Azmi İlvan

Sinema Pin (Kümes Sineması)

Azmi İlvan

Çocuktuk, daha oyun çağındaydık , hayal gücümüzün sınırlarının ötesindeydik. Yaratıcı fikirlerin peşinde koşardık.

Van'da ki sinemaları bilirsiniz,  Vanlıların tek eğlencesiydi, Emek, Şehir ve Yıldız sinemaları.  Emek ve Şehir sinemalarının Yazlık ve Kışlık olanı vardı Yıldız sineması ise sadece Yazlıktı.

Yaz akşamlarının vazgeçilmez eğlencesiydi sinemalarımız, Aileler Localarda yer tutardı, hatta gündüzden telefon açıp yer ayırtanlar veya erkenden gidip loca bileti alanlar olurdu, Genellikle localar Dört'der sandalyeli olur bazen kalabalık gidince Altı sandalyeye tamamlar ailecek gecenin tadını çıkarırdık.

Şehir ve Emek sinemalarının yazlıkları yan yana olunca Şehir sinemasının üst tarafından Emek sinemasının perdesinin yarısından fazlası görünür ve iki filmi aynı anda seyre dalar ortaya karışık Film çorbası çıkardı.

O dönem sinemaya gitmek bizler için sosyal aktivitelerin en başında gelirdi  hatta Van'ın tango (modern) hanımları sinemaya  gitmeden kuaför'e(Kervansaray) gider saçlarını yaptırır öyle derlerdi. Düşünün artık sinemanın hayatımızda ki önemini.

Eveet, Sinema PİN'e geleyim.

Bunu herkes bilmez sadece, bizim mahallenin çocukları bilirdi, Şerefiye Mahlesi veya Acemğaço mehlesi, bir diğer adıyla Vali konağı Mehlesi.

O dönem Artisli Kent sakızı vardı, sakız paketine o dönemin artistlerinin fotoğrafları olurdu, Öncelik Jönlere verilirdi , yan rollardeki sanatcılarımızın fotoğrafları pek nadir bulunurdu.

Bizler o sakız paketinden çıkan fotoğrafları biriktirir kendi aramızda alt üst ve resim diye bir oyun icat etmiş oynardık. Kim daha çok karta sahip ise o iyi oyuncuydu. Bizler o fotoğraflara bakar hayal gücümüzün el verdiği oranda kendi filmimizi izler gibi  hayal kurardık.

Daha 7 veya 8 yaşında olan bizler, Emek , Şehir ve Yıldız sinemalarına alternatif kendi sinamamızı Abem Ahmet İlvan sayesinde kurduk.

Bahçeli evlerin hemen hepsinde Kümes olurdu, Tavuk, Ördek, Hindi, Horoz ve bazen de Tavşan beslerdik.  Kümesimiz çok büyük bişey değildi, küçücük içine biz çocuklardan 6 veya 7 kişi sığardı. Birgün ağabeyim (abem) kümesin bir duvarını beyaz badana ile boyayıp sinema perdesi görünümü yapmış ve Artizli Kent sakızından çıkan fotoğrafları kümes pedesine sıralı  tutturmuş, en azından Jönüyle kalleş artististyle ve aktristleriyle,  30'a yakın artist resimleriyle bezemiş Kümes perdemizi. kümesin makinist kısmı ise küçücük bir pencere ve güneşin o pencereden içeri sızan ışıklarını bir el aynası ileperdeya yansıtıan abem, her artistin üzerine  tutar ve kendince hikayesini anlatacak bizlere sinemadayız atmosferi yaşatırdı. Onun Hikayesi bir yana bizler de kendi hikayemizi düşünerek Filmimizi seyre dalardık. Bazen öyle duygusal hikayeler yaşatırdık ki, onun da sebebi yine Türk filmlerinde sıkça işlenen zengin kız fakir oğlan hikayelerinin etkisiydi  ve film biter göz yaşları ile Sinema Pin'den çıkar dağılırdık. Haa atlamayayım Sinemamız bedavaydı. :

Vel hasıl bizler kendi Sinemamızda, Tavuklar, Horozlar Ördekler ile birlikte  çok ama çook mutluyduk.

Aze...

Yazarın Diğer Yazıları