Dr. Mine Kılavuz Ongün

2020 ile söyleşi

Dr. Mine Kılavuz Ongün

Biraz geç de olsa, geçenlerde hoş geldine gittim 2020'ye. Söyleştik. Şuradan buradan konuşurken lafı kendisinden ne beklediğimize getireceğimi anladı ki, eliyle dur işareti yaptı:

- Sakın o meşhur soruyu sorma.  En çok güldüğüm soru. Hani şu yeni yıldan ne bekliyorsunuz sorusu var ya! Bir ona, bir de bu soruya ciddi ciddi cevap vermeye çalışanlara gülüyorum.  Gezegeniniz yıldızının etrafında bir tur attı diye havai fişek patlattınız ve her şey değişti mi sanıyorsunuz?  Siz asıl şu soruya cevap verin: Hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek ne kadar doğru? Yoksa ben gelir giderim hiçbir şey değişmez. Savaş olmasın diye bağırıyorsunuz. Barış istiyorsunuz… Yedi milyar insansınız, isteseniz barış gelir… İstemiyorsunuz…

Geçen sene adımı 2019 koymuştunuz, şimdi 2020 oldum. Oysa ben aynı şeyim, her sene ismim değişse de, hiçbir yere gittiğim yok. Ben zamanım. 1980 de bendim,1995 de,2020 de benim. Hep burada olacağım, geçip giden siz olacaksınız. Gezegeniniz yıldızının etrafında tur atmaya devam edecek.

Dünyayı da, yeni gelen yılı da güzel kılmak size bağlı. İsterseniz huzur içinde yaşamayı seçer, beni allar pullarsınız, çok güzel bir yıldı dersiniz… İsterseniz yanlış kararlarınızın, hatalarınızın faturasını bana kesip, lanetli ilan edersiniz.

Herkeste bir iktidar mücadelesi. En büyük güç, ilim yerine para olmuş.  Parayı kontrol eden dünyayı kontrol eder hale gelmiş.  Medeniyet, öldürme gücüyle ölçülür olmuş. Ya bombalar patlıyor, ya parasal savaşlar yapılıyor. Bir günde ülkeler batıyor, ülkeler kuruluyor. Her şeyi para yönetiyor demokrasi kandırmacasının arkasında.

Evet, isterseniz barış gelir, istemiyorsunuz:

Bakın ben 1995 iken savaşınız Bosna'daydı, 1998 iken Kosova'da,1990 iken Körfez Savaşındaydınız. Ben daha gençken ne dünya savaşları gördüm. Miladın öncesinde Büyük İskender bütün hırsıyla dünyayı fethetmeye çalışmıştı da, bu uğurda insanları öldürmüş, büyük orduları dağıtmıştı.

Savaş hep vardı ve bunu siz insanlar istiyordunuz.  Sağlık, mutluluk, başarı beklediğiniz yeni yılın ilk günlerinde attınız bombaları. Hoş, bomba atılmasa birbirinizle uğraşıyor,  dünyayı dar ediyorsunuz ya… Bırakın didişmeyi. Savaşlara değil, sanata imza atın, bilime…

Hani şu kralların satrançla, akıl oyunları ile toprak kazanma veya iktidar olma hikâyeleri var ya!  İşte o hikâyelere inanın. Siz de öyle yapın. Yeni yılın güzellik getirmesini diliyorsanız, insanların tepelerine bomba yağdırmaktan vazgeçin. İlminizle, sanatınızla güçlü olun.

-Sayın 2020, sanki tek sorunumuz savaşmış gibi konuşuyorsunuz. Barıştan başka isteyecek bir şeyimiz olmasın mı?

-O isteyecekleriniz, barış ortamı olmadıkça mutluluk vermez.  Sağlığı, mutluluğu, başarıyı herkes kendi halletsin. Ben size sadece barış ve barışıklık diliyorum.

Suratlar turşucu dükkânı. Karizma uğruna çatılan kaşlar, asık suratlar… Ağır ol molla desinler diye zorlamayın kendinizi. Gülümsemekten korkmayın, kendinizle de barışık olun, diğerleriyle de.

 Yedi milyar insansınız. İsterseniz mutlu olursunuz… İstemiyorsunuz.

Reddedin savaş için sunulan tüm hizmetleri, tüm öldürme teknolojisini. Kitle imha silahlarını. Daha ustaca can almak için her gün daha gelişmiş projeler üreten devasa araştırma endüstrisini... Başarıyı imha gücüyle ölçen bu ölüm mühendisliğini. Ve bütün bunların sağladığı ekonomik güçle büyük bütçelere hükmetmeyi…

Bırakın en büyük silahınız bilgi olsun.  O bilgiyle silah değil, güzellikler yaratın. Bilimi destekleyin, sanatı… Şiir okuyun. Yeni gelen her yıl sizin için şiir yazsın.

Kam alacağınız yerde gam almayın…

Yazarın Diğer Yazıları