İdris Ortakaya

Aslını inkar edene, haramzade derler…

İdris Ortakaya

Aslı Osmanlı olan ve kendini inkar eden haramzadelerden söz ediyorum.

            Cihana beşyüz yıl hükmetmiş koskoca bir imparatorluğu her şeyiyle yok sayarak üstüne sünger çekmek kimin haddidir.

            Doksan yıldır Osmanlı düşmanlığı yapanlar bu amaçlarına asla ulaşamayacaklardır.

            Bugüne kadar ne mi yapılmış?

            Cumhuriyet, başta İngiltere olmak üzere, diğer emperyalist güçler tarafından dizayın edilmiş.

            Dilimiz yok sayılmış.

            Dinimiz yok sayılmış.

            Alfabemiz yok sayılmış.

            Kültürümüz yok sayılmış.

            Geçmişimiz yok sayılmış.

            Soyu sopu belli olmayan soysuz bir toplum yaratma doğrultusunda şekillendirilmişiz.

            O’nlar; yerli işbirlikçileri vasıtasıyle yaptıkları antlaşma sonucunda Ülkemizin  tüm yeraltı kaynaklarına da sahip olmuşlardır.

            Hemen hemen Ülkemizin büyük bir bölümü emperyalist güçlerin denetimi altında iken, neden bizimle savaşmadan çekip gittiler.

            Hiç merak eden olmadı mı?

            İtalyanlar, Almanlar, İngilizler, İspanyollar, Avusturyalılar neden işgali kaldırarak, İstanbul’da balo düzenleyip büyük bir mutluluk içinde ülkemizden ayrıldılar.

            Bu güne kadar toplumumuzu yanlış bilgilendiren, yalan beyanlarda bulunan, talimatla tarih yazdıranlara karşın yavaş yavaş yükselen sesler, öyle bir noktaya gelecektir ki yer yerinden oynayacak,

            Doksan yıllık bir reklam diyen bir milletvekilini linç etmeye çalışanlar, bir gün bu gerçeği gördüklerinde kendilerinden utanacaklardır.

            Güneydoğu bölgemizde bulunan yabancı petrol şirketlerinin aldıkları ruhsat sınırları içinde bulunan araziler bizim ülkemiz topraklarının dişındaymış gibi bir muamele ile karşı karşıyayız.

            Ülkemiz topraklarına yabancıyız.

            Bizim hiç bir yetkilimiz yabancı şirketlere müdahale etme yetkisine sahip değil.

            Bunlar; bağımsız ve denetimsiz bir şekilde yasal olmayan işlerini de bu kapsamda yapmaktadırlar.

            Biliyoruz ki; bu Petrol şirketleri kuyu açmak için yaptıkları sondaj çalışmaları sırasında yüz binlerce ton kimyasal çamur üretiyorlar.

            Bu çamurların bertaraf edilmesi gerekirken, masraf olmasın diye topraklarımıza gömüyor, atıkları yeraltı sularımıza karıştırarak sularımızı kirletiyorlar...

            Hayvanlarımızın otları, bizlerin yedikleri sebze ve meyvelerle hepimizi yavaş yavaş zehirliyorlar…

            Bunlara dur diyebilecek hiç kimse yok…

            İşte bu emperyalist güçler, bizim Osmanlı ile olan bağımızı koparıp bize yeni bir tip elbise giydirerek, kendi istekleri doğrultusunda hepimizi biçimlemeye çalıştılar.

            27 yıl baskıcı faşist bir yönetimle ülkeyi yönettiler.

            Her şeyi onlar bilir.

            Halk, halkın oyları ile seçilen çoğunluk onlar için önemli değildir.

            Çoğunlukla seçilenleri askeri güçle deviririz.

            Her on yılda bir askeri müdehale ettiren güce de sahiptiler.

            Tek partili sistemlerinin ideolojilerini de devletin resmi ideolojisi haline getirterek, statükocu yapılarını güçlendirerek tüm kesimlere zülüm etmişlerdir.

            Kürtleri yok sayan bu zihniyet bu gün PKK’nın var oluş sebebidirler.

            Çerkezler yok sayılmış, Aleviler yok sayılmış, Lazlar yok sayılmış.

            Müslümanlar zülme uğramış. Devrimciler katledilmiş. Ülkücüler idam edilmiş. velhasılı ülkede yaşayan, statükocu olmayan her kesim zulme uğramıştır.

            Cumhuriyet yönetimi sorgulanmalı.

            Osmanlıya yapılan ihanet sorgulanmalı.

            Geçmişte yapılan yanlışlar, hatalar açıklanmalı.

            Devlet halkından özür dilemeli.

            Osmanlıdan utanılmamalı.

            Osmanlı torunları olduğumuzdan gurur duyulmalı.

            Balıkesir Milletvekili hanımefendi, söylediklerine sahip çık, korkma, senin gibi düşünen çok büyük bir kitle vardır.

            Ancak bu kitle sizin gibi sesli düşünemiyor.

            Tek tek sesler birleşecek, giderek de çığ gibi büyüyecek, kapalı kapılar arkasında saltanatları için satılan ülkemizin hesabı sorulacak.

            Cumhuriyet dönemi masaya yatırılarak irdelenecektir.

            Türkiye Cumhuriyeti Devleti herkesi, her kesimi, bir ana gibi kucaklayan bir yapıya kavuşturulacaktır.

            Devlet ana olacak, Devlet baba olacak, Türkiye Cumhuriyeti devleti yeniden dizayın edilerek çağdaş, demokratik ulkeler seviyesine getirilecektir.

            Bundan kuşkunuz olmasın.

            Başka Türkiye yok…

            Bu anlamda bölgemizde bulunan ülkelerin halkları ve bir çok mazlum ulke halkları da Türkiyeye güven duymaktadırlar.

            Hem ülkemizi sahiplenelim, hem de bize muhtaç olanlara sahip çıkalım. Büyük Türk dünyasını kucaklayalım. Osmanlı torunları olmaktan onur duyalım.

            Şu an, emperyalist güçler Türkiye üzerindeki etkinliklerini yitirmiş olmanın telaşı içinde, Ülkemizi bölüp parçalama girişimlerini sürdürmektedirler.

            Biz birlik olursak onların oyunlarını bozarız.

            Yaşasın tam bağımsız Türkiye.

            Kahrolsun Emperyalizm ve onun yerli işbirlikçileri.

Yazarın Diğer Yazıları