İkram Kali

Van'ın yıkılması gerekiyor!?

İkram Kali

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde yer alan 25.03.1937 tarih ve 3587 sayılı 1937 tarihli yazıda; Yetmiş  (70)  bin nüfuslu Van şehrinin Birinci Dünya Savaşı sırasında (1915-1918) işgallere uğrayarak harabe halini aldığı ve bugün (1936) ancak hicretlerle yedi (7) bin nüfusa ulaştığına dikkat çekilerek Başvekâlet (Başbakanlık) Yüksek Vekâlet Makamı, Birinci Umum Müfettişliği emirleri üzerine Nafia Vekaleti (Bayındırlık Bakanlığı) Yapı İşleri Umum Müdürlüğünce Yeni Van şehrinin yerinin tespiti için teknik inceleme yapılmasını ister.
Bu emir sonrası Van'da yapılan incelemeler sonucunda; Birinci Dünya Harbi sırasında yakılıp yıkılarak harabe haline dönen, Vanlıların muhacir (göç)  olduğu Van şehrinin (Van Kalesi önünde bulunan eski Van şehri) mevcut durumunun; iktisadi, idari açıdan, şehirlerarası yollardan uzak,  bu alanın bataklık olması, bataklığın ıslahı için de zamana ve kaynağa ihtiyaç olacağı,  ayrıca sağlık bakımdan da eski Van şehrinin sakıncalı olduğu, bu nedenlerle yeni Van şehrinin buraya kurulmasına uygun olmayacağı tespit edilir. Yazıda; mevcut şehrin (eski Van) Van gölü sahiline uzak bir mevkide bulunmakta olmasından dolayı halkın Van gölünün çok güzel olan manzaralarından ve şehir halkının medeni ihtiyaçlardan mahrum kalacağı, bu şekilde alınacak kararın da daima eleştiri çekeceği de dile getirilir. O dönemin DSİ teşkilatı olan Sular İstikşaf Fen Heyeti tarafından yapılan inceleme sonuçlarında Birinci Umumi Müfettişliği ve Van Valiliğinin görüşlerinin paralel olduğu, ayrıca vatandaşlar tarafından gündeme gelebilecek eleştirilerinde dikkate alındığında yeni Van şehrinin (eski Van) bulunduğu mevkide inşasının sakıncalı olacağı ve inşasından vazgeçilmesinin gerektiği ifade edilir.
Raporda belirlenen sakıncaları giderecek şekilde; idari, iktisadi, sağlık ve gelişme bakımından, Van şehrini inceleyen, bilen ve ziyaret edenlerce de ilk bakışta kabul edilen, Van Gölü üzerinde ve İskeleye yakın uzaklıkta bulunan Zivistan (Edremit-Elmalı) ( Edremit TOKİ Konutlarına yakın alan) etekleri üzerinde yeni Van şehrinin kurulmasının her yönüyle uygun ve başarılı olacağı görüşü gerekçeleri  ile Nafia (Bayındırlık) Vekili  (Bakanı) A. Şükrü Kaya imzasıyla Başvekalet (Başbakanlık)  Yüksek Vekalet Makamı İsmet İnönü'ye bildirilir.

Yukarıda okuduğunuz satırlar yaklaşık 70 yıl önce Van'ın 1915 sonrası yeni yerleşim yeri için yapılan araştırma inceleme raporunu konu alan,  07 Mayıs 2012 tarihinde Vansesi gazetemizdeki "Van yanlış yere kurulmuş!" başlıklı manşet haberimizden alıntılardır. (Merak edenler internette Vansesi Gazetesi sitesinde bu haberi okuyabilirler) 
            Şimdi kötü yönetilmiş, çirkinleşmiş,  dokusu bozulmuş bu kentin gerçeklerini okuyun
Hafta sonu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yerel Yönetimler Kamu İşverenleri Sendikası (YERELSEN) ve Van Valiliği tarafından Van'da düzenlenen Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor toplantısına katılmak üzere ilimize gelen Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Sayın Övgün Ahmet Ercan Van'ın geleceği kentsel dönüşümü açısından çok önemli ve tarihi uyarılarda bulundu. Kendisine Van adına teşekkür ediyoruz. Prof. Dr. Ercan'ın uyarı ve önerilerini yukarıda okuduğunuz 70 yıl öncesi Van'ın kuruluşuna ilişkin öneri ve uyarılar ile ilginç paralellikler gösteriyor. 
Değerli hocamız 30 yıllık üniversitesi olan Van'a, yetkililere, bu kente şekil veren idarecilere Van sevdasıyla bilim adamsı sorumluluğuyla yürekten seslendi. Vanlıların hayallerini kurduğu; yaşanılabilir, düzenli, kimlikli bir Van kentinin nasıl kurulabileceğini tarif etti. Özetle, söylenmesi gereken her şeyi söyledi. Bakın neler dedi:
1. Hasarlı binaların güçlendirmelerine karşıyım. Çünkü benim 81 yaşındaki anamdan evirip, çevirip, güçlendirip 18 yaşındaki genç kız yapamazsın. O'nun yaşı 81'dir.  Çünkü deprem yasasına göre gelecekte de Van'da bu tür depremler olacaktır. 
2. Van'da depremin yıkımların ana nedeni, yüzde 20'si yerden gelen sorunlar. Yüzde 65'i yapı gerekçelerin eksikliği ve yüzde 25'i ise uygulama eksikliğinden kaynaklanıyor.  
3. Van'ın Urartu, Selçuklu uygarlığına uygun olarak mimarisinden yararlanarak mahalle ölçeğinde yıkılarak yeniden yapılması gerekiyor. 
4. Sakıncalı yerler belirlenerek, Van'ın uygar ve doğunun başkenti olabilecek bir konuma getirilmesi gerekiyor. 
5. Van Gölü kıyısının yapılaşmaya açılmaması gerekiyor. 
6. Yer inceleme çalışmaları tamamlanmış dağlık kesimlere, yeni bir Van'ı oluşturmak gerekir.
7. Şu anda çarşının geliştiği alanların yeşil olarak kalmasını öneriyorum. Buradaki iç tarihi yapılar kalabilir. Burası bir eğlence, geniş park alanları ve ilgili alanlara dönüştürülmesi gerekiyor. 
8. Van'da sorun deprem değil, çarpık olarak gelişmiş bir kent. Bu kentin güçlendirerek ayakta tutamayız.
9. Van'ın  yıkılması gerekiyor.
Hocamız kafası zaten karışık olan Vanlıların kafasını bir kez daha karıştırdı. Her şeyi net ifadelerle anlattı. Daha ne desin? Bu uyarı ve önerilerin muhatabı sorumlusu kimdir? Tabi ki, AFAD, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, Van Valiliği' Van Belediyesi, YYÜ,  İnşaat Mühendisleri, Mimarlar, Müttehitler,  Harita Mühendisleri, Yapı denetçileri,  Şehir Plancıları, Meslek Odaları,  Sivil Toplum Kuruluşları ilgili bakanlıklar, kurum- kuruluşlar ve Van'ın sorumluluğunu taşıyan siyasilerimizdir. 
                           Van adına bizimde söyleyeceklerimiz var…
BİR: Van şehrinin bugün bulunduğu yerler geçmişte bahçelik, bağlıktı. Eski Van şehir dışında, bugünkü Van şehrinin olduğu bu yerlere  "Bağlar Mevki"  denilirdi. 1980 sonrası gelen belediyelerin kötü yönetimi sonucu bütün bağlar, bahçeler bozuldu. Şirin bahçeli Van evleri yıkıldı ve ortaya ruhsuz, kimliksiz çirkin bir Van çıktı. Bu aziz ve asude şehri aslında rant amaçlı imar tadilatlarının mahvettiğini de hatırlatalım? 
İKİ: Van Gölü kıyıları yasal olmayan yapılaşmaya, yağmalanmaya, çirkinleşmeye, kirletilmeye, ruhsatsız çirkin büfelere açıktır. Ancak Van Gölü güzelleşmeye, halka açık tesislere ve yeşil kuşağa sahil yoluna kapalıdır.  Çünkü Van Gölü'nü koruyacak bir yasa yoktur?  Önce TBMM'den Van Gölü'ne ait yasa çıkarılmalıdır. Bugüne kadar neden çıkarılmadı?  Çünkü herkesin işine öyle geliyor. Milletvekilleri duyuyor mu?   
ÜÇ: Hasarlı binaların güçlendirmesini bizzat AFAD istiyor. Hatta güçlendirmeye kredi bile veriyor! Hasarlı binalardan daha da kötü, depreme  dayanıksız  yüzlerce bina ayakta. Hasarlı binaları makyajlayıp satanlar, kiralayanlar var!
DÖRT: Bırakın Urartu, Selçuklu uygarlığına uygun mimariden estetikten söz etmeyi. Bu şehirde kamu-özel dahil mimari estetik taşıyan bir bina göstermesiniz.  Tekel gibi sivil mimari örneği binalarda eski valilik gibi yıkılmaya çalışılıyor!?
Prof. Dr. Ercan hocanın söylediklerini-söylediklerimizi yetkili yetkisiz herkes özellikle yeni imar planı hazırlayan Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü,  valilik, belediye de duydu. Duymayana duyurduk ve tarihe kayıt düştük. Sonucunu birlikte göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları