Ekrem Örskıran

Kudüs-ü Şerif

Ekrem Örskıran

İbrahim'i, üç dinin kutsallarının makes bulduğu, mukaddes şehir. Peygamberimizin (s.a.v) imamlığında namaz kılan 124 bin Peygamberin şaha-i manevisinin yansıdığı şehir. Peygamberimizin (s.a.v) Mirac'a yükseldiği, İsa Aleyhisselam'ın üçüncü tabaka hayata çıkarıldığı "göklere açılan koridorun kapısı kutsal şehir.”

Üç dinin atası İbrahim Aleyhisselam'ın, Sara validemizin, Davut, Yakup, İshak aleyhumusselamın ve daha nice peygamber ve velilerin yattığı şehir.

Alem-i gayb ile alem-i şehadet'in (görünen alem ile görünmeyen alemin) ince bir tül perdesiyle ayrıldığı, ğayb aleminin bir adım ötede olduğu, ruhların cevelan ettiği şehir.

Mekke döneminde tümüyle, Medine döneminde de yaklaşık 17 ay Müslümanların namazda yöneldikleri, Dünyanın Kâbe’den sonra ikinci eski ve üçüncü kutsal mabedi olan "Beyt-ül Mukadsesi" içinde bulunduran etrafı mübarek kılınmış şehir.

Peygamberimizin (s.a.v) Miraca yükselirken onunla birlikte yükselen büyükçe sal gibi bir taşa "sen geri dön" dediğinde, taşın geri dönerek asılı kaldığı "Hacer-i Muallaka" diye anılan taşın bulunduğu şehir.

1535 yılında Osmanlı hakimiyetine giren Kudüs,ün44 dönüm arazisi üzerine, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan 4400 m uzunluğunda surları ve 10 açık 5 i kapa il 15 kapısı bulunmaktadır. Osmanlı, El Halil kapısına ”Lailahe İllallah İbrahim Halilullah” yazdırmış, üç dinin de kabul ettiği İbrahim Aleyhisselam ile dinler arasında sosyal barışın oluşumunu sağlamıştır. Babil kralı Buhtunnasır tarafından İsrail Devleti yıkılmış, Süleyman Aleyhisselam’ın Cinler’e ve İnsanlara yaptırdığı “Süleyman Mabedinin ”temelinde sakladığı “Tabut-us Sekine” adlı lahit Sandığı, Buhtunnasır’ın eline geçmemesi için İstanbul’a kaçırılmış, başlangıçta “Yuşa Tepesinde” saklanmış sonra “Yuşa Aleyhisselam’ın kabrini keşfen bulan “Şeyh Yahya Efendi Hazretleri “tarafından da daha emin bir yere taşınmıştır. Şeyh Yah ya Efendi Hazretler ”Kanuni’nin” süt kardeşi,”Hızır Aleyhisselam’la senli benli görüşen, vefatından sonra da tasarrufu devam eden büyük velilerdendir.

“Tabut us Sekine”; Kur’an da Bkr. Süresi 248 ayette geçen bir sandık olup, Musa ve Harun Alehimuusselam’ın ve ailelerinin özel eşyalarının ve on emrin içinde bulunduğu, Melekler tarafından taşındığı, savaşlarda öne konulduğunda mutlaka savaşın kazanıldığı bir sandıktır. İsrail’in Süleyman Mabedine ulaşmak için yaptığı kazının amacı bu sandığı bulmaktır. Halbuki bu sandık bizim elimiz de olup vakti geldiğinde,tüm Dünyada deprem etkisi yapacak ve tarihte 500 senedir uyuduğumuz uykudan bizi uyandıracak yenden fütuhatımızın başlangıcı olacaktır.

Rahmetli ”Ahmet Kabaklı” hocanın kurduğu ”Türk Edebiyat Vakfında” her çarşamba seminer olur ben de mümkün oldukça giderdim. Bir seferinde Rahmetli “İlhan Bardakçı”da (Murat Bardakçı’nın babası) ordaydı. Şunu anlatmıştı: Bir gün bir grup Türk’le Kudüs’e gittik, rehberimiz bir Yahudi idi. Mescid-i Aksa’nın kapısına yaklaştığımızda bir adam gördük ”saç baş birbirine karışmış, üzerinde lime lime olmuş bir palto” sordum yahudi rehbere bu kim diye?

- “Meczup” Dedi.

Adama yaklaşınca bizim kendi aramızda Türkçe konuşmalarımızı duyunca:

- Geldiniz mi ey Türkler? Kumandanım beni buraya nöbetçi dikti sizi bekliyorum. Çok duygulandıklarını söylemişti. Eminim o nöbet başka nöbetçilerle devam ediyordur. Seni anlatmaya gücümüz yetmez.

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinden, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v Mirac esnasında Kudüs-ü Şerif'le ilgili Mucizesini okuyalım: Mu'cize-i Miracın mukaddimesi olan Beytül Mukaddes seyahati ve sabahleyin Kureyş kavmi ondan, Beytül Mukaddesin tarifatını istemesi üzerine hasıl olan bir mucizeyi bahsedeceğiz, şöyle ki: Mirac gecesinin sabahında, Miracını Kureyş e haber verdi. Kureyş tekzib etti (yalanladı) Dediler: Eğer Beytül Mukaddes’e gitmiş isen, Beytül Mukaddes’in kapılarını ve duvarlarını ve ahvalini bize tarif et. Resulü Ekrem Aleyhissalatü Vesselam ferman ediyor ki: Yani "Onların tekziplerinden (yalanlamalarından)ve suallerinden pek çok sıkıldım. Hatta öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Birden Cenab-ı Hak, Beytül Mukaddesi bana gösterdi. Ben de Beytül Mukaddes(e bakıyorum, birer birer her şeyi tarif ediyorum. İşte o vakit, Kureyş baktılar ki, Beytül Mukaddesten doğru ve tam haber veriyor. Mektubat/19.Mektup Tüm dostlarıma tavsiyem: Kudüs’e mutlaka gidin ve sahip çıkın. Çünkü: “Kudüs bizim namusumuz.” 

Yazarın Diğer Yazıları