Gevaş’ta Tarihi Katleden Zihniyet, Edremit'te Doğayı Katlediyor!

Gevaş ilçemizde bulunan tarih hazinesi,  Van’ın turizm değeri, 700 yıllık Selçuklu Mezarlığı ve Halime Hatun Kümbeti’nin yanı başına 2007 yılında devlet eliyle yapılan saygısızlığı, beton yurt binası dayatmasını, çirkinliği,   umursamazlığı, cahilliği gazetemizin dünkü sayısında “ Tarihi betonla katlettiler”  başlığı ile manşet haber olarak verdik.

Gevaş’ta Halime Hatun Kümbeti’nin arkasında o şaheserle bütünleşen kavak ağaçları kesiliyor, ağaçların yerine beton yurt binası dikiliyor. Bina yapımıyla tarihi katleden aynı dayatmacı zihniyet bugün de Edremit’in doğasına Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binası dikerek katlediyor.

Dünde bugünde anlayış aynı.

 Çevreye, doğaya, tarihe, insana saygı duymayan ve vatandaşına değer vermeyen bakışta,  değişen hiçbir şey yok.

“ Ben ne dersem o olur”

Yanlış betonlaşma Edremit’te bugün aynı şekilde tekerrür ediyor.

Değişen tek şey var. O da güçlü bir sosyal medya ve toplumu bilgilendirecek, harekete geçirecek iletişim olanakları. Vanlı olmadıkları halde ilimizi seven, bu kentin değerlerine titreyen, doğaya, çevreye, tarihe saygılı duyarlı insanlar sosyal medya üzerinden Gevaş’ta yaşanan rezaleti geniş kitlelere duyurdular. Gevaş’ta duran rezalet sosyal medyada gezinen duyarlı insanların sayesinde bir kez daha  gündeme oturdu.

Kocaeli ilimizde oturan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meclis eski üyesi eğitimci yazar, Vanlı hemşehrimiz Gülümser Ayhan önceki gün facebook sayfasında Gevaş Selçuklu Mezarlığı ve Halime Hatun Kümbeti’nin arkasına 2007 yılında Milli Eğitim Vakfı tarafından dikilen beton yurt binasıyla katledildiğini gösteren bir fotoğraf paylaştı. Fotoğraf sonrası sosyal medyada betonlaşmaya, tarihin katledilmesine tepkiler çığ gibi büyüdü.  

Ne acıdır ki Van ve Gevaş’ın çok duyarlı insanları kurum, kuruluşlar ve meslek odaları 700 yıllık tarihi bir yapının katledilişinin farkına 7 yıl sonra varabildiler.  Paylaşım sonrası şimdi Selçuklu mezarlığını gölgeleyen, kirleten beton yurt binasının yıkılması isteniyor. 

Önce herkese “günaydın” diyelim.

Yaptığım küçük bir araştırmada o dönem Gevaş’ta tarihe ve doğaya saygısı olan aslan yürekli bir grup öğrencinin beton binaya karşı yiğitçe mücadele ettiğini öğrendim.   Gevaş ahalisinden bir kısım insanlar da çirkin binanın yapılmasına karşı çıkmış. Bir CHP milletvekili de betonlaşmayı soru önergesiyle TBMM’ne taşımış. Ama betonlaşma kararı değişmemiş.

Ferman büyük yerden gelince vatandaşın sözü yerde kalmış.

Devletin yani milletin verdiği yetkiyi, gücü halka karşı eflenerek kullanan ceberrut kafa  “  Ben betonu dikeceğim. Kimse beni engelleyemez “  diyerek akılcı  yol gösteren önerilere kulak tıkamış.

Ha diyeceksiniz o dönemin siyasileri, idarecileri,  meslek odaları, kurum yöneticileri ne yapmış?

Koca bir hiç.

Şunu belirteyim.  Kamuda dayatma yüksek makamlardan geldiğinde alttakilerin direnme gücü ve şansı yoktur.  Hele ki beyefendinin koltuğu tehlikedeyse yükseklerle polemiğe asla girmez.  Canını sıkacak bu tür işlere de bulaşmaz. Siyasiler ise genelde akçeli işlere baktıklarından doğa, tarih, çevre onların ilgi alanına pek girmez.

Peki, Gevaş Selçuklu Mezarlığı, Halime Hatun Türbesi’nde yaşanan katliamın o günkü sorumluları,  günahkârları kimlerdi?  Birde onlara bakalım.

1.     Ak Parti Van Milletvekili ve o tarihte Milli Eğitim Bakanı olan Hüseyin Çelik
2.     Dönemin Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekilleri  
3.     Barış ve Demokrasi Partisi Milletvekilleri
4.     Vali Özdemir Çakacak
5.     Gevaş Kaymakamı Tahsin Aksu
6.     Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız, 
7.     İl Özel İdare Genel Sekreteri Adnan Yaviç
8.     Belediye Başkanı Nazmi Sezer
9.     İlçe Milli Eğitim Müdürü Abit Arvas
10.     Gevaş Ak Parti İlçe Başkanı
11.     Gevaş BDP İlçe Başkanı
12.     Van ve Gevaş’ın meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları

Gevaşlı dostlarımızla betonlaşmayı konuşuyorum. Diyorlar ki “  Beton yurt binası tarihi eserin dibine yapılırken Kaymakam Tahsin Aksu’ya burada yapmayın diye rica edildi. Bir grup duyarlı öğrenci Çevre ve Kültür Koruma Vakfı’na (ÇEKÜL)  mektup yazdı.  Sorun şikayet olarak TBMM’ne taşındı.  Maalesef vatandaş haklı olmasına rağmen gücü durdurmaya yetmedi.   Dönemin milletvekilleri, meslek odaları,  sivil toplum kuruluşları sorunla pek ilgilenmedi. Vali ve kaymakam diretince bina halka rağmen bugün tepki gören yere yapıldı. Tarihi yapı yara aldı.    Dayatanlar gitti. Çirkinlik Gevaş’a kaldı. O gün idareciler halkın görüşüne,  düşüncesine tepkisine değer vermiş olsalardı çirkin beton garabet ortaya çıkmazdı”  Ne acı değil mi?

Vatandaş kendisine değer vermeyen, saygı göstermeyen dayatmacıları Allaha ve tarihe havale ediyor.

Edremit’te doğa katliamı

Dün Gevaş’ın tarihi bugünde Edremit’in doğası katlediliyor. Gevaş’ta 6 yıl önce gerçekleştirilen beton dayatması aynı mantıkla Edremit’te yaşanıyor.  Vatandaşlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,  Valilik, Milletvekilleri ve diğer ilgililere diyorlar ki  “ Edremit TOKİ yaşam alanında 20 bin insan yaşamaya çalışıyor.  TOKİ konut alanlarında tek bir spor alanı,  park,  sağlık ocağı, yeşil alan, alış veriş merkezi yok.  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün göl manzaralı beton binasını dikmek istediğiniz parsele vatandaşlar için yeşil alan spor alanı yapın.  Kaldı ki Edremit yaşam,  turizm alanıdır.  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü vatandaşın yaşam alanını işgal ederek kendisine göl manzaralı bina yapamaz.   Bu katliamdır, dayatmadır, işgaldir, vatandaşı ezmek ve yok saymaktır ”

Edremit’te vatandaşın inadına beton dayatması yapılıyor. Sorunu çözmeyen, betonlaşmayı engellemek için harekete geçmeyen bugünün sorumluları kimlerdir?

1.     Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce
2.     Ak Parti Milletvekilleri Burhan Kayatürk,  Gülşen Orhan, Mustafa Bilici, Fatih Çiftçi
3.     HDP Milletvekilleri Nazmi Gür,  Kemal Aktaş, Özdal Üçer, Aysel Tuğluk
4.     Van Valisi Aydın Nezih Doğan
5.     Edremit Kaymakamı Duran Eryılmaz
6.     Edremit Belediye Eş Başkanları Sevil Rojbin Çetin, Abdülkerim Sayan
7.     Ak Parti İl Başkanı Zahir Soğanda
8.     Mimar ve Mühendisler Odası,
9.     İnşaat Mühendisleri Odası
10.     Van Çevre Derneği (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık,

 Topluma öğüt verenler, vatandaşına saygı göstermeyenler yanlış yapıyor. Seçim zamanları toplumdan destek bekleyenler geriye dönüp toplum için ne yaptıklarına bakmalıdırlar.