Gezgin Fest Van festivalini yasaklamak kime yarar?

Önce Gezgin Fest Van festivalinden özetle söz edelim.

Gezgin Fest Van konserler dışında; kütüphane, oyunlar, atölyeler, film gösterileri, geri dönüşüm atölyesi, su savaşı, açık mikrofon, yoga, pilates, meditasyon, sabah sporu, robot Show, jonglör atölyesi, ateş gösterisi, baloncuk partisi, lunapark, school of samba, ritim atölyesi ve jam session sahnesi gibi etkinliklerle insanların üç gün boyunca güzel vakit geçirmesini sağlayacak doğa, kamp, seyahat severin buluştuğu Doğunun ilk ve tek gençlik festivalidir. Van Gölü Ekspresi treniyle Van'a gelen gezginlerin yanı sıra çevre şehirlerden ve ülkelerden gelenler isterlerse festival kamp alanında kurudukları kendi çadırlarında konaklayabildikleri gibi yalnızca günübirlik konserlere de katılabiliyor.

İlk Gezgin Fest Van 7-8-9 Eylül 2018 tarihlerinde Van'a 48 km uzaklıktaki Gevaş Dokuzağaç Mahallesi'nde yer alan Ada- Gevaş İskelesi'nde 80 bine yakın insanın katılımıyla gerçekleştirildi. Olaysız, sorunsuz tamamlanan, Van'ın reklamı, tanıtımı yapılan festivalde 3 günde 22 sanatçı ve grup sahne aldı.

Gezgin Fest Van festivalinin ikincisi bu yıl yine Gevaş İskelesi'nde 20-23 Haziran tarihileri arasında izin alınabilinirse gerçekleştirilecek. Çünkü festival aleyhine karalama, festivalin yapılmaması için yoğun kampanya yürütülüyor. 

İranlıların Van'a gelmelerine, giyimlerine ve eğlenmelerine karşı çıkan çevrelere tepki gösteren Van Valisi Mehmet Emin Bilmez'in Van Gezgin Fest'te ilkesel olarak karşı olmadığını iyi biliyoruz. Ancak bazı çevreler siyasiler ve adresler üzerinden idarecilere festivali ibir bahane bularak iptal etmeleri için baskı uyguluyor. Anlayacağınız Vanlılar adına birileri algı oluşturuyor maalesef. Kendilerini "Ahlak Hareketi" olarak tanımlayan bir grup festival aleyhine başlattığı kampanyayı " Festivalde dinimize, ahlak değerlerimize saldırılıyor, fuhuş yapılıyor, içki içiliyor" iddialarıyla baskıya dönüştürdü. Artan baskılar sonucu Gevaş Kaymakamlığı internet sitesinden resmi bayram tatili gününde Gezgin Fest Van festivaline bazı şartlar yerine getirilmediği takdirde izin verilmeyeceğini açıkladı! Organizasyon firmasından yerine getirmesi şartların aslında " festivali yapmayın"  demenin başka şekli olduğunu herkes iyi biliyor.

Festival yapılırken özen gösterilmesi gereken konuları organizasyon sorumlularına söylemek, öneri, uyarı ve eleştirilerde bulunmak başka şeydir. Ama  " Festival benim yaşam anlayışıma terstir. O nedenle karşı çıkıyorum ve yapılmasını istemiyorum" diyerek aleyhte kampanya yürüterek engellemeye çalışmak başka şeydir.  

Hiç kimse bir başkasına kendisine göre yaşam biçimi dayatamaz. Buna kimsenin hakkı da yetkisi de yoktur.  Devlet yetkilileri, siyasi temsilciler birilerinin kampanyalarına, baskılarına göre tavır almaya başlar iseler bunun önünü alamazlar. Bu tür kampanyalara taviz vermek, hoş görmek tehlikeli olduğu kadar yeni sorunlara da yol açabilir.

Dini slogan ve söylemler kullanarak festivale karşı yasal olmayan biçim ve ölçülerde kampanya yürüten, kendilerini "Ahlak Hareketi" olarak tanımlayanlar belki farkında değiller ama yanlış ve tehlikeli iş yapıyorlar.

 Toplumumuz da "Ahlak Hareketi" olarak ortaya çıkanlara festivali ahlaki sorun olarak görenlere diyor ki:

* Kadına şiddet ve kadın cinayetleri ahlak sorunu değil mi?

* Çocuk istismarı ahlak sorunu değil mi?

* Dini, ahlaki ve etik değerler olarak da yasaklanan, birinci derece akraba olan anne, baba ve kardeşler arasında yaşanan cinsel ilişki (ensest) ahlak sorunu değil mi?

* Şehrimizin köşe bucağında uyuşturucu tacirlerinin kol gezmesi, gencecik insanların madde bağımlılığı nedeniyle hayatlarının son bulması ahlak sorunu değil mi?

* Uyuşturucu, insan kaçakçılığı, kara para aklama, tefecilik ahlak sorunu değil mi?

* Ehliyet, liyakat sahibi olmayan kişilerin  hak etmedikleri mevki makam sahibi yapılması ahlak sorunu değil mi?

* İhalelere fesat karıştırılması, israf, talan ahlak sorunu değil mi?

* Devletin yani milletin malı olan kamu arsalarının gasp edilmesi ahlak sorunu değil mi?

* Yüksek kira ve kötü mal satışı yoluyla devletin kazıklanması ahlak sorunu değil mi?

* Birinci Dünya Savaşı'nın intikamını almaya çalışan Amerika ve emperyalist güçlere karşı sesiz kalmak ahlak sorunu değil mi?

* Gevaş Selçuklu Mezarlığının yanı başına beton yığını yurt binası yapılarak tarihi bir mekanın katledilmesi ahlak sorunu değil mi?

* Sözde Ermeni soykırım iddialarına, iftiralara ve baskılara karşı duyarsız davranmak, 30 bin Vanlı Müslüman şehidi, Zeve Şehitliği'ni görmezden gelerek, Gevaş Selçuklu Mezarlığı pas geçilerek öğrencileri Akdamar Kilisesi'ne taşımak ahlak sorunu değil mi?

* Görevini, sorumluluğunu yerine getirmemek, yalan söylemek, iftira atmak, toplumda kin nefret, düşmanlık, ötekileştirme ortamı oluşturmak ahlak sorunu değil mi?

"Ahlak Hareketi" olarak "Bunlar bizim için de ahlak sorunudur" diyorsanız o zaman festivale karşı çıkmadan önce toplumun hassas olduğu bu ahlaksızlıklara karşı sesinizi yükseltmeniz gerekmez miydi?

Şimdi de başlıktaki sorunun yanıtını verelim;

Toplumun dini, ahlak değerlerine hakareti,  gençlerin geleceğini tehdit eden zararlı alışkanlıkları, sapkınlıkları kimse hoş göremez ve savunamaz. Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Gezin Fest Van festivalini iptal ederek yasakların arkasına sığınmak ne dini inancımıza, ne ahlaka, ne topluma, ne devlete, ne de Van'a yarar sağlar. Festivalin iptali Van üzerinde algı yaratmaya çalışanlara, toplumun başına çorap örmek isteyenlere, gizli ajandası olanlara yarar ve cesaret sağlar. Özetle, yasak Van'a zarar verir.