilgilere sahibiyiz. Memleketimizi sevmek yetmiyor, doğru tanıtmak için  doğru ve doyurucu  bilgi de gerekiyor. Van üzerine farklı dönemlerde yazılmış kitaplarda ve yapılan araştırmalarda  çarpıcı bilgiler var. Bunlardan bazılarını  paylaşmak istiyorum.

 

Van Balığı

18. ve 19. yüzyılda Van Gölü bağlantılı ticaretin en önemli metalarından birisi, belki de en başta geleni Van  balığıdır. Sodalı  suyunun özelliğinden dolayı gölde sadece bir balık türü yaşamaktadır. (Bulunduğu ileri sürülen ikinci balık türü  üzerine araştırmalar devam ediyor)  İbn Haldun, Abbasiler zamanında Memun döneminde 813-833 yılları arasında beytü'l-mala yani hazineye ayni vergi olarak sevk edilen malların listesini verirken, Van Gölü çevresinden 10.000'er rıtl salamura balık (meyic-i sur-ı mâhî) ve Ringa balığı (sûnec) gönderildiğini yazmaktadır. Salamura balığın elde edildiği tek yer Van Gölü'dür. 13 yüzyılın önemli bilim adamlarından Zekeriyyâ Kazvinî ise Arapça kaynaklarda Van Gölü'ndeki balığı ettırrîh olarak adlandırmaktadır.

 

Van'da Tekstil

Tekstil ile ilgili ilginç bilgiler var. 10. yüzyılda Van ve çevresinde döşemelik kumaşlar, minder, halı, perdelik kumaşlar ve giysi niyetine tümü özenle işlenmiş manto ve kumaşlar üretiliyor. Bu üretim atölyelerde değil, köylü ve şehirli ailelerin evlerinde gerçekleşiyor. Yakut el-Hamevî (d. 1178/1179- öl.1229) de Van'da nefis halıların dokunduğunu kaydetmektedir.

 

Domuz Sürüleri

18 yüzyılda İngiliz seyyahlardan Frederick Richard Maunsell'in Van'a yaptığı seyahat doğrultusunda Norduz (Gürpınar), Çatak, Müküs (Bahçesaray) ve ayrıca Hakkâri'ye bağlı Habur ile ilgili vermiş olduğu bilgilerde bölgedeki yabani koyun ( Muhtemelen Norduz koyunu) sürülerinden bahsederken, çok ilginç bir şekilde burada bulunan domuz sürülerinin ve boz ayıların özellikle geceleri ürünlere ciddi zarar verdiğinden halkın şikâyet ettiğini belirtiyor. Maunsell, Van Gölü'nün Bitlis kıyılarında potasyum hidrat bulunduğunu ve bunun sabun üretiminde kullanılmak suretiyle yöre ekonomisine ciddi bir kazanım sağladığını, ayrıca Van'ın topraklarının oldukça verimli olduğunu, Van ve çevresinde tarım kadar taşımacılığın da ekonomik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor.

 

Van'dan Göçler

Van, son yıllarda gerek kendi il sınırları içinde, gerekse komşu illerden zorunlu olarak göç eden on binlerce kişinin ilk tercih ettiği yerleşim yerlerinden biri haline gelmiştir. 1995- 2000 yılları arasında Van'a 35 bin kişi göç etmiş, buna karşın 67 bin kişi Van'dan ayrılmış. Net göç miktarı 32 bin kişi olarak gerçekleşmiş.

 

Van'da İskân

Türkiye'de iskan çalışmaları 1920'li yıllarda başlamış. Resmi verilere göre 1921-1929 yılları arasında 1927'de 275 ve 1929'da 158 kişi olmak üzere Van'da toplam 433 kişi iskân edilmiş. Buna göre 642 hane Kafkas ve 604 hane İran mültecileri olmak üzere toplam bin 246 haneden altmış iki haneye (275 nüfus) arazi ve ev verilmek suretiyle iskân edilmesi uygun görülmüş. Ayrıca 1930'lu yıllarda Trabzon'un Sürmene ilçesinden Van ve havalisinde 140 ev halkı iskan edilmiş. 

 

Amerikalı Misyonerler

Amerikalı misyonerler Ermenileri dinsel, kültürel, ekonomik, sosyal ve sağlık alanlarında destekleyerek hedeflerine ulaşmaya çalışmış. Misyonerlerin hedeflerine ulaşmadaki başlıca araçları, okullar, kiliseler, yetimhaneler ve hastaneler olmuş.

 

İlk Amerikan misyoner hastanelerinden biri Van'da kurulmuş. Hastane, Bağlar mevkii, Acem Haço mahallesi Tepebağ sokağında misyonerlerin erkek-kız mektepleri, yetimhane, eczane ve misyoner evlerinin bulunduğu yerde faaliyete geçmiş. Ücretli ve ücretsiz her milletten hasta kabul eden hastane ekonomik açıdan özel muayeneden gelen paralarla garantiye alınmış. Amerikan Board of Comissioners for Foreign Missions (ABCFM)68 misyoneri Miss Grace Kimball hemşire olarak  hastanede görev yapmış. Van misyoner hastanesi hekimi Clarence D. Ussher Kızılhaç kursunda 1914'de Ermeni genç kızları eğitmiş ve eğitilen genç kızlar geçici hastanelerde hemşire olarak görev yapmış. Van istasyonu kurulduktan sonra çevresindeki bazı istasyonlar dış istasyonlarıyla birlikte Van merkez istasyonuna bağlanmış. Ayrıca Van'a bağlı bazı yeni dış istasyonlar da açılmış.

 

Van'da Amerikan Board Misyonerlerinin Faaliyetleri ve Van Amerikan Hastanesi Amerikalı misyonerler bu istasyonda 1917 yılına kadar faaliyetlerini sürdürmüş. Amerikalı Misyonerler Van istasyonunda eğitim, ibadet, sosyo-kültürel ve sağlık alanlarında faaliyette bulunmuşlar. Söz konusu faaliyetler daha çok Ermeniler üzerine odaklanmış. Özellikle Ermeni isyanlarının yoğunlaştığı 1890'lardan itibaren bu ilgi giderek artmış. Amerikan Board misyonerler bir taraftan Gregoryen Ermenileri Protestanlaştırmaya çalışırken diğer taraftan da adeta isyana teşvik etmiş ve yönlendirmişlerdir. Bilhassa yaralama ve öldürme olaylarına karışan Ermeniler Board misyonerleri tarafından korunmuşlar.

 

1915'de II. Van İsyanı sırasında ABCFM misyon istasyonu okul binası, misyoner lojmanları ve kilise Ermenilerin ikametgahına ayrılmış. Misyonerler sadece Ermenilere yardımda bulunmuşlar, Müslüman anneler ve bebekleri ile hiç ilgilenmemişler. Hatta Dr. Clarence D. Ussher'in oğlunun okul bandosu ile çatışmalar sırasında Ermenileri cesaretlendirmek için yürüyüşe katılmış. Hekim D. Ussher'in yetiştirdiği Ermeni gençlerden oluşan hemşireler de isyanlar sırasında çatışmalarda yaralanan Ermeni çetecileri hastaneye taşımışlar.

 

Kitap, gazete okumanın artık ilgi görmediği günümüzde yukarıda verdiğimiz derleme bilgilerin ilgi görmesini umut ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları