İkram Kali

Ayak takımı!

İkram Kali

Dünyanın akışını değiştiren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tarihe geçerek 2020 yılına damgasını vurdu. 

Koronavirüs sorunu ve mücadele 2021’de önemini korurken seçim sonuçlarına saygı göstermeyen ABD Başkanı Donald Trump’ın düzenlediği mitingin ardından Trump destekçilerinin başkent Washington DC’de bulunan kongre binasını basmaları dünyada yankı yarattı. Olaylar ABD’nin gücü, güvenlik ve istihbarat kurumlarının sorgulanmasına neden oldu. Yaşananlar daha şimdiden "Yılın Olayı" olarak ilk sırada yerini aldı.     

Washington DC’deki olaylar nedeniyle sokağa çıkma yasağının ardından alınan OHAL kararı15 gün uzatıldı. Demokrasi, özgürlükler ülkesi olarak gösterilen ABD’de yaşananları Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Adam Kinzinger, "Bu bir darbe teşebbüsüdür" , Eski ABD Başkanı George Bush "ayaklanma", Joe Biden ise "kalkışma" olarak nitelendirdi.  

ABD’nin karizması fena çizildi. Dünya bunu da gördü bakalım daha ne sürprizler görecek.  

 Yapılan açıklamalarda vurgulanan  “ kalkışma “, “ ayaklanma”, “ darbe“ , “sokağa çıkma yasağı”,” OHAL”, “ terörist” gibi kavramlar bize hiç yabancı gelmedi. Türkiye 40 yıldır bu kavramlarla hem de ABD sayesinde yaşıyor.     

Kongre baskını ve protestocular hakkında açıklama yapan ABD’nin seçilmiş başkanı Joe Biden’in, "Bu kişilere protestocu diyemeyiz. Bunlar isyankâr ayak takımı" ifadeleri kullanması dikkatimi çekti. 

Ayak takımının anlamı nedir? 

Toplumsal ve siyasal olaylarda ön sürülen kişi ve gruplardır. Bu tipleri ve grupları caddede sokak başta olmak üzere her yerde görmek mümkündür. Sürü mantığıyla hareket ederler, demokrasiye, hukuka zarar verirler. Başkalarının aklıyla kalkıp otururlar, az dinler çok bağırırlar. Duygularıyla hareket ettikleri için acımasız, adaletsiz, kindar olurlar. Çoğunun psikolojisi iyi değildir. Doğruyu yanlıştan, haklıyı haksızdan ayırt etme muhakemeleri zayıf olur. Zıvanadan çıktıklarında, alkışlandıklarında gözleri kararır. Hep haklı ve mağdurudurlar. Pimi çekilmiş serseri bomba gibidirler. Yakıp yıkmayı, kırp dökmeyi, çevreye, insana özellikle kamu malına zarar vermeyi marifet sayarlar. Kaos çıkarmaktan mutluluk duyarlar. Yasa dışı hareketleri üst akıllarca teşvik edilen ve desteklenen ayak takımı kontrol edilmediğinde freni patlamış araç, zücaciye dükkânına girmiş fil gibidir. Kullanılırlar, işe yaramadıkları ve sahiplerine de zarar vermeye başladığında çöpe atılırlar. Ayak takımı bu gerçeğin farkına sonradan varır ama iş işten geçer.    

 Tramp gibi sözde demokrasi ve hak aramak için mücadele ettiğini iddia eden dengesiz, muhteris, sorumsuz siyasiler için ayak takımı her zaman iyi bir araçtır. Ayak takımının ABD’de sahneye çıkması yılın sürprizi olmuştur.  

ABD’de olanları hoş görmek mümkün değil.    

Dünyanın çeşitli ülkelerinde hukuk, anayasa ile bağdaşmayan kalkışma hareketlilerini ayak takımı üzerinden teşvik ederek destekleyen, örgütleyen koca ABD, diplomalı-diplomasız cahil ayak takımına yenik düşmüştür.   

ABD gözüne kestirdiği ülkeleri parçalamak, bölmek, halkın seçtiği yönetimleri devirerek kendilerine göre besleme satılmış yönetim ve idareciler göreve getirmek istediğinde ihaleyi her zaman ayak takımına görev vermiştir. 

Siyasi kuruluşların,  örgütlerin kontrolünde gerçekleştirdiği kalkışmaları, isyanları,  iç savaşları hep ayak takımları öncülüğünde başlatmıştır. Türkiye’de, Irak’ta, Suriye’de,  Libya’da Afganistan’da ve diğer ülkelerde hep böyle olmuştur. 

 Rüzgâr eken ABD şimdi fırtına biçiyor..     

ABD’ye “oh olsun” demiyorum.    

Ama… Men dakka, dukka, keser döner sap döner, gün gelir hesap döner, kahrolsun emperyalizm diyorum tabi ki.    

ABD’de bu olayların yaşanacağı belliydi aslında.   

Irkçı bir polisin gözaltına alındığı ve yüzüstü yerde yatırarak diziyle boğazına yaptığı baskı sonucu öldürdüğü Afro-Amerikalı George Floyd'un ölümünün ardından koronavirüs sürecinde yaşanan kitlesel ölümler, vaka sayılarının hızla artışı, başarısız sağlık politikası, çaresiz insanların tepkileri, gelir dağılımındaki adaletsizlik, artan ırkçılık, ötekileştirme ABD’de kaosun ilk habercileriydi.  Kongre binasının basılarak 5 kişinin hayatını kaybetmesi bardağı taşıran son damla olmuştur. 

ABD dünya nezdinde itibar, güven kaybetmiş, demokrasisi zarar görmüştür.     

Süper güç ABD yoluna devam edecek ama filmlerdeki, törenlerdeki, fotoğraflardaki demokrasi ve özgürlükler ülkesi, demokrasi dersi veren renkli ve dokunulmazlar ülkesi ABD fotoğrafı eskisi gibi inandırıcı olmayacak. Film kopmuş, hikâye yarım kalmıştır.    

Diyorum ki…    

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Milli Egemenlik Parkı’na Milli Egemenlik Anıtı kazandırsa..  Dökülen, bakımsız kalan 120 Vanlı Çocuklar Anıtı’nı heykeltıraşlar eliyle yeniden tasarlatarak olaya uyun şekilde yenilese ve Vanlı  küçük  kahramanlara hakkettikleri değeri verip vefayı gösterse,     

İPEKYOLU BELEDİYESİ Kültür anlayışını şiir, resim, fotoğraf, şarkı, türkü yarışmalardan kente katkı sağlayan kalıcı eserlere yönlendirse,     

TUŞBA BELEDİYESİ Yanı başında duran Zeve Şehitliği’ne sahip çıksa, ilçedeki en önemli kültürel değerin Zeve olduğunun farkına varsa,  Urartu dikili taşlarına sahip çıksa,    

EDREMİT BELEDİYESİ İlçenin değerli doğa varlığı,  çevreyle bütünleşen sağlamlığı ile bilinen Edremit taşını ilçenin yapılaşmasında kullanmayı teşvik etse, kent genelinde bilinmesi için çalışma yürütse, TOKİ konut bölgelerini ağaçlandırsa,    

GÜZEL SANATLAR LİSESİ Öğrencilerden oluşan Van Oturma Gecesi ekibi kurarak Van’ın köklü kültürünü yaşatarak tanıtsa, gelecek nesillere aktarsa,     

YÜZÜNCÜ YIL ÜNVERSİTESİ KONSERVARUARI Kentimizin türkülerine, şarkılarına, sazına sözüne emek vermiş isimlerinden yararlansa,  türkülerimize, şarkılarımıza sahip çıksa, sazının ve genç öğrencilerin sesi  bu günlerde daha çok çıksa     

 VAN SU KANALİZASYON İDARESİ(VASKİ)  Van’ın su mimarisi eserlerinden biri kehrizlerdir.  İlgi bekleyen, çalışır halde olan iki kehrizi onararak Van’ın kültür mirasına armağan etse, Zernabat suyunu değerlendirse,    

KAPI ARKASINA KONUŞANLAR Kapalı ortamda, dost meclisinde, sohbet ortamında, sosyal medyada kurumlara, kişilere sert eleştirilerde bulunanlar,  tepki gösterenler korkmadan mertçe açık açık isim vererek konuşsalar ne iyi olur.    

 

Güzel uygulama    

Kazım Karabekir Caddesi İpekyolu Belediyesi yanında bulunan parka saygın devlet adamı,  Başbakan, Bakan Ferit Melen’in oğlu bir süre önce koronavirüsten hayatını kaybeden kıymetli hemşehrimiz merhum Prof. Dr. Mithat Melen’in adının verileceğini duyduk ve sevindik. Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Sinan Aslan’ın kentin değerlerine göstereceği vefalı yaklaşım asla unutulmaz.     

Bu parkta iyi düşünülmüş bir uygulama gördüm geçenlerde.  

Parkın farklı köşelerine İşaret Dili Alfabesi tabela olarak yerleştirilmiş.  

Konuşma engellilerle iletişimi sağlamayı amaçlayan alfabe herkesin kısa sürede öğrenebileceği nitelikte.  

İnsan yoğunluğunun olduğu her yer eğitim, öğrenme, bilgilendirme alanı olarak değerlendirilmelidir İpekyolu’nun bu bakışla sergilediği kültürel, sosyal belediyecilik anlayışını kutluyorum.      

Yazarın Diğer Yazıları