İkram Kali

Bana göre iki PKK var…

İkram Kali

Çözüm sürecinin yol taşları yeniden döşenip üçüncü göz arayışları sürerken Erbil’den kardeş Öcalan’dan uzun zamandan sonra çözüme  yönelik değrelendirme ve öneri geldi. PKK’dan ayrıldıktan sonra Kuzey Irak’ta yaşayan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan, PKK’nın Abdullah Öcalan’a ‘evet diyerek reddetme stratejisi’ izlediğini anlattı.

Star gazetesinden Orhan Miroğlu'na “Bana göre iki PKK var, bir Kandil PKK’si diğeri İmralı PKK’si. İmralı PKK’si halkın PKK’sidir. Kandil PKK’si ise biraz daha farklı özelliklere sahiptir” diye konuşan Osman Öcalan, Kandil PKK’sinin Öcalan’ı reddederek siyaset yapamayacağını bildiğini anlatıyor. Öcalan şunları söylüyor: “Apo’ya evet diyecek ama fiilen kendisini uygulayacak. Farklı uygulamalar için de olacak, Kandil’in bugüne kadar izlediği strateji odur. Çözüm sürecine rağmen. En karşıt görüşlerini bile sanki Apo’yu kabul ediyormuş gibi görünerek  uygulamaya sokuyorlar.

Konuşmasında Türkiye’nin önünde iki yol olduğunu belirten Öcalan  diyor ki;


1. ÇATIŞMA... Çözüm sürecini barış sürecini geliştirme konusunda yeteneksizlik gösterip birçok gücün istediği çatışma ortamına olanak tanımaktır. Bu Türkiye için bir felaket olur. Türkü, Kürdü, Arabı herkes... Bunu hiç kimsenin tercih etmemesi gerekir. Kimse Türkiye’nin çatışmalı bir ortama girmesini benimseyemez. Vicdanı olan istememelidir.

2. DİĞER YOL İSE BARIŞ ve çözüm sürecinin kitleselleşip barış hareketine dönüşerek gelişmesi ve bu temelde dışarıdakilerin gelme olanağının yaratılmasıdır. Dışarıdakiler sadece Sayın Burkay’la Yaşar Kaya değildir. Çok daha geniş kesimler dışarıdadır, bunlara kitlesel boyutta dönüşümün önü açılmalıdır. Tutturmuşlar sihirli bir değnek gibi bilmiyorum Pişmanlık Yasası diyorlar bu onur kırıcıdır.


DÜRÜST BİR AF YASASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı onurlu bir insan olarak tanımlayan Öcalan, “ Erdoğan neredeyse dünyaya meydan okuyor İslam alemi için biz bunu saygıyla karşılıyoruz. Ben zaman zaman diyorum ki Selahattin Eyyübi olmaya adaydır. Bu temelde onu alkışladığım oluyor, ama sen bu kadar gururlu adam başkalarına diyor ki gel teslim ol. Bu çok çelişkili. Pişmanlık Yasası değil, dürüst bir af yasası.

Ak Parti Van’da neyin peşinde?

30 Mart yerel seçimlerinde akraba,  yandaş, iş ortağı ve yakınlarını meclis adayı yaparak, halkta kabul görmeyen dayatma belediye başkan adayları çıkararak ağır bir yenilgi alan Ak Parti 9 ay sonra 5. Olağan Genel Kurulu’nu yapıyor. 7 Aralık Pazar günü İpekyolu Kongre ve Fuar Merkezi’nde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla yapılacak Seçim psikolojisi bozuk, ekonomisi kötü durumda olan vatandaşın pek umurunda değil. Bunun bir ton nedeni var.  Seçmenin görüş ve düşüncelerine değer vermeyen, her defasında yenilgiye uğrayan Ak Parti seçimi vatandaşın ilgisini neden çeksin ki?

Ama şu var; Ak Parti İl Başkanlığı seçim yarışı-savaşı iki kesimi çok yakından ilgilendiriyor.

BİRİ:  Parti yönetimine kendisine yakın isimlerin seçilmesini sağlayarak sosyal, siyasal ve ekonomik gücünü korumak ve akçeli işlerde Ankara’da orada burada etkin olmak isteyen çevreler.

İKİNCİSİ: 2015 Genel seçimlerinde yönetim, delege, teşkilat gücünü arkasına alarak milletvekili listesinde sağlam yer bulmak isteyenler.

Milletvekili seçimlerine aylar kaldı. Yüzlerce isim Milletvekili olmak istiyor. Daha şimdiden listeye kimin girip giremeyeceği kulaktan kulağa fısıldanıyor. Kimleri kulis yaparken kimleri de Ankara’yı şimdiden mesken tutmaya başlamış. .Delege desteğini alan Avukat Zahir Soğanda rahat seçilir.  Diğer aday M.Eyüp Acar ise  “ Yıkılmadık ayaktayız”  diyecek. 

İletişim-diyalog

Van’da HDP Milletvekillerinin, DBP’li belediye başkanlarının ve her iki parti il başkanlarının seçim öncesi, seçim sonrası veya farklı bir vesileyle harhangi bir basın kuruluşunu ya da  gazeteyi bugüne kadar ziyaret ettiğini duymadım, görmedim.  Önceki gün farklı bir gelişme oldu. DBP Van İl Eş Başkanı Av. Miraz Çallı, yardımcıları Fadıl Barıştıran ve Caziye Duman ile basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.   Bunu açılım mı sayalım, çözüm süreci mi bilemiyorum.

Çallı’nın kahvaltıda “ Biz, gazetecilerin görevlerini en rahat biçimde yapmalarını istiyoruz. Herkes düşüncesini küfür ve hakaret olmadığı sürece dile getirsin istiyoruz”   sözleri rahatlatan kayda değer bir açıklama  oldu. En kötü iletişim kör, sağır, dilsiz olmaktan çok daha iyidir.

Şehirlerin ve renklerin kardeşliği

1992-93 futbol sezonunda 2. Lig’den Play-Off grubuna yükselen Vanspor’un ilk rakibi Hakan Şükür, Aykut Kocaman, Tancay Şanlı gibi yıldız futbolcular yetiştiren Sakaryaspor’du. Vanspor rakibini Van’da yenerek Play Off’a iyi başlangıç yapmış, ardından Bakırköyspor’u İstanbul Şenlikköy Stadında Hüseyin’in kafa golüyle 1-0 yenmişti.   Sezon sonunda da Vanspor bileğinin gücüyle  1. Lig’e yükselmişti.

Yıllar sonra Van’a gelen Sakaryaspor’u bu kez Büyükşehir Belediyespor  2-0 yenerek gönderdi. Hafta sonu 3 puandan çok daha değerli, anlamlı unutulmayacak güzellikler hafızalarda kaldı. Sakaryalı konuk gençler için Büyükşehir Belediyesi iki adet belediye otobüsü tahsis ederken Van’a gelen 80-90 kişilik bir avuç Sakaryaspor taraftarını havaalanında Kara Kobralar Taraftarlar Derneği Başkanı Ercan Dülger ve taraftar grubu karşıladı. Sakaryaspor taraftarlarını Vanlı taraftarlar siyah kırmızı bayraklı taksiler eşliğinde şarkılarla, türkülerle sahiplenerek Atatürk Şehir Stadı’na getirildi. Maç sonrası aynı şekilde uğurladılar. Şehirlerin, renklerin kardeşliği ve Van konukseverliğini yansıtan centilmence bir görünüm oluştu. Çözüm sürecine kardeşliğe katkı sağlandı.

11 Mayıs 2009 tarihinde oynanan utanç verici, maliyeti yüksek Belediye Vanspor-Eyüpspor maçından sonra Van’a, Vanlılara, spora yakışan bir tablo gördüm.  Helal olsun bu tabloda emeği geçenlere.

Boğaz kesilerek öldürülme

DAİŞ-IŞİD terör örgütü yanı başımızda vahşice insanların kanını dökmeye devam ediyor. IŞİD’in acımasız cinayetlerini insanlar sabah akşam televizyon ekranlarında film iziler gibi izliyor. Bu vahşiliğin bilinçaltına yerleştiği kanısındayım.  Van’da önceki gün 2 kişinin boğazı kesilerek öldürülmesi dikkat çekiciydi. Türkiye’de IŞİD öncesi ve sonrası bıçakla boğazı kesilerek öldürülen insanların sayısı çıkarılır, bu amaçla araştırma yapılırsa sanırım tartışılacak bir durum ortaya çıkabilir.

Cuma namazı sonrası cami çıkışında bıçak satan şahıs beni dehşete düşürdü. Adam   ‘Kaynanasını kesmek isteyene keskin bıçak’ diye bağırıyordu. Bu adamın etrafına toplananlar satıcının söylediklerini normalmiş gibi izliyordu” Kurban Bayramı öncesi bir okurumuzun anlattığı bu gözlemde ilginçti.

 

Yazarın Diğer Yazıları