İkram Kali

Nambır Van Kahvaltı Salonu

İkram Kali

Televizyonlarda dönmeye başlayan sempati ve tebessümle izlenen Finansbank’ın  “ Nambır Van Kahvaltı Salonu”nda geçen “Çift Sarılı Hesap” reklam filmi senaryolarında Van ve Vanlıları olumsuz şekilde işleyen televizyon dizileri ile ilgili uzun zamandır bir köşede duran eleştirileri yazmama vesile oldu.

Dizilerde nasıl bir Van ve Vanlı gösteriliyor?

Van veya içinde Vanlı rolü olan televizyon dizlerinde genelde kaçakçılık, uyuşturucu ticareti, ağalık,  zorbalık, mafya ilişkileri, adam kaçırma, mağdur, zavallı, yardıma muhtaç gibi olumsuz konular işleniyor. Gerçeklik payı olsa da televizyon izleyicisi üzerinde Van ve Vanlı ile ilgili olumsuz, yanlış, kirli bir algı yaratılıyor.  Van’ın sanki olumlu, insanlara sempatik gelecek, alkışlanacak bir yönü yokmuş hep olumsuz olgular ile ele alınması bir Vanlı olarak beni hep rahatsız etmiştir.

 Bu dizlerde genelde senaryo Van’dan verilen Van Kalesi, Van Gölü gibi sözde görüntülerin arkasına yerleştirilen itici, acınacak, tepki toplayan bir sahneyle başlıyor ana konusu aşk olan İstanbul’da geçen görüntülerle devam ediyor. Dizilerin ilerleyen bölümlerinde olumsuz görüntülerle ise Van ve Vanlı izleyicinin algısında “ bunlar hep böyledir”  acınacak malzeme haline geliyor.  Dizilerin Van ve Vanlı ile  ilgili konseptleri Van’ı  aşağılayan, sevimsiz hale getiren,  ötekileştiren, uzak  durulması gereken yoğunlukta olmuştur.   Van’ı görmeyen ve Vanlıyı tanımayan biri bu dizİleri izlediğinde algısında oluşan Vanlı tipi kesinlikle olumsuz olur.

Televizyon kanalları dizilerde Van’a büyük bir haksızlık yapmışlardır. Ekrana getirdikleri birkaç saniyelik doğa görüntüleri senaristlerin, yönetmenlerin, televizyonların ayıbını, günahını asla temizlemez.  “Adanalı”, “ Urfalıyam Ezelden”    dizlerinde bu iller ve insanları ile ilgili yansıtılan yiğitlik, mertlik, kültürel değerleri yansıtılan görüntü ve algı başkadır Van ile ilgili görüntüler ve algı çok başkadır. Aralarında uçurum vardır.

Reyting uğruna Van’ı ve Vanlıyı kötü, yanlış anlatan dizlerin sayısı az değil.

Fox TV’de yayınlanan “Karagül”  dizisinde depremden kurtulan Gaziantepli bir ağaya nikahsız üçüncü kuma olarak sığınan çaresiz Vanlı kadın ve kız kardeşi.  Kanal D’de “Hayat Yolunda”  dizisinde yine depremden kurtulan anemi hastası kızı ile birlikte kocasının baskısı ve şiddeti nedeniyle daha önce Van’da görev yapan erkek bir  doktorun yardımıyla İstanbul’a  tedaviye giden   ancak  Van’dan izini  sürerek maganda  kocası tarafından  sokak ortasında öldürülen zavallı,   yardımına muhtaç  kadın ve  çocukları.  ATV’de yayınlanan “ Aşk ve Ceza” dizisinde Vanlı kaçakçı, uyuşturucu ticareti yapan kan davası nedeniyle İstanbul’a yerleşen,  modern çiftlikte silahlı adamları ile yaşayan her tülü kirli ve yasa  dışı ilişkiler  içinde  olan  post modern   Vanlı aşiret  ailesi ekranlara  gelmiştir. Çarşamba akşamları ATV’de yayınlanan “ Kara Para Aşk” dizisizinde de isminden de anlaşılacağı gibi Van ve Vanlının kötü rolü değişmemiştir.  Bu dizilerde kaba saba,  özensiz, çaresiz,  insanlıktan nasbini almamış,   saçı sakalı bir birine karışan döküntü görünüm içinde bulunan, aile ve çevre ilişkileri hep çıkara dayalı bir itici Vanlı tipi çizilmiştir. Dizilerdeki teknik hataları, bölümler arasındaki yapaylıkları, yanlış, mekansal çelişkileri,   soru işareti dolu diyalogları ve mesajları anlatmıyorum.

Televizyon dizlilerinde Van ve Vanlı ile ilgili yanlış, bir kenti karalayan, küçük düşüren senaryolarla hazırlanan dizileri ekrana taşıyan televizyon yöneticilerinin bir ile karşı daha özenli ve hassas olması gerekir. 

Yazdıklarımdan şu anlaşılmamalıdır; Van’da kirli işlere bulaşmış birileri var ise ve bu durum ulusal ve uluslararası boyuta ulaşmış ise elbette bu yönleri herhangi bir TV yapımında konu edilebilir. Van’ın Asya kıtasına sınır olduğu dikkate alınmalı, her ilde olduğu gibi Van’da da kötü ve kirli işler dönebileceği gerçeği görülmelidir. Ancak nüfusu bir buçuk milyona ulaşmış, Van dışında yaşayanlarla beraber iki milyonu aşmış bir kitlenin içinden olumsuz mesaj verecek kişi ya da olaylar ele alınıyorsa bu durumu işleyen sahnelerin içine Van’daki tüm kesimlerin böyle olmadığının vurgusu mutlaka işlenmelidir. Bu kenti top yekün kirli göstermenin bu kadar kolay olmaması gerekir.

Bu da biraz Vanlıların duyarlılığına bağlıdır. Bu konuda Vanlıların kentlerinin kültürlerine ve değerlerine sahip çıkarak olumsuzluklar karşısında yasal ve medeni ölçüler içinde haklı tepkilerini ilgili yerlere yansıtmaları her Vanlı için bir görevdir.

Teşekkürler Finansbank

İngilizce “Nubmer One” ibaresinin Türkçe telaffuzu olan Nambır Van’ın Türkçe anlamı“ “ Bir Numara”  demektir. “Nambır Van” sloganın ilk mucidi ünlü Türk Pop sanatçısı çocukların sevgilisi  merhum Barış Manço’dur. Barış Manço TRT’de hazırladığı 7’den 77’ye programında ülkelerin ve illerin tanıtımını yapıyordu. 1989 yılında Van ile ilgili bölümde Van Gölü ve çevresini içeren programda konuşan Vanlı kadınların “ Van Gölü Dünyanın en büyük doğal leğeni olduğunu sodalı ve minareli suyunun deterjan gerekmeden çamaşırları temizlediğini belirterek Van Gölü’nden alınan suyu bir şişeye doldurarak üzerine “ Nambır Van” etiketi yapıştırarak deterjan, çamaşır suyu markası ile şaka yapmıştı. 

Aradan yıllar geçti Van Kahvaltısı markalaştı, ünlendi,  şiirlere,  türkülere, anılara konu oldu.   Van kahvaltısı, daha önce ABD’ye ait olan 18 bin 941 kişilik rekor, 51 bin 793 kişiyle dünyanın en kalabalık sofrası rekorunu kırarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Türkiye’nin çeşitli illerinde Van Kahvaltı Salonu açıldı.

Yukarıda dizilerden şikayet ederken Van adına kimi zaman güzel şeylerde oluyor. Yılmaz Erdoğan’ın çift karakterle rol aldığı Finansbank Çift Sarılı Hesap “Nambır Van Kahvaltı Salonu” yeni  reklam  filmi bütün Vanlıları mutlu etti.   Van Kahvaltı Salonu ve kültüründen esinlenerek hazırlanan reklam filmi Van’ın tanıtımı,  doğru algı yaratılması açısından önemli kazanımdır. Yılmaz Erdoğan 1996 yılında yazdığı“Yaşayabilme İhtimali. . .” şiirinin bir yerinde “Ben seninle birgün Van’daki bir kahvaltı salonunda... “  satırları Erdoğan’ı Van Kahvaltısı ile özdeşleştirirken şiir okuyanların zihninde Van kahvaltısı ile doğru bir algı yaratıldı. Gün geldi Erdoğan Van ile ilgili kaleme aldığı bir satır Van’a da, kendisine de kültürümüzde kazanım sağladı. İlgi çeken reklam filmini hazırlayanlara, Fanansbank’a ve Erdoğan’a kocaman teşekkürler. Unutmayalım ki   günümüzde insanlar  algılarla yaşıyor.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları