İkram Kali

Neden olmasın

İkram Kali

Son yıllarda cadde mağazalarında yaşanan müşteri kaybını önlemek üzere profesyonel firmalar tarafından cadde mağazalarına yenilik, hareket kazandıran çağdaş çözümler üretilmeye başlandı.

Belediyelerle işbirliği yapan prestij caddelerdeki mağazalar, caddelerinde alışveriş merkezleri (AVM) modeli uyguluyorlar.   

İstanbul'da Cadde mağazacılığının gelişmiş olduğu Nişantaşı, İstiklal, Bağdat Caddesi, Bakırköy ve Ümraniye gibi önemli bölgelerde master plan dâhilinde çeşitli organizasyonlar ve süsleme yapılarak, oturma alanları, ortak reklam çalışmaları oluşturularak ve otoparklar yaratarak daha fazla etkinlik düzenlenerek caddeler AVM'ye dönüştürülüyor.

İstanbul, Ankara, İzmir gibi çok sayıda AVM Van'da yoktur.

Ama Cadde AVM Van'da neden olmasın?

Mağaza, işletme sahipleri Büyükşehir Belediyesi ile anlaşarak 2018 yılında prestij cadde çalışması başlatılacak olan Cumhuriyet Caddesi'ni örnek Cadde AVM'ye dönüştürebilirler.

Bu değişim dönüşüm zor değil.

Cadde AVM konseptinde cadde ve mağazalar ile birlikte yeniden dizayn ediliyor. Alt yapı ve üst yapı düzenlemesi yanında caddedeki itici, rahatsız eden, işe yaramayan kalabalık reklam panoları ve şık olmayan görüntü kirliliği ortadan kaldırılarak AVM gibi bir görünüm elde ediliyor. Devasa bir AVM'ye bürünen caddede değer kazanan iş yerini kiraya veren mülk sahipleri de kiracılarda, müşterilerde, şehirde kazanıyor. İranlı turistler sayesinde ekonomik canlılık yaşayan Van'da bazı caddeler paydaşların ortak çabası ve katkılarıyla AVM'ye girmişçesine renkli, ilgi çeken görünüm alabilir.

Ulaşım kolaylığı olan cadde mağazaları, kafeler, lokantalar profesyonel organizasyon şirketi tarafından AVM mantığıyla sürdürülebilir şekilde yönetilirse tüketiciler cadde mağazalarını daha çok tercih edeceklerdir.

Şehrimizden sözünü ettiğimiz değişim dönüşüme küçük bir örnek verebiliriz.

Zorunlu olmadıkça kimsenin önünden geçmediği, hiçbir özelliği olmayan, açık iş yerlerinin müşteri, kapalı iş yerlerinin kiracı beklediği, iki tarafı yüksek binalarla çevrili, güneş görmeyen bir sokak, esnafların ortak hareketiyle değişim dönüşüm yaşadı. Sokakta yol ve kaldırımlar boyanarak çiçek bahçesi gibi güzel bir görünüm kazandı. İpekyolu Belediyesi'nin destek ve katkılarıyla yapılan düzenlemelerle sokak kısa sürede ziyaretçi akınına uğrayarak büyük ilgi gördü.  Sokağın adı daha sonra Şemsiyeli Sokak oldu.  Amatör ruh, profesyonel anlayışla yenilenen sokaktan mülk sahipleri de, iş yerleri sahipleri de kazançlı çıktı.

Yeme içme hizmeti veren şık mekânların sayısı ve müşterisi artınca komşu sokaklarda Şemsiyeli sokaktan etkilenerek değişim başlattı.  Cumhuriyet Caddesi ve bazı caddelerde Cadde AVM ile benzer değişim, dönüşüm gerçekleştirmek mümkündür.

Tüketiciler hızlı alışverişler için cadde mağazaları, aile ile yapılan keyifli, eğlenceli alışverişler için AVM'leri tercih ediyor. Diğer taraftan e-ticaret de hızla büyüyor. Araştırmalara göre alışveriş yapmak isteyenlerin yüzde 76'sı çarşıya çıkmadan önce internetten marka, fiyat araştırması yapıyormuş.

O nedenle şehrimizde cadde mağazalar ve iş yerleri bir araya gelerek Cadde AVM ile yeni bir çıkış yakalayabilirler.

Olmaz demeyin.

Türkiye'nin değişime, gelişime, yeniliğe en açık şehirlerinden birisi Van'dır.  Tarihin her döneminde Van'ın ve Vanlıların yüzü yeniliğe, değişime yani İstanbul'a dönük olmuştur.

Cadde AVM projesiyle Van farklı bir yeniliğe imza atabilir. 

 

 

Çarşı içi kaldırımlar

62 yıl geçmiş. Ama bazı alışkanlıklar hiç değişmemiş.

Tıpkı kaldırımların işgal edilmesi gibi.

18 Haziran 1955…

Vansesi Gazetesi yazıyor.

-Bugünlerde yine halkın kaldırımlardan zorluklarla geçtiği görülmektedir. Epey zamandan beri çarşı içindeki kaldırımlar tüccar esnafın yığdıkları çeşitli eşyalarla doldurulmuş, çarşıda gezen halk gerek yürümelerinde ve gerekse mağazaları görmelerinde müşkülat çekmekteler belediye zabıtasının bu konuda ciddi davranmaları vazifeleri icabıdır.

 

 

Düşünceleri sokaklara bırakmak lazım

Türkiye'deki bütün farklı kesimlerin barış içinde, birlikte yaşamasından yanayım diyen dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, kendisiyle yapılan bir söyleşide, "Kendinizi nereli hissediyorsunuz peki? İstanbullu mu?" sorusuna özellikle siyasilerin okuması gereken bir yanıt veriyor.

"Ne yazık ki hayır! Sekiz yıl Almanya'da yaşadım, yedi yıl da Amerika'da... Şu anda da hayatımın neredeyse üçte ikisi turnelerde geçiyor. Yılın 250 günü yollardayım. Güya İstanbul'da yaşıyorum ama o kadar çok geziyorum ki, İstanbul'a üç günlüğüne gelip duş alıp bavul değiştirip tekrar turneye gidiyorum. O zaman da kendimi İstanbullu hissedemiyorum. İstanbulluyum diyebilmek için aylarca, yıllarca bu güzel şehirde aynı güzergâhlardan geçmek lazım. Belki de düşünceleri sokaklara bırakmak lazım, ben onu yapamıyorum. Ben gittiğim yerler neresiyse, biraz oralı hissediyorum. Galiba da en çok kendimi dünya vatandaşı gibi hissediyorum."

Demek ki ne yapmak lazım?

Düşüncelerimizi, hayallerimizi, sevgilerimizi doğduğumuz ait olduğumuz kentin sokaklarına bırakmak lazım.

Nasıl mı? Ona da siz karar verin.

 

Bir vilayet halkının isteği de budur

Günümüzde yaşananlara tarihten ilginç bir örnek... 1955 Vansesi Gazetesi

-Bize verilen bazı haberler ve dolaşan rivayetlere göre bazı manifatura tüccarları satışlarına engel teşkil ettiği için Sümerbank perakende satış mağazasının kapatılması hususunda banka nezdinde teşebbüse geçmişlerdir. Bankanın hiçbir zaman üç beş şahsın menfaati uğruna büyük bir halk kitlesinin menfaatini feda etmeyeceği gayet tabiidir. Banka halka bir hizmet maksadıyla perakende satış mağazasını açmış bulunduğu için vaki müracaatların hiçbir tesir yapılamayacağı şüphesizdir. Binaenaleyh Sümerbank perakende satış mağazası satışlarına devam edecektir. Bir vilayet halkının isteği de budur. 1955 Vansesi Gazetesi

Yazarın Diğer Yazıları