Van Valisine Açık Mektup

Saygıdeğer valim, bildiğiniz üzere depremin ilk günlerinde yardım malzemelerinin dağıtımı sırasında organizasyon bozukluğu nedeniyle en sert eleştiriyi Ankara Van Derneği Başkanı olarak ben yapmıştım. Bu eleştiri öylesine acımasız oldu ki Devletin Van'da sınıfta kaldığını iddia etmiştim. Devleti Van'da siz temsil ediyorsunuz. Dolayısı ile eleştirimin hedefinde siz vardınız.
Kıymetli Valim, sizi bu acımasız şekilde eleştiren ben İdris Ortakaya; diyorum ki iyi ki Van Valisisiniz. Van'a Vali olmanız Van için çok büyük bir şanstır. Allah sizden razı olsun. Ben bir sivil toplum kuruluşu başkanı ve Vansesi gazetesinin köşe yazarı olarak, çok önemli sorumluluklarımın olduğuna inanıyorum. Bu sorumluluk bilinci ile görevimi yapmaya çalışıyorum. Van'da çok önemli hizmetler yaptığınızı taktirde izliyorum. İyi yapılanlar için teşekkür ediyor, yanlış yapılanlarında her zaman karşısında olduğumuzun bilinmesini istiyorum.
Van'a gelmiş, geçmiş Valilerin, hizmet anlamında, vatandaşla ilişki kurma anlamında, insanlarla  diyalog anlamında en iyisi olduğunuzu söylemekten onur duyarım. Sevgili Valim her türlü hizmetinizi taktirle karşılıyorum, ancak ihmal etmiş olduğunuz çok önemli bir konu var. Van gölünün kirliliği konusu.Bu konu ile ilgili çok önemli bir çalışmamızın olduğu bilgileriniz dahilindeydi.Ankara'da yapmış olduğumuz Van Denizi Çalıştayı, Van'da Van gölü çevresinde Alman bilim adamları ile yapmış olduğumuz çalışmalar,bu çalışmalar sonucunda hazırlanan ciddi bir rapor "laboratuar sonuçları ile birlikte" sayın Valiliğimize ve Belediye Başkanlığımıza sunulmuştu.Ancak yaşadığımız deprem nedeni ile bu önemli çalışmalarımız askıya alınmış oldu.
Çok şükürler olsun deprem yaraları üstün gayretlerinizle sarıldı. Van'da hayat normale döndü. Van gölünde yapılan su sporları,rekortmen dalgıcın Van gölünde dalarak kendi rekorunu kırması,Van Balığının  yumurta koyma döneminde yapılan festivaller,bunların hepsi çok güzel şeyler.
Ancak tabiri caizse Van gölü çok hasta hastalığı o kadar ileriki çok yakında komaya girmek üzeredir.Van gölü komaya girer ise komadan çıkması mümkün görülmemektedir.O zaman Van için yapılmış olan bu kadar önemli çalışmaların hiçbirinin önemi kalmamış olur.Van gölünün çevresinde on dört yerleşim alanı vardır, hepsinin kanalizasyonları göle akmaktadır.Gölün her tarafı pislik içindedir.göle yapılan bir zulümdür. Van gölü yalnızca Vanlıların değil, Van gölü yalnızca Türkiyelilerin değil. Van gölü tüm insanlığın ortak bir mirasıdır. Ne yazık ki Van gölüne hiç kimse sahip çıkmıyor. Bu insanlık için bir ayıptır. Gezi parkında üç ağaç için Türkiye'yi kana buladılar. Koskocaman Van gölü bataklık çukuru haline dönüşmek üzere,kimsenin kılı kıpırdamıyor.Bu duyarsızlık birinci derecede Van'da yaşayanlarındır. Van'daki sivil toplum örgütlerinindir. Bu işle ilgili Van Milli Eğitim müdürlüğü ile ilk ve orta öğretim öğrencileri arasında gölün kirlenmesini önleyebilme bilinci vermek üzere bir resim yarışması düzenledik,altı öğrencimize bilgisayar hediye ettik.Okullarda zaman zaman beş dakika çocuklarımıza gölü sahiplenme bilinci verilmesini istedik ne yazık ki yapmadılar.Van müftüsünden rica ettim, vaizleriniz her Cuma günü beş dakika temizliğin imandan geldiğini cemaate anlatarak Van gölünü kirletmemelerini, kirletenlere de engel olmalarını  anlatılsın. Müftü bey bana söz verdi ama oda yapmadı. Üzülerek söylüyorum ne Milli Eğitim Müdürlüğünden, ne müftülükten ne sivil toplum örgütleri ne de Van'da yaşayan insanlar, nede bilim yuvası olan Üniversitemizden. bu konuda duyarlılık göstermemiştir.
Ancak bu iş sayın valimin de boyutlarını aşmış olabilir. Ancak devletin boyutlarını aşamaz. Sayın valimden Vanlılar adına rica ediyorum,bu konuyu başbakanımıza iletsin.Mutlaka iletmiştir ancak çok ciddi bir sıkıntı olduğunu Van gölünün can çekiştiğini sayın başbakanımıza anlatırsa inanıyorum,çözümsüz işlerin çözücüsü sayın başbakan bu hayati sorunumuzu çözecektir.    
Van halkı gölümüzün korunması ve temizlenerek kurtarılmasıyla sayın valimizi minnetle yad edecektir.