Düşünmek bile insanı ürkütüyor
Cem Altaylı
Yıllardır bu nadide ve bir o kadar da şansız olan ülkemiz koltuk sevdasına düşen, maddi ve siyasi hırstan başka bir şey görmeyen siyasilerimiz yüzünden ülkemiz, çocuklarıyla gençleriyle kadınlarıyla çok, hem de pek çok bedel ödedi. Bu yerel seçimlerde daha öncede belirttiğim gibi liderler ülkemizi sert söylemlerle germeye devam ediyorlar.
Sokaklar karışırsa kim karlı çıkar, kim zararlı çıkar bunu iyi tahlil etmek gerekmektedir. Amaç gündem mi değişsin yoksa daha fazla çocuk ve genç mi ölsün?
Şansımız MHP ve BDP'nin başında aklıselim, olayların ötesini görebilen ve kitleleri sükunete davet eden sağduyulu genel başkanlar var. Yoksa olacakları düşünmek bile insanı ürkütüyor
Silivri boşaldı. Haksız yere yıllardır özgürlükleri ellerinden alınmış, masum tutuklu aydınların yanında birçokta katil, kör, topal da sokaklara döndüler.
İçeri atarken suçlunun yanında suçsuzları da atıyoruz, bırakırken de suçsuzların beraberlerinde suçlu adamları da salıyoruz. Hukuk adalet bir türlü ayar tutmadı bu ülkede.
Yerel seçime giderken hızlı adımlarla sol camia her zaman olduğu gibi bir birlerine çelme takıp belli olan bir oy kitlesini küçük parçalara bölme çabasında.
İstanbul'da Sayın Levent Kırca'nın Sayın Süreyya Önder’in Sarıgül’e vurdukları gibi Aydınlıkçıların önderi geçmişte Maocu, doksanlı yıllarda Apocu şimdilerde de Aslanlı yolda yürümek isteyen çok hızlı Atatürkçü olan ve ne yazık ki kendi bacanağını bile elde tutamamış Ak Parti’ ye kaptırmış bir genel başkan İzmir de CHP nin oylarını bölme hamlesiyle büyük İzmir mitingine hazırlanıyor. Ondan sonrada Ak Parti’nin oyları niçin düşmüyor diye bir dahaki seçime kadar rakı masalarında düşünüp dururlar; aslan demokrat devrimciler.
Ak Parti’de ana muhalefet partisi CHP ve yavru muhalefet partisi MHP’nin Gülen cemaati ile ittifak içinde olmalarını eleştirip duruyor. Bir tanesi de kalkıp demiyor ki siz yıllarca ittifakla uyum içinde oldunuz o zaman niye bir partinin bir cemaat ile yakın olması çok kötü bir olaydır demediniz?
Seçim arifesinde olan ülkemizi görünen o ki zor günler beklemektedir,
Köyün birinde muhtar askerden dönen oğlunu hemen evlendirmiş. Düğün dernek derken damat gerdeğe girmek için odaya girerken babası oğluna bir silah verir. Oğlum böyle bir şey olacağını zannetmiyorum ama her ihtimale karşı bunu yanına al gelin bozuk çıkarsa vurursun demiş. Gece sorunsuz geçmiş, sabah baba oğul evden çıkıp tarlaya gitmişler. Akşam hep beraber yemek yenilmiş, çaylar içilmiş ve yeni evliler odalarına çekilmiş. Muhtar baba çayla beraber bir sigaraya sarmaya başlamış ki yukarıdan bir silah sesi duyulmuş. Hemen odaya koşmuşlar ki bakmışlar gelin kanlar içinde yerde yatıyor, damat elinde silah. Şaşkın muhtar neden vurdun kızı diyince oğlan ama baba bu akşam bozuk çıktı demiş
Diyeceğim o ki bu ülkede hep birlikte her şeyi bozduk, sonrada niye bozuldu diye başkalarını suçladık.
***
Bir yıl dönümünde daha bu toprakları vatan yapmak uğruna genç bedenlerini bir an bile düşünmeden kurşunlara siper eden, Çanakkale şehitlerimiz ve vatan uğruna can veren bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyerek aziz ruhları karşısında saygıyla eğiliyorum.
***
Gelen yeni Nevruz’u da bu vatan nasıl vatan oldu, bölünerek mi yoksa tek yumruk olarak mı düşüncesiyle kutlayalım. Gelen baharın başta ülkemize, komşu ülkelere ve tüm dünya ülkelerine huzur, sevgi, kardeşlik getirmesini dilerim
