İkram Kali

Karanlık odaklar iş başında

İkram Kali

Seçimlere 18 gün kaldı.  Bir tarafta taşkınlıklar, çirkin saldırılar, seçim kampanyaları.  Diğer tarafta özel yetkili mahkemelerin kapatılması ve tutukluluk süresinin 10 yıldan 5 yıla indirilmesiyle tahliye taleplerini değerlendiren ağır ceza mahkemelerinin özgürlük kararları. 

Ağır ceza mahkemeleri   “tutuklu kaldığı süre, delillerin toplanmış olup karartılma kuşkusunun kalmaması, sanıkların sabit ikametgah sahibi olmaları” gerekçesiyle Yalçın Küçük, Tuncay Özkan, Merdan Yanardağ, Mehmet Ali Çelebi, Şener Eruygur gibi isimlerin yanı sıra, Danıştay Hâkimi Mustafa Yücel Özbilgin’i katletmek ve 4 hâkimi de yaralamaktan 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası alan Alpaslan Arslan’ın tahliye edilmesine karar verdi. KCK’lılarla birlikte tahliye sayısı dün itibariyle 30’u buldu. Bir hatırlatma. Tahliye berat değil, tahliye edilenlerin yargılamaları tutuksuz olarak devam edecek. Adalet herkese gereklidir. Adaletin zamanında tecelli etmediği yerde mağduriyetler meydana gelir. Bununda telafisi zordur. Bu anlamda tahliyeler yerinde olmuştur. Çünkü suçluluğu kesinleşinceye kadar herkes adalet önünde suçsuzdur.

Tahliyeler sonrası seçim havası büyük illerde farklı bir boyut kazanmaya başladı.  Sokaklara daha bir hareketlendi.   Türkiye bu saatten sonra genel seçim havasına girmiştir.  Başbakan Erdoğan 30 Mart seçim sonuçlarına göre erken seçim kararı alabilir.

Partilerin seçim çalışmaları devam ediyor.

Liderlerin sert, yakışıksız söylemleri,  ithamları, havada kalan iddiaları toplumu geriyor. Yukarıdakiler düşünmeden sert üslup kullanınca aşağıdaki zavallı, cahil, çapsız ve ön yargılı ayak takımı vuruyor, kırıyor döküyor. Hangi siyasal düşünceye sahip olursan ol başkasına saldırmaya, engel koymaya ne hakkın var desende nafile.

Yerel seçim yarışı demokrasi şenliğine, geleceğin modern kentlerini kurmayı hedefleyen söylemlerin tartışıldığı heyecanlı, keyif veren yarışa dönmedi.

Dünya insanlarının tatil yaptığı,  turizm kenti Muğla Fethiye’de Halkların Demokrasi Partisi’nin tabelası indirildi. Bu çirkindir, kanunsuzluktur, suçtur. Özellikle yetki ve sorumluluğu bulunan kişilerin saldırılarda basiretsiz davranması asla kabul edilemez, hoş görülemez.  Alçakça yapılan saldırıları görmezden gelmek,  çaktırmadan çanak tutmak yangına benzin dökmektir. Bu yangın sıçrarsa herkes yanar.

Halkların Demokrasi Partisi’ne de, Adalet ve Kalkına Partisi ne’de,  Barış ve Demokrasi Partisi’ne de, Saadet Partisi’ne de, Hak ve Özgürlükler Partisi’ne de,  Hür Dava Partisi ve diğer partilere de yapılan saldırılar savunulamaz. Toplumsal ayrışmaya, husumete, kine, nefrete sebep olacak, birliğimize, bütünlüğümüze, kardeşliğimize zarar verecek karanlık odakların bu planları bozulmalıdır.

Van’da, İzmir’de, Fethiye’de, Antalya’da, Trabzon’da, Hakkâri’de hepimizindir.

Eğer bu ülke hukuk devleti ise…  Bütün siyasi partiler ülkemizin her köşesinde özgürce tabela asmalı, her sokakta siyasi faaliyetlerde bulunmalı, seçimlere demokratik ortamda katılabilmelidir. Bütün partilerin seçim büroları, adaylarının güvenlikleri en iyi şekilde sağlanmalıdır. Siyasi partilere yapılan saldırılar kabul edilemez. Saldırılar demokrasiye, halkın iradesine yapılan suikasttır. Provokatörler meydana çıktı.  Cinnet geçiren bu vicdan, hak-hukuk, saygı, hoşgörü tanımayan tayfa kırıyor, döküyor, yakıyor, tehdit ediyor. 

Saldırıları hiçbir kimse haklı göstermez, savunamaz.  Yapılanlar sonuçta barışa,  çözüm sürecine, kardeşliğe, insanlığa saldırıdır. Sağduyulu bütün insanlarımız yaşananlar karşısında endişeleniyor, kaygılanıyor, ürküyor, üzülüyor.   Bin yıllık kardeşlik hukukumuz zarar görmesine, yangın çıkmasına, şeytanların kol gezmesine müsaade etmeyin. Yazıktır,  günahtır. Yıkmak kolay, yapmak zordur. 

Halkların Demokrasi Partisi’ne de, Adalet ve Kalkına Partisi ne’de,  Barış ve Demokrasi Partisi’ne de, Saadet Partisi’ne de, Hak ve Özgürlükler Partisi’ne de,  Hür Dava Partisi ve diğer partilere de yapılan saldırılar savunulamaz. Toplumsal ayrışmaya, husumete, kine, nefrete sebep olacak, birliğimize, bütünlüğümüze, kardeşliğimize zarar verecek karanlık odakların bu planları bozulmalıdır.

Van’da, İzmir’de, Fethiye’de, Antalya’da, Trabzon’da, Hakkâri’de hepimizindir.

Eğer bu ülke hukuk devleti ise…  Bütün siyasi partiler ülkemizin her köşesinde özgürce tabela asmalı, her sokakta siyasi faaliyetlerde bulunmalı, seçimlere demokratik ortamda katılabilmelidir. Bütün partilerin seçim büroları, adaylarının güvenlikleri en iyi şekilde sağlanmalıdır. Siyasi partilere yapılan saldırılar kabul edilemez. Saldırılar demokrasiye, halkın iradesine yapılan suikasttır. Provokatörler meydana çıktı.  Cinnet geçiren bu vicdan, hak-hukuk, saygı, hoşgörü tanımayan tayfa kırıyor, döküyor, yakıyor, tehdit ediyor. 

Saldırıları hiçbir kimse haklı göstermez, savunamaz. Yapılanlar sonuçta barışa,  çözüm sürecine, kardeşliğe, insanlığa saldırıdır. Sağduyulu bütün insanlarımız yaşananlar karşısında endişeleniyor, kaygılanıyor, ürküyor, üzülüyor.   Bin yıllık kardeşlik hukukumuz zarar görmesine, yangın çıkmasına, şeytanların kol gezmesine müsaade etmeyin. Yazıktır,  günahtır. Yıkmak kolay, yapmak zordur. 

Yazarın Diğer Yazıları