İkram Kali

Ekonomi Konseyi görmedi!

İkram Kali

İlimizde farklı meslek odalarının bir araya gelerek oluşturdukları, resmi bir sıfatı bulunmayan, 6 ayda bir başkanı değişen, önceden başkanların katıldığı şimdi başkanların dahi katılımı gerek görmediği, artık usulen toplanan, arada bir basın bülteni yayınlayan, özelliğini yitiren, özgül ağırlığı olmayan Van Ekonomi Konseyi’nin havası sönüyor/söndürülüyor!

Ekonomi Konseyi’nin toplantılar, sohbetler, açıklamalar dışında ne işe yardığını sanırım katılanlar dahi pek bilmiyor. Toplantılara kerhen katılan katılımcılar bir an önce zil çalsın evimize gidelim psikolojisiyle bekleyen öğrenciler gibi toplantıların bitmesini bekliyor.  Bazıları da Van değimiyle milavın yıkılmasını istiyor. Ama milavı yıkan, günah keçisi ben olmayayım diyerek başkasının gözünün içine bakıyor.

Önceki gün Ekonomi  Konseyi TSO, ESOB, VANSİAD, İŞGEM, SMMMO, OSB ve TÜMSİAD başkan ve temsilcilerinin katılımıyla bir araya gelerek güya olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi. Ekonomi Konseyi olağanüstü toplanınca bizim esnaf, tüccar, sokaktaki vatandaş da haliyle heyecanlandı. Hepsinin aklına ilin ekonomisiyle ilgili sorunların olağanüstü görüşülerek, olağanüstü rapor haline getirileceği ve ilgililere gönderileceği geldi.

Ama ensaflar yanıldılar.

Vergi terkinini, inşaat sektöründe yaşanan sorunları, imar ve ruhsat sorununu,  toplumun canını sıkan haraç söylentilerini, Van’ı terk eden aileler fısıltısını, İranlıların il ekonomisine katkılarını ve ilin diğer sorunlarını Ekonomi Konseyi görmedi. 

Peki, neyi gördü?

Yapılan olağanüstü tartışmalar,  görüşmeler sonrasında Ekonomi Konseyi olağanüstü karara imza attı. Konsey,  Van Ortadoğu Expo Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleşen ilk fuar olan Van İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Yapı Elemanları İnşaat ve İş Makineleri ve Ekipmanları Fuarı hakkında olağanüstü değerlendirme yaparak 18-21 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olan Van Turizm ve Seyahat Fuarının önemine değinerek olağanüstü katılım çağrısı yaptı!

Daha olağanüstü ne yapsın.

 Sporu siyasete alet etmeyin

Van Belediyespor kongrede ismini ve logosunu değiştirerek Büyükşehir Belediyespor ismini aldı. Logosuna çaktırmadan siyasi figür yükleyen, kendine göre yönetim atayan,  Diyarbakır’dan seçmece gönderilen hoca nezaretinde şampiyonluk iddiasıyla lige hazırlanan Büyükşehir Belediyespor ligin başında kalesinde 3 maçta 8 gol görerek takımda siyaseten işlerin yolunda gitmediğini gösterdi.  

Bu şehrin profesyonel belediye takımı 6 yıldır aynı siyasi irade ve atadığı yöneticiler tarafından yönetiliyor.  Yapılan harcamalara karşı elde edilen başarı ise ortada. Büyükşehir Belediyespor bu mantıkla asla başarılı olamaz, olması da mümkün değildir. Bu takımın en büyük başarısı her sezon küme düşmemektir. Kitlelerden kopuk, kapısını kentin futbol emekçilerine, esnafına, farklılıklarına kapatan, kendi kurup kendine yöneten,  taraftarı yani halkı ve kentin tamamını esas almayan, kucaklamayan, küçük olsun benim olsun mantığıyla kurgulanan bir futbol kulübünün başarılı olma şansı üzülerek söyleyeyim yoktur.  

Oysa  spor; sevgi, barış ve kardeşliktir. Ayrım kabul etmez, farklı renk ve düşüncedeki insanların yarışmalarını ve kaynaşmalarını sağlar.

Portekiz'i faşizmle yöneten diktatör Salazar, otuz yıldan fazla iktidarda kalabilmesini Üç F modeline borçlu olduğunu söylüyor: Futbol, fiesta ve fado. Yani, futbol, eğlence ve şenlik. Futbol en başta geliyor tabii ki. Stadyumlara 'yüz bin kişilik beşikler' yakıştırması da bu yüzden yapılıyor.

Arjantin Devlet Başkanı General Vidala 'Halkınızın sizi sevmesini istiyorsanız, onlara bir Dünya Kupası verin'  diyerek futbolun  toplumdaki karşılığını vurguluyor.

Futbol ilginç bir spor. Bir taraftan El— Salvador ile Honduras arasında savaşa sebep olurken, bir taraftan da Nijerya ile Biafra arasındaki savaşa, ünlü yıldız Pele'nin Nijerya'yı ziyaret etmesine ve bir gösteri maçına çıkmasına imkan vermek amacıyla bir günlük barış getiriyor. Büyükşehir Belediyespor neden Van’ı kucaklayamıyor?

Çünkü kendisi çalıp, kendisi oynuyor.

Futbolu Fenerbahçe'nin 18 Kasım 1918'de Fenerbahçe ile Fransız İşgal Kuvvetleri arasındaki maçta işgal kuvvetlerini 3-1 yenmesiyle sevmeye başlayan halkımız, gün geliyor, futbol diyor da başka bir şey demiyor. O Fenerbahçe bugün siyasete meydan okuyor.

Futbol nedir biliyor musunuz?

Futbol, karşılıksız aşktır, sevdadır.

Futbol, ortak ruhtur, kucaklaşmadır,  sosyal sorumluluktur, dayanışmadır.

Futbol, kar, kış, yağmur, açlık, uzaklık demeden renkler uğruna ırak yollara düşmek nefes tüketmektir.

Futbol, Van depreminden sonra 2012-2013 sezonun da Beşiktaş-Galatasaray maçının 65. dakikasında Beşiktaş taraftarının üzerindekileri çıkararak 'Van, üşüyor ve yanlarındayız' sloganıyla bütün kaşkollerini, şapkalarını, eldivenlerini stada atarak sosyal sorumluluk göstermesidir. 

Futbol, dini, dili, ırkı farklı olan Messi, Ronaldo’nun futbol şovunu Van’da namaz sonrası keyifle izlemek ve alkışlamaktır.

Futbol, tribünde yanı başında oturan tanımadığın biriyle aynı şarkıları söylemek, gol sevincini ön koşulsuz yanındakine sarılarak paylaşmak, yenilgide birlikte ağlayıp üzülebilmektir.

Futbol, Almanya’nın en önde gelen taraftar gruplarından olan,  ırkçılığa karşı mücadele eden Borussia Dortmund’un taraftar gruplarından The Unity’in  Freiburg’la oynadığı maçta  ‘ÇARŞI ultras, yolunuz için savaşın. Asla pes etmeyin. Ultras için özgürlük, Türkiye de dahil’ yazılı pankartı açarak Beşiktaş taraftarıyla dayanışma göstermesidir.

Futbol, Galatasaray’ın Fildişili yıldızı Didier Drogba’nın Soma'da yaşanan facia sonrasında 1 milyon euro bağış yapmasıdır.

Futbol, siyaset üstü toplumsal etkinliktir.

Yazarın Diğer Yazıları