İkram Kali

Ülkemize yakışmıyor

İkram Kali

Darbe girişimi başta darbeci olmayan namuslu vatansever askerlerin , kahraman polislerin ve demokrasiye inanan yiğit insanlarımızın ortak mücadelesiyle önlendi.

15 şiddetindeki darbenin artçıları devam ediyor.

Emperyalist işgal projesinin tetikçisi asker kıyafeti giymiş teröristler, onların sivil uzantılarının demokrasiye, parlamenter sisteme, geleceğimize yönelik kalkışması karşısında Türkiye 81 ilde tek yürek oldu. Farklı düşünceye sahip insanlar meydanlarda “ darbeye hayır” diye haykırdı ve haykırmaya  devam ediyor. Halkımızın bu kararlılığı dayanışması demokrasi ve hukuk kültürümüze güç katmıştır.

15 Temmuz darbe girişiminde bulunan hain, alçak darbecilere tepki göstermeyen kalmadı. Darbesever  militarist marjinaller hariç.

Tehlikenin geçmediği  ifade ediliyor. 

FETÖ’ nün B, C Planlarından, suikast girişiminden, yer altına ineceğinden söz ediliyor.  Bunlar şaşırtıcı değil. Memleketin haini, satılmışı oldukça, siyasi aymazlıklar sürdükçe, atamalarda hak,  liyakat ehliyet esas alınmadıkça ve  herkes kendi bildiği işi  yapmadıkça hainlikler, alçakça girişimler devam edecektir.

Bu arada darbeci alçaklara karşı yöneltilen bazı söylem ve gerçekleştirilen uygulamalar oldu. Bu uygulamalar demokrasi ve hukukun üstünlüğüne olan inancımıza kararlılığımıza ve  Türkiye’nin birleştirici güzel fotoğraflarına gölge düşürdü. 

Diyanet İşleri Başkanlığı darbe girişiminde ölen kişilerin cenaze işlemlerinin yapılmayacağını söyledi.  Başkanlık, “Mümin kardeşlerinin tezkiye ve dualarını hak etmediğini” belirterek; bu kişilerin cenazeleriyle ilgili sala, teçhiz, tekfin ve  üzerlerine cenaze namazı kılınması gibi din hizmetleri verilmeyeceğini ifade etti. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi de darbe girişiminde ölenler için Pendik’te hayvan  barınağı yanında “Vatan Hainleri Mezarlığı” yaptırdı.  Ölen darbeciler buraya gömüleceği açıklandı.  Darbe girişimine katılan askerlerden biri  ahta içinde  "vatan hainleri mezarlığı"na gömüldü.

Birileride  Erzurum’da darbecibaşının doğduğu evi umumi tuvalet yapılacağını ileri sürdü.

Demokrasi ve hukukla yönetilen medeni hiçbir ülkede böylesine uygulamalar yoktur.  Mezarlık ve dini uygulama engeli  insan haklarına, kutsal inancımıza ve milletimizin vicdanına sığmamaktadır. 

Afrika  görüntüleri vererek dünyaya kendimiz güldürmenin alemi yoktur. Hiçbir kimse kendisini hukukun yerine koymamalıdır. 

Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış Mezarlıklar Yönetmeliği var.   Belediyelerin nerede, nasıl mezarlık yapabileceği  dair  yükümlülüklerinin tamamı yönetmelikte yazılıyor.  Siz kalkıp hayvan barınağının yanında “ hainler mezarlığı” yaparsanız bu ne insanlığa ne hukuka ne de yönetmeliğe sığar.

Bu tür itici, hoş olmayan  basit uygulamalar  Türkiye’ye yakışmıyor.  Güzel ülkemizi üçüncü sınıf ülke durumuna koymaya kimsenin hakkı yoktur.  

Unutulmalıdır ki  bu kişilerinde aileleri, eşleri, çocukları, babaları anneleri var. Hiçbir anne baba evladının vatan haini olmasını istemez.   Kim bilir  o aileler  şimdi ne derin utanç ve  üzüntü içinde.

Darbeciler alçaktır haindir.  Darbeciler çok büyük suç işlemişlerdir. Suçu olanların tamamına  hukuk içinde en ağır ceza verilmelidir.  

“Darbeciler demokrasiye, ülkemize ihanet etti,   masum insanlarımızı öldürdü herşeyi hak ediyorlar” diyerek    savunmaya  girerseniz o zaman hukuku rafa kaldırmış olursunuz. Bunun adı  keyfilik olur.  Devletimizin,  ülkemizin, halkımızın  bunlara  değil, daha güçlü demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, bireylerin güçlenmesine ihtiyacı var.   

Her yerde her koşulda ne olursa olsun hukukun üstünlüğü hâkim kılınmalıdır. Çare demokrasidir, hukuktur. Demokrasi ve hukukun olmadığı yerde FETÖ gider başka biri gelir.  

İnsan olarak şık olmayan bu uygulamaları şahsen vicdanım kabul etmiyor. İnancı, ırkı, suçu ne olursa olsun yapılacak uygulamaların tamamı yasalar içinde,  medeni dünyanında kabul edebileceği şekilde  olmalıdır. 15 Temmuz gecesi ülkemizi arkadan hançerleyen  darbeci  güruha karşı siviller tarafından yönelen  linç girişimi ve bazı aykırı davranışlara   hep beraber vicdanımızla karşı çıktık. Çünkü bizler önce insanız.

Mezarlık yaparak yaşanmış bir  utancı canlı tutmanın, yeni mağdurlar yaratmanın anlamı yoktur.  Bu tür girişimler akılcı ve yararlı da değil. Kararların olayın   heyecanı  duygusallığı  içinde alındığına inanıyorum. Uygulamaların üzerinden bir süre geçtikten sonra “keşke yapmasaydık” denilecektir. Yol yakınken pişmanlık duyulmadan,  “ Vatan Hainleri Mezarlığı” uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini  düşünüyorum. 

Ölen darbeci alçak hainler için  “hainler mezarlığı” yapıldı. Hainlerin ölüsü hain olmayanların yanına gömülmesi engellendi!  Eyvallah.  Peki,   ülkemizin kurumlarını, kaynaklarını ele geçiren, ülkemize karşı her türlü kirli oyunun içinde olan gizli ve açık hainler, alçaklar için nasıl bir  ayrıştırma yapılması düşünülüyor!  

Ölmüş öküze bıçak çekmek kolaydır...

 

Gazi Mustafa Kemal Köprüsü

Boğaziçi köprüsünün adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirildi.. Gözünü kırpmadan tankların üstüne yürüyen sivil vatandaşlarımızın hatırası için, yaşadığımız bu günlerin unutulmaması, gelecek nesillere aktarılması için güzel ve yerinde bir karar olduğu kanısındayım..

Hep bir ağızdan toplumsal bütünlüğün, birliğimizin, beraberliğimizin ne kadar kıymetli olduğunu; manevi değerlerimizin bizi nasıl birleştirdiğini, ötekileştirmenin, haksızlığın hukuksuzluğun toplumu nasıl kırılma noktasına getirdiğini konuşup anlatır olduk.

Çok yakında, inşaası büyük tartışmalara yol açan, boğaz köprülerinin üçüncüsü, Yavuz Sultan Selim köprüsünün açılışı yapılacak. Gönül ister ki; hükümetimiz geçmişte yaşanan bir kırılma noktasını onarmak için, toplumun tüm kesimlerini bir araya yeniden getirmek için, normalleşme sürecine devam etmek için köprünün adını: Gazi Mustafa Kemal Köprüsü olarak değiştirip, üstlendiği misyonu taçlandırsın.. Tüm siyasi parti liderlerimiz de bu açılışta yer alsın..

Dilerim sosyal medya aracılığıyla bu temennimiz hükümetimize ulaşır ve kendileri tarafından değerlendirilir.. Belki sizler de bu yazıyı paylaşarak bu temenniye ortak olmak istersiniz.. O zamana dek, sadece naçizane bir fikir. Kinyas Kartal

 

 

Türkiye; emperyalist tehdit ile karşı karşıyadır

Türk askerinin başına çuval geçirilmesi, Eşref Bitlis Paşa'nın öldürülmesi, Ergenekon ve Balyoz kumpasları ile Türk Ordusunun kafese sokulması ve nihayet 15 Temmuz gecesi ile devam eden darbe teşebbüsündeki aktörler, aynı mihraklarca yönetilen CIA, MOSSAD, PKK, IŞİD, PYD ve Paralel Devlet Yapılanması'dır.
Türkiye; lokal ve lokal olmayan tehlikeli bir emperyalist tehdit ile karşı karşıyadır.
Bu tehdit Türk Ordusu, Türk Polisi ve Türk Milletince bertaraf edilmiş ise de, emperyalist çetelerin Türkiye’deki ve dışarıdaki operasyonel güçlerini tamamen kaybetmesi için sonuna kadar mücadele edilmelidir.
Yeni dönemde kamu çalışanları için liyakat ve ehliyet esas alınmalı, torpil müessesesi tarihe gömülmeli ve anayasamızın 2., 3., 4. maddeleri ortak paydasında uzlaşma sağlanmalıdır. Önder Gülbahar

 

Terör Kamışlı’da

Önceki gün Suriye'nin Haseke iline bağlı Kamışlı ilçesinde IŞİD’in bomba yüklü aracı infilak ettirerek gerçekleştirildiği terör saldırısında en az 100’yakın insan hayatını kaybetti. Patlamanın şiddeti ile Nusaybin'de birçok ev ve işyerinin camları kırıldı, 2 kişi yaralandı. IŞİD’in vahşi terör saldırısını lanetliyoruz. Ölenlere rahmet diliyoruz.

Terör saldırısında acı çeken yine masum insanlar oldu.

Hain terör adres tanımıyor.

 

Taraf oldu bertaraf

2077’de yayına başlayan 2010-11’de Genel Kurmay’dan paralelci askerler tarafından çalınan belgeleri ve bilgileri yayınlayan Taraf sözüm ona  “gazetecilik” yaptı.  Belge bilgi servisi kesilince gazetenin tirajı, karı düştü. Liberal solcu yazı işleri müdürü Ahmet Altan da  görevini yerine getirdiğine inanarak çekip gitti.

Taraf Resmi Gazete'de yayınlanan Kanun Hükmündeki Kararname ile önceki gün kapatıldı. 

Taraf bir dönem attığı manşetlerle siyasileri, hukuku yönlendiriyordu. Gazetecilikten çok Ergenekon, Balyoz davalarının sözcülüğüne soyunan Taraf kapanarak bertaraf oldu. 

Taraf geride hayatlarını kaybeden insanlar, yıkılan yuvalar, mağdurlar, gözyaşı ve utanç duyulacak gazetecilik örneği bıraktı.

Misyonunu başarıyla tamamladıktan sonra sınırlı sayıda okuru olan Taraf kapanma noktasına gelmişti zaten. OHAL tarafından kapatılması Taraf için ödül oldu.

 

Yazarın Diğer Yazıları