Demokrat olmalıyız
İdris Ortakaya
Akrabalar arasında, arkadaşlar arasında, dostlar arasında görüş farklığı nedeni ile bir kırgınlık, bir bölünme, bir ayrışma gibi engellerin konmasını ilkellik olarak değerlendiriyorum.
Herkesin dünyaya bakışı, ülkeye bakışı aynı olmayabilir. Olmamalıdır. Olmaması da doğaldır.
Dileyen dilediği pencereden bakabilme özgürlüğüne sahip olmalıdır. Bundan dolayı kırgınlık olmamalı. Düşmanlık olmamalı. Ayrışma olmamalı. Bloklaşma olmamalı. Kutuplaşma olmamalı.
1980 öncesinde çok büyük sıkıntılar yaşadık. Sağcı solcu kutuplaşmamızın bedelini on binlerce can vererek ödedik.
Kardeş kavgasını başlatan, sağcı ve solcu, Alevi ve Sunni diye ayıranların, bir merkezden her şeyi yönetenler oldukları gerçeğini gördük.
Sağcı, solcu, Alevi, Sunni aynen beklemede bir de buna Kürt, Türk kavgasını körükleyerek ilave etmek isteyen ülke düşmanlarımıza fırsat vermemeliyiz.
Bu yanlışa destek vermek, bu yanlışı körüklemek, bu yanlışı teşvik etmek, kardeş kavgasının başlamasını istemek demektir.
Hatta olayı genelleştirerek, tüm insanları ele almamızda fayda görmekteyim. İnsanları dinine göre, diline göre, inançlarına göre, rengine göre, giyim kuşamına göre ve yaşam tarzına göre ayırmak, mesafe koymak, engel koymak insanı bir davranış biçimi değildir.
Hepimizin aynı şeyleri düşünmesi hem mümkün değildir, hem de doğru değildir. Farklı düşünmemiz kadar doğal bir şey olamaz. Doğru bir tanedir. Kendi doğrularımızı, bizim gibi düşünmeyenlerin doğruları ile tartışacağız ki gerçekten doğruyu bulabilelim. Ancak bu tartışmalarımız, demokratik bir anlayış içinde olmalıdır. Hoşgörü ve samimiyetimizi elden bırakmamamız gerekmektedir. Anlaşamazsak bile herkes kendi yoluna diyebilecek bir hoşgörü iklimine ihtiyacımız var.
Siyasi görüş ayrılığı yüzünden, en yakınlarımızla bile, biribirimize karşı kırgınlıklarımız oluyor. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. Tartışmalıyız, konuşmalıyız. Biribirlerimizi ikna edebilecek konumda değil isek, bir daha aynı siyasi meseleyi gündeme getirmemeliyiz. Herkes yoluna demeliyiz. Bu olgunluğu göstermek zorundayız. Kavgaya, nizaya, kırgınlıklara değil, barışa, kardeşliğe, sevgiye, anlayışlı davranmaya ihtiyacımız vardır.
Bu ülke hepimizin. Ülkemize sahiplenmek birincil görevimiz olmalıdır. Tabi ki bu olgun ve anlayışlı davranış biçiminin adına demokratik anlayış denir. Demokrat olmanın koşulu, kendi düşüncelerine ne kadar saygı duyulması isteniliyorsa, başkalarının düşüncelerine de aynı ölçüde saygı duyulmasının istenmesiyle olur.
Kim nasıl düşünürse düşünsün, beni ilgilendirmez. Benim düşüncelerimden de kimsenin rahatsız olmaya hakkı olmamalı. Sosyal medyada yakınlarımı, akrabalarımı ve arkadaşlarımı görüyorum. Benim gibi düşünmeyen bir çok arkadaşım var. Akrabalarım var. Farklı şeyler paylaşmaktayız. Bazılarının bana kırgın olduklarını hissetmekteyim. Tabii ki üzülüyorum. İnşallah yanlış içinde olduklarını fark eder de yanlışlarından dönerler.
Saygılarımla
