Burhan İçgüleç

Van'ın işsiz gençleri

Burhan İçgüleç

“Oğlum/kızım, okuyun okuyun adam olun, meslek sahibi olun, iyi yerlere gelin. Okumayıp ta bizim gibi zorluklar çekmeyin” diye anne ve babalarımızın bizlere nasihatleri evimizin duvarlarında yankılandı durdu…

Eğitim, elbette ki önemliydi. Eğitim sayesinde kurumlar kaliteli hizmet verecekti, fabrikalarda daha fazla üretim sağlanacaktı, iş yerleri daha nitelikli ve güler yüzlü insanlar ile dolacaktı.

Büyük hevesler ve hayaller ile okuduk. Van’ın eksi bilmem kaç derecesini sabahın ilk saatleriyle birlikte iliklerimize kadar işleyerek yürüdük okul yollarında. Üniversiteli olmamız lazımdı. Kimimiz kendi imkânlarıyla kimimiz vakıf/dernek burslarıyla kimimiz ise dost ve akrabaların desteğiyle üniversiteyi de bitirdik. Şimdi atanma zamanı derken KPSS sınavı geldi çıktı önümüze…Ona da hazırlanmamız gerek. Nolacak ki canım artık bu son engel onu da aştım mı hayalimdeki işe gireceğim diye düşündük.

Güzel umutlarla göz kamaştıracak bir geleceğe adım atacak bir gelecek hayali kurduk durduk. Fakat gelin görün ki dikey toplumsal hareketliliğin göz kamaştırıcı vaadi olan üniversiteyi bitirmek artık iş sahibi olmayı garantilemiyordu.

TÜİK verilerine göre ülkemizde 15-24 yaş arası gençlerin işsizlik oranı % 24,7 görünmektedir. Ülkemizde gençlerin istihdamında yaşanan sorunlar elbette ki sadece ülkemize ve şehrimize ait bir durum değildir. Bu durum Amerika ve Avrupa ülkeleri de dâhil olmak üzere dünya genelinde birçok ülkenin sorunu olmuş durumda. Gençlerden oluşan işsiz yığınlar için çözüm arayışı dosyası hükümetlerin istihdam politikaları arasında en üstte durmaktadır.

Genç nüfusuyla ön plana çıkan şehrimizin gençleri ekonomik daralmayla birlikte kendi geleceğini şekillendirme noktasında ciddi sorunlar yaşamaktadır.

TÜİK verilene göre 2018 yılına ilişkin il bazında Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla verilerine göre büyükşehir olan Van’ımız 81 ile içerisinde 80. sırada yer alması düşündürücüdür. Fabrikaların azlığıyla bilinen şehrimizde ön plana çıkan çağrı merkezleri ile tekstil atölyeleri dışında insanların istihdam edilecekleri geniş çaplı bir istihdam alanı gözükmemektedir.

Hele ki üniversiteyi bitirip te bir iş alanına yerleşemeyen genç kızlarımızın ve erkeklerimizin dertleri bir kat daha fazla.  Okuyorum deyip lise ve üniversite yıllarında ekstra bir meslek alanına yerleşemeyen gençler üniversiteyi bitirdiğinde açıkta kalıp zihinlerini yoracak birçok soru işareti yumağı içerisinde bocalayıp durmaktadırlar.

Üniversite eğitimini tamamlamış bir genç yaşadıklarını şu cümleyle ifade ediyor. “Akrabalarımızla otururken bir mesele konuşuluyor. Herkesin fikrinin alınması yerine lise mezunu bile olmayan bir genç akrabam iş sahibi olduğu için onun düşüncesi alınıyor. Fakat bir üniversite mezunu ve işsiz biri olduğum için benim konu ile ilgili düşüncem sorulmuyor ve dinlenmiyor. Benim de lise mezunu bile olmayan bir genç akrabam kadar görüşümün alınması gerekmiyor mu”?diye soruyor ve devamında anne ve babaların hatta akrabaların:

- “Hadi okudunda noldu?”

Diye yaklaşım sergilemeleri bizleri derinden yaralamaktadır.” Diyor. Yine üniversiteyi bitiren bir başka gencimiz akrabalarım benim ile her karşılaştıklarında ruh halimi ve sağlık durumumu sormak yerine ilk soru olarak;

- “Bir yerde çalışmaya başlamadın mı?” diyorlar. Devamlı aynı soruların kendilerini içinden çıkmakta zorlandıkları buhranlara sürüklediğinden dem vuruyorlar.

Ülkemizin sanayileşmiş kentlerinde fabrikaların var olması gençlerin işsiz kalma ile ilgili serzenişlerini bir nebze de olsa azaltabiliyor. Üniversite mezunu bir genç alanıyla ilgili bir yerde işe başlamasa bile 3-5 fabrikaya bıraktığı cv sonrasında kısa zamanda fabrikalardan birinden işe alınacağı haberini alabiliyor. Böylelikle gençler en azından “temel ihtiyaçlarımı karşılayabilirim ”diyerek süreci biraz da olsa toparlayabiliyor.

Şehrimizde üniversiteyi bitirdikten sonra herhangi bir alana yerleşemeyen gençlerimiz ise asgari ücretle çalışabileceği bir işi bulabilmede zorlanmaktadır. istihdam anlamında açıkta kalmakta, hayatı anlamlandırmada güçlük çekmekte ve psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissetmektedirler.

Bu sebeple hükümetin gençlerin istihdamına yönelik güncel bir adımı olan gençlerin istihdamı projesinin somut adımlara dönüşmesi önemli bir beklentidir.Yine gençlere iş sahibi olana kadar işsizlik maaşı verilmesi, evlenecek gençlere çeyiz yardımı ve konut desteğinin sunulması elzemdir.

Ülkemiz için mutlu yarınları görebilmenin bir yolu dagençlerin hayallerinin önüne geçen ekonomik sorunlarıngençlerin gözünde büyümesini engellemek olacaktır.

Gençlerimiz,daha güzel bir Van için yapılan park ve bahçeler kadar fabrikaların da yapılmasını istiyorlar.

-“Hocam” diyorlar.

-”Park ve bahçeler şehrimiz için güzel, iyi de…Yalnız bizim işe ihtiyacımız var. İşim varmış edasıyla evime yorgun ama bir o kadar da başım dik olarak gidemezken şehrimde park ve bahçeler varmış. Açıkçası bizi çok ta ilgilendirmiyor” diyorlar.

Gençlerin ayaklarına bağ olacak engelleri kaldırmaya çaba harcamak ister resmi ister sivil her kurumun her sektörün birincil amaçlarından olmalıdır. Mutlu yarınlar için mutlu gençler istiyoruz diyelim. Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları