Yaşasın tam bağımsız Türkiye…
İdris Ortakaya
İçimiz yanıyor. 33 canımızı kaybettik. Allah rahmet etsin. Ülkemizin başı sağ olsun. Yaralılarımıza acil şifalar dilerim.
Ülkemiz tüm şer güçlerinin hedefi halindedir.
Tüm amaçları ülkemizi bölmektir.
Çok büyük çabalar harcadılar, şükürler olsun başaramadılar.
Allahın izniyle bu hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Yüz yıl önce, Ortadoğu, Balkanlar ve Avrasya bölgesinde bulunan topraklarımızı paylaştırdılar.
Bize ayırmış oldukları toprakları fazla görmeye başladılar.
Yeniden bir paylaşım peşindeler.
Doğu ve Güneydoğu bölgemizi PKK’ya vermek istediler, başaramadılar.
15 Temmuz FETÖ terör örgütü vasıtasıyla işgal girişiminde bulundular, başaramadılar.
Sınırlarımızda, Terör Devleti oluşturmaya çalıştılar bunu da başaramayacaklar.
Suriye’de ne işimiz var? Libya da ne işimiz var? diyen dış düşmanlarımızın yerli işbirlikçisi olan alçaklara diyorum; biz oralarda bağımsızlığımız için olmak zorundayız.
Emperyalist alçaklar bunu iyice kafalarına sokmalıdırlar.
Türkiye tam bağımsızlık okunu atmıştır.
Bunun geri dönüşü yoktur.
33 değil 33 milyon şehit versek de ülkemize göz diken alçakların gözlerini çıkartırız.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Esed denen katil alçağın Rusya’ya kaçmaktan başka çaresi yoktur.
"Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş" sözünü hatırlatarak, diyorum ki; Esed şimdi bedelini ağır bir şekilde ödeyecek.
Gelelim Birleşmiş Milletler Teşkilatının işlevine;
Bu teşkilat Beş Büyük! Devletin kuklası haline gelmiş, işe yaramaz bir kurum haline dönüşmüştür.
NATO denen ve ABD’nin silahlı gücü haline gelmiş olan bu teşkilattan da bir şeyler beklemek gaflettir.
NATO’dan derhal ayrılmalıyız.
Biz ABD’nin silahlı gücüne destek verecek kadar aptallık yapamayız.
NATO hiç bir zaman bize destek olmamıştır.
Bu alçak örgütte kalmamızın hiç bir anlamı yoktur.
İnşallah ilgililer bu konuyu sağlıklı değerlendirir.
Bizim bizden başka dostumuz yok, sakın ha sakın unutmayalım!
ABD, Rusya, Avrupalı haçlı şeytanlar, onların uşakları ve sinsi İran hepsine lanet olsun…
Hangisinin eline fırsat geçerse bizi bir avuç suda boğarlar.
Allah bu alçaklara fırsat vermesin.
Ülkemizi yöneten başta Devlet başkanımız olmak üzere tüm ilgili ve yetkililere şükranlarımı sunarım.
Çok doğru bir dış politika izlenmektedir.
Özellikle “sınır kapılarının açılacak olması” fevkalade isabetli olmuştur.
Şimdi AVRUPA ülkeleri düşünsün, ne yapalım diye!
Tekrar, Suriye’ye göz atarsak, ASTANA ve SOÇİ mutabakatının şu an bir geçerliliği kalmamış, gözükmektedir.
Belki, sınırlar yeniden dizayn edilecektir.
Önemli olan bu noktada, PKK/YPG olgusunu gündemimizden hiç çıkarmadan “güvenli bölge” olarak adlandırılacak 30 km.’lik saha üzerinde “elimizdeki tüm kuvvetli tezleri” masaya getirme kararlılığını gösterebilmemizdir.
İnanıyorum ki, bu davranış ile kazanan TÜRKİYE olacaktır.
Unutulmasın; bir VATAN var, bir de VATAN HAİNLERİ…
Yaşasın tam bağımsız TÜRKİYE.
Kahrolsun, Türkiye düşmanları…
Saygılarımla…
