İtirazım var
İkram Kali
Cumhuriyet tarihinin en kritik halkoylamalarından biri geride kaldı.
Sonuç itibariyle referandumun galibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsında Evet bloğudur. Hayır bloğu bundan sonra önüne bakmalı ve 2019'da yapılacak Başkanlık seçimine hazırlamalı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin oylandığı referandumda "evet " 51.4 "hayır" ise 48.6 çıktı. Arada 1 milyon 330 binlik bir oy farkı oluştu. Referandumda "evet" için çıkan oy, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı seçildiği dönemde aldığı yüzde 51,7'ye çok yakın bir oran oldu. Nitekim Erdoğan referandum sonucunda yaptığı açıklamada,"Milletin şahsıma olan güveninden dolayı teşekkür ediyorum" dedi. Erdoğan'ın bu vurgusu aynı zamanda AK Parti teşkilatlarına verilmiş ince bir mesajdır.
Seçimin kazananı Türkiye'dir.
Başbakan Binali Yıldırım da referandum gecesi balkon konuşmasında "Referandumun kazananı da kaybedeni de yok, kazanan Türkiye'dir" şeklinde konuşarak 80 milyonu kucakladı.
Bundan sonra Türkiye yeni sistemle yoluna devam edecek.
Referandumdan çıkan sonuçlarının ülkemizin geleceği, siyasi partiler ve yeni sistem açısından yansımaları olacak. 17 Nisan ile birlikte siyasette yeni dengeler, denklemler oluştu.
Öte taraftan ortaya çıkan tabloya göre Trakya, Ege ile Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu "Hayır"cı, geri kalan ise "Evet"çi oldu... Ve bu haliyle sonuçlar 1 Kasım seçimleriyle benzerlik gösterdi.
Deniliyor ki Doğu ve Güneydoğu'da Kürt kökenli oylar bazı büyük illerde düştü. Bu da "hendek savaşı ve özerklik kalkışmalarıyla" halkı bezdiren Kandil'e tepkidir.
Ağzı olan seçim analizi yapıyor.
Televizyon ekranlarına çıkan bazı akademisyenler, yorumcular ve gazeteciler referandum sonuçlarını blok halinde analiz ederek, çok yanlış bir dil kullanıyorlar! Buna itirazım var.
Referandum sonuçlarını değerlendiren yorumcular, analistler bölgemizi ele alırken ilginçtir " Kürt kentleri, Kürt seçmenler " vurgusunda bulunuyorlar. Aynı yorumcular Karadeniz sonuçlarlarını "Lazlar", Akdeniz sonuçlarını "Yörük kentleri" diyerek etnik köken üzerinden nedense değerlendirmiyorlar. Buna da itirazım var.
812 bin nüfusuyla 520 bin seçmeni bulunan İstanbul Esenyurt'ta İstanbul doğumluların haricinde 20 il doğumlu seçmen var. Seçmen sayısı sıralamasında Van ikinci sırada yer alıyor. Esenyurt'ta 38 bin seçmenle Ardahan birinci, 36 bin seçmenle Van ikinci, 7 bin 500 seçmenle Bitlis 20. sırada bulunuyor. Ey analistler, yorumcular, gazeteciler size soruyorum; Peki Esenyurt'u nasıl tanımlayacaksınız?
Bilimsellikle alakası olmayan proje ürünü olan bu tür yaklaşımlarla kamuoyu yanıltılmaktadır. Halk oylaması üzerinden bazıları açık bir şekilde algı yaratıyor, bölücülük yapıyor. Bu sorumsuz kasıtlı incitici yorumları yapanların tamamına itirazım var.
Paket, toptancı yaklaşımların bilimde kıymeti, karşılığı yoktur.
Analiz yapılmalı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne çağrıda bulunmak istiyorum.
16 Nisan 2017 Pazar günü yapılan halk oylamasının resmi sonuçları açıklandıktan sonra ilimize ait sonuçlar her yönüyle akademisyenler tarafından ele alınsın.
Van'ın oy dağılımı ilçelere, mahallelere göre değerlendirilsin.
Seçmenlerin tercih değişkenliği, seçmen davranışları sosyolojik açıdan incelensin.
Seçmenlerin sandık yoluyla siyasilere verdikleri mesajlar ayrıntılarıyla analiz edilerek ortaya konulsun.
Üniversitemizin yapacağı çalışma ilimizin, toplumumuzun demokratik kültürüne ve siyasi hafızasına katı sağlamak üzere kamuoyu ile paylaşılsın.
